58.Bölüm - Kızgınlık

755 50 23
                                    

Serkan çıkıp gitmişti, Eylül de peşinden geldi.

Eylül : Serkan özür dilerim, ben bilemedim...

Serkan : tamam Eylül, hadi yorulma daha fazla gir içeri (soğuk bir ses tonuyla)

Eylül : hayır beni affedene kadar gitmicem

Serkan : Eylül tamam diyorum, hadi artık gir içeri, zaten bebeğimizi bugün fazlasıyla yordun ve üzdün. (aynı soğuk ses tonuyla)

Eylül: affedene kadar gitmiyorum.

Serkan daha fazla üzmemek için gönülsüzce Eylülün özrünü kabul eder

Serkan : tamam, özrünü kabul ediyorum

Eylül, Serkanın numara yaptığını anlamıştı...

Eylül : hayır, yalan söylüyorsun, affetmedin. Of ben ne yaptım ya, neler düşündüm ben...

Oturup ağlamaya başladı...

Serkan : Eylül, kalk ayağı, birşey olacak şimdi

Eylül cevap vermez. Kaldırıma oturmuş öylece ağlıyordu...

Serkan : tamam canım tamam hadi kalk ayağa...

Eylül : canım mı dedin?

Serkan: evet...

Eylül : affettin mi beni?

Serkan : ben sana kızmadım ki

Eylül : nasıl kızmadın Serkan? Neler söyledim...

Serkan : ben sana değil, kendime kızıyorum...

Eylül bu cümlenin devamını biliyordu " ben kendime kızıyorum. Seni sevip, senin için birşeyler yapmaya çalıştığım için kendime kızıyorum. "

Serkan : sana bu güvensizliği yaşatan benim, defalarca seni yüzüstü bırakıp güvenini alt üst eden benim. Şuan bana güvenmiyorsan bunun suçlusu benim.

Eylül böyle birşey söylemesini beklemiyordu

Eylül: Serkan...

Serkan : kızgınlığım kendime Eylül, sana değil. Ben üstünden yıllar geçti, mutluyuz dedim, Eylüle yaşattığım herşey geride kaldı, hepsini unuttu dedim. Ama unutmadığını görünce üzüldüm, bir kez daha kendime kızdım sana yaşattıklarım için.

Eylül birşey demedi, kaldırımdan kalkıp Serkana sarıldı. O da Eylüle sarıldı. Bir süre öyle kaldılar, ilk Eylül ayrıldı.

Eylül : sürprizinde yemek var mıydı? Ben çok acıktım da

Serkan güldü

Serkan : yemeksiz sürpriz mi olur? Cidden gitmek istiyor musun?

Eylül : tabii ki. Yani eğer sen de gitmek istiyorsan. Geceyi mahvettim gerçi

Serkan : hayır hayır, bu bugün olmasa başka bir gün başka bir şekilde yaşanacaktı. Bugüne denk gelmesi şanssızlıktı. Seni sevdiğimi bil sadece tamam mı?

Eylül kafasını sallar.

Serkan : Hadi giyin gidelim.

Eylül içeri gider, elbiseye bakar, üstündeki notu okur..
"Bunu görür görmez sana çok yakışacağını düşündüm, umarım sen de beğenirsin. Sen giy, ben seni dışarıda bekliyor olacağım"

 Sen giy, ben seni dışarıda bekliyor olacağım"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin