Kum Kelepçe ( Kum Diyarı Aşkları-1/ Tamamlandı)

43. Bölüm

HERKESİN YENİ YILI HAYIRLI UĞURLU OLSUN. UZUN VE SAĞLIKLI YILLAR GEÇİRMENİZİ DİLERİM ARKADAŞLAR.

UMARIM YENİ YILDA HASRET KALDIĞINIZ TÜM SEVDİKLERİNİZE KAVUŞURSUNUZ, BİR DAHA AYRILMAMACASINA.  

İYİ OKUMALAR...:)

Evet doğrusu vardı Yıldız'ın pişmanlıkları ama yine de bir insanın hayatını kurtarmanın bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Gerçi kocasının asıl derdini gayet iyi biliyordu.

Sorun onun mührünü çalıp bir insana özgürlüğünü verip, kaçmasına yardım etmesi değildi. Sorun, onun mührü çalıp, Vahid'in kaçmasına yardım etmesiydi. Gizli geçitten yanına gelen Kalilah'tan öğrendikleri ile daha da yıkılmıştı Yıldız. Kocası, Vahid'i bulabilmek için ülkenin altını üstüne getirmiş ve birçok insanın ölümüne sebep olmuştu. Hangisi daha kötü bilemiyordu artık genç kadın. Kocasının acımasız yanını uyandırmış olmak mı? Yoksa onlarca insanın ölümünden mesul olmak mı?

Bu olayda adı hiçbir şekilde geçmemişti ama cezası çok büyük olmuştu genç kadının. İki haftadır vicdan azabı ve ihanet hissine ortaklık eden yalnızlığının içinde eriyip gitmişti günbegün. Gelen yemeklerin çok azını yiyor, sürekli yorgun bedeni başını bile kaldırmasına izin vermiyordu. Oğlu bile annesini terk etmiş gibiydi, çünkü annesinin sütünü sevmiyordu.

Yıldız yılmadan uğraştığı denemelerinin sunucu olumsuz olduğunda pes etti. Artık genç kadın o kadar halsizdi ki küçük Umut'uyla dahi ilgilenemiyordu. Sırf bebeği perişan olmasın diye bakması için Kalilah'ın yanına göndermişti özlemi içini yaksa da. Kimse oğlunun yanında olmadığını bilmiyordu, tıpkı gizli geçitten girip genç kadını muayene eden doktoru bilmedikleri gibi.

"Sultanım morlukların nedeni ne bilemiyorum ama Sultan Mâlik'e haber vermeliyiz. Yaptığımız kan tahlillerinde hiçbir şey çıkmıyor. Yalvarırım inat etmeyin sultanım, çünkü bunun altından kötü şeyler çıkacak gibi hissediyorum!"

"Hayır, kimse hiç bir şey bilmeyecek! Bunun nedenini öğrenmeden oğlumun da, kızlarımın da yanıma gelmelerini istemiyorum. Bulaşıcı bir hastalık olabilir ve hiçbir şekilde onları tehlikeye atamam. Siz kanı alın ve kimseye belli etmeden yapın ne gerekiyorsa."

"Ama sultanım bu yaptığımız üçüncü tahlil ve sonuç aynı. Hiçbir hastalık gözükmüyor ama bu morluklar ve hızla verdiğiniz kiloların sebebini bir türlü açıklayamıyorum!"

"Kızım bak bu yaptığın çok büyük bir hata. Kocan bunu bilmeli ve sebebi ne ise anlaşılmalı. Ya çok kötü bir şeyse ve geç kalırsak o zaman ne yaparız." Yıldız doktoru ikna edebilirdi belki ama Kalilah'ı ikna etmesi çok daha zor olacaktı anlaşılan.

"Lütfen bir az daha bekleyelim. Bu sonuçlara da bakalım, ona göre hareket ederiz anne ama Mâlik'in bir şey bilmesini istemiyorum. O bana kızgın evet ama ben ona çok daha kızgınım. Ve onunla böyle bir konuyu konuşmak dahi istemiyorum, lütfen beni yorma." Kalilah'ın çıkarı yok gibi görünüyordu ama o asla pes etmezdi ve yine gereken ne ise Yıldız'ın gözünün içine baka baka söyledi yaşlı kadın.

"İkinizin de gurur yüzünden yaptığı bu aptallık ailemizin sonu olacak diye korkuyorum kızım, çok korkuyorum hem de. Evet, bu işte sana akıl veren bendim ve tüm mesuliyet benim. Gider senin bir suçun olmadığını söylerim eğer istediğin onun bir özrü ise. Ama derdin başka bir şeyse, dilindeki zinciri çöz kızım daha fazla geç olmadan!"

Doktor duydukları ile şok olmuştu. Birçok şeyden elbette ki haberdardı ama bu işin ardında hanımefendi Kalilah'ın olması yaşlı doktoru çok şaşırtmıştı çünkü işin ucu, Kalilah'ın en nefret ettiği adama dayanıyordu. Nedenini merak ediyordu tabi ki ama bu bilginin bedelinin ölüm olacağını bildiği için kulaklarını sağır, dilini lâl eylemesi gerektiğini bilecek kadar iyi tanıyordu hanımefendi Kalilah'ı.