Ertesi gün sabahı yolculuk vakti gelmişti. Herkes vedalaşarak servislere biniyordu.
Caner :kendinize iyi bakın gençler, çok eğlenceliydi.
Gruptaki kız & oğlan : teşekkür ederiz, biz de çok eğlendik
Caner : Eylül... yanlış anlamazsan bu kartım. Numaram yazıyor. Eğer konuşmaya ihtiyacın olursa...
Eylül teşekkür edip kartı alır ve servise biner.
Okula yakın bir yerde indiğinde sadece bir ders kaçırdığını farkeder. Bu kadar erken gelebileceğini tahmin etmemişti. Hemen okula gitti. Herkes sınıftaydı ve ders başlamak üzereydi.Kader : aa bakın Eylül geldi
Meral : canısı bizsiz naaptın oralarda? Güzel miydi bari?
Eylül : çok güzeldi Meral
Songül : ne güzel biraz kafa dağıttın en azından
Eylül : hı hı
Meral : yakışıklı çocuklar var mıydı Eylül? Ah be keşke ben de olsaydım, ne güzel gözüm gönlüm açılırdı...
Herkes gülmeye başlar
Cemre : ah Meral ah... hiç değişmeyeceksin dimi (gülerek)
Eylül gülmeyi kesmişti, onu öyle görünce Cemre de gülmeyi kesmişti. Hala Eylül ondan kaçıyordu. Aslında Eylülün kaçtığı Cemre değil, Serkanın ona aşık olduğu düşüncesiydi...
Cemre konuşmaya çalıştı
Cemre : Eylül, kardeşim, biraz konuşalım noolur?
Defne dahil olur
Defne : kızın sevgilisini ayarttın bi de kardeşim mi diyorsun?
Herkes şok olmuştu
Cemre : Defne terbiyesizleşme!
Defne : ne? Yalan mı kızım? Eylülün yokluğunu fırsat bilip kardeşime yürüdün...
Serkan : Defne saçmalama yeter!
Eylül: Ne?
Defne : yaaa, sen ezik ezik kardeşimin peşinde dolaşmaya devam et, sen yokken Cemre hep Serkanın yanındaydı, sen daha uyu...
Cemre : kes sesini Defne!
Defne : Kaderle Merale ağlamadın mı Serkandan hoşlanıyorum diye? Ühü ühü ühü...
Defne, Cemreden gelen tokatla susar.
Eylülse ne diyeceğini bilemez. Evet Cemrenin davranışlarından şüpheleniyordu ama böyle bir itirafta bulunabileceğini tahmin etmemişti, duygularından bu kadar emin olabileceğini tahmin etmemişti. Eylül olduğu yere çöktü kaldı... Dejavu yaşamıştı...
Serkan içinden kardeşine bela okumuştu. Nasıl bu kadar bencil, nasıl böyle duygusuz olabilirdi? Eylüle baktı, çökmüştü, boş bakıyordu, hiç tepki vermemişti. Daha önce Eylülü hiç öyle görmemişti. Yanına gidip sarılmak istedi, ama yapamazdı, olmazdı. Hem aşık değilim diye kızı bu hale getiren oydu, pişmandı, böyle pat diye söylenmezdi, ama çok geçti...
Daha önce de aynısını yapmıştı Defne. Ama o zaman Eylüle aşıktı...
Serkan düşüncelere dalar...
Flashback
Defne : Serkan Eylüle aşık, gizli gizli buluşuyolar, sen de kedi gibi peşinde dolanıyosun, yazık...
Flashback sonu
Ders başladığında, Eylül hiçbirşey olmamış gibi dersi dinlemeye başladı, en azından dinler gibi duruyordu ama aklında Defnenin söyledikleri yankılanıyordu
"kızın sevgilisini ayarttın bi de kardeşim mi diyorsun?"
"Eylülün yokluğunu fırsat bilip kardeşime yürüdün..."
"Kaderle Merale ağlamadın mı Serkandan hoşlanıyorum diye? Ühü ühü ühü..."
Sonra Cemreyle daha önce konuştukları, yaşadıkları geçti aklından...
Flashback 1
Cemre : ...... Serkana şuan ayıp ediyorsun.
Eylül: Cemre, sanane bizim ilişkimizden? Hayır seni niye bu kadar ilgilendiriyo? Yoksa... madem ayrılcaktın da o zaman niye bana bırakmadın diye mi düşünüyorsun? O yüzden mi bu öfken?
Cemre : Terbiyesizleşme Eylül!
Flashback 2
Cemre : ..... yani ben Serkana söz verdim...
Kader : ben anlamadım? Niye Eylül değil de sen?
Cemre : bilmem... onlar ayrı gibi ya, ondan herhalde...
Flashbackler sonu
Eylül bunca zaman boyunca farkındaydı ama konduramamıştı, demek ki doğruydu Defnenin dedikleri...
Bu duygular karşılıksız değildi, ikisi de birbirini seviyordu, burada çekilmesi gereken oydu...Eylül o gün nasıl geçti bilemedi, işkence gibiydi. Koştura koştura kimsenin onu bulamayacağı bir yere atmak istedi kendini, doya doya ağlayabileceği bir yere...
Songül, ev kapısını sertçe vurulmasından korkmuştu. O saatte gelebilecek kimse yoktu. Güneyle beraber korkarak kapıyı açtı. Karşısındakini görünce şok oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)
FanfictionSevdiği adam tarafından terkedilen yosun gözlü kız ve onu eskiden çok seven deniz gözlü oğlanın hikayesi...