Eylül şok olmuştu. Ne yani mentörü Caner, o koridorda çarpıştığı çocuk muydu?
Caner : Merhaba arkadaşlar, ben mentörünüz Caner. 2 gün boyunca beraber olucaz. Şimdi ben size odanızı göstereyim. İsterseniz eşyalarınızı bırakın. Sonra buluşup gezmeye başlarız.
(Multideki Caner 😉)
Diğer iki öğrenci de Eylülün yaşında biri kız biri erkekti. Birbirlerini daha önceden tanıyorlardı sanırım, çok yoğun bir sohbete dalmışlardı.
Caner : sabah çok mu dalgındın?
Eylül : hı ? Bana mı dediniz?
Caner : evet sana diyorum Eylül. Baya telaşlı görünüyordun.
Eylül : bu sıralar doğru düzgün uyuyamıyorum. O yüzden dalgınım, yoksa böyle biri değilim. Telefona birşey olmamıştır umarım...
Flashback
İki genç, yurt kapısı önünde çarpışır, kızın kitapları yere düşer. Kız yerden toplamak isterken oğlan da yardım eder. Oğlanın eli kızın eline değerEylül : bırak ben alırım
Serkan : tamam kızma, yardım etmek istedim sadece
Eylül : afedersin, kaba davranmak istememiştim
Serkan : problem değil
Flashback sonu
Caner : anladım. Yok yok hala sağlam (gülerek)
Eylül : siz de öğrencisiniz galiba
Caner : evet, psikoloji 3.sınıf öğrencisiyim. İkimizde öğrenciyiz, o yüzden siz demesen?
Eylül : peki (gülümseyerek, biraz utangaç bir şekilde)
5 dk kadar sonra yurda varırlar. Eşyalarını bıraktıktan sonra başladılar tura.
Caner : Eveeet, şimdi istediğiniz bölümleri söyleyin, ben de sizi ona göre ilgili binaya götüreyim.
Gruptaki kız&çocuk : İşletme
Eylül : Fen Bilgisi Öğretmenliği
Caner : tamamdır, eğitim fakültesi hemen şurası. Önce burayı gezelim, sonra da İktisat fakültesine geçeriz.
Caner bölümle ilgili bilgi verip binayı da gezdirdikten sonra diğer fakülteye ilerlerler. Bu sırada Caner, durgun gördüğü Eylüle birşeyler sorar.
Caner : Öğretmenlik küçüklük hayalin miydi?
Eylül : Evet, aslında uzaklaştırma da aldım. Öğretmenlik yapabilecek miyim onu bile bilmiyorum.
Caner : engel olacağını düşünmüyorum. Zor bir okul hayatı yaşıyorsun sanırım.
Eylül : Öğrencilik değil de hayat zor. Ne zaman biraz mutlu olsam, hayat 2 tokat atıp yere seriyor...
Caner, kızın sorunları olduğunu anlamıştı. farketti ki gerçekten bu kızın derdini dinlemek ve ona çözüm bulmak istiyordu.
Caner : eğer anlatmak istersen, ben buradayım. Sonuçta psikoloji okuyorum, iyi bir dinleyiciyimdir.
Eylül gülümser sadece, cevap vermez. Caner ona Serkanı anımsattı, gerçi unutamıyordu zaten... Ama Serkana çok benziyordu, konuşması, bakışı, sesi...
Caner diğer binayı da gezdirip bilgileri verdikten sonra ortadaki eğlence alanına gelirler.Tüm gruplar ordaydı ve çeşitli oyunlar oynuyolardı.
Caner : hadi arkadaşlar biz de katılalım.
Herkes gider ama Eylül kenara geçer. Oyun oynayacak hali kalmamıştı...
Eylülün etrafta olmadığını farkeden Caner, etrafa bakınıp Eylül'ü arar. Tam verdikleri telefon numarasından Eylülü arayacaktı ki, ücra ve sessiz bir köşede oturduğunu gördü ve yanına gitti.Uzunca bir seslik olmuştu, sessizliği Eylül bozdu.
Eylül : Üvey babam denilen pislik bana takıntılıydı, anneme söyledim ama bana inanmadı...
Caner : Ne? Pislik herif! Polise gittin mi?
Eylül yine düşüncelere dalar...
Flashback
Serkan : ben sadece yardım etmek istemiştim
Eylül : kimse bana yardım edemez, hiç kimse. O pislik beni taciz ediyodu. Annem bana inanmadı gitti o hayvana inandı, sonra da beni yetimhaneye bıraktı. Oldu mu işte duydun rahatladın mı?
Serkan : Pislik herif, polise anlattın mı peki?
Flashback sonu
Eylül: evet, gittim. Ama o pislik bir kaç ay sonra çıktı hapisten.
Caner : bunları nasıl atlattın peki?
Eylül : atlatmadım, atlatamıyorum. Ama kızlar var, Serkan var......dı.... onlarla atlatmaya çalıştım hep.
Caner : Arkadaşların işe yaramış anlaşılan, çok daha güçlü duruyorsun. Peki o pislik bi
daha zarar verdi mi sana?Eylül : verdi, hiç durmadı ki....... ayyyy!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)
FanficSevdiği adam tarafından terkedilen yosun gözlü kız ve onu eskiden çok seven deniz gözlü oğlanın hikayesi...