Serkan evde yalnız başına oturuyordu, aklı Eylüldeydi, acaba iyi miydi? Güvende miydi?
Serkan çarşaf ve yastığı almaya gitti, sonra kendi kendine söylendi "Eylül yok" diye... Yatak odasına gitti uyumak için. Yerde birşey takıldı ayağına, Eylülün bilekliği, Feride hanım almış doğum gününde.. Serkan bilekliği alıp komidinin üstüne koyar ve uykuya dalar...Eylül çok uyuyamamıştı, işe gider.
Serkan da Eylülün hala Songüllerde kaldığını düşündüğünden oraya gider, bilekliği verecekti.Songül : nooldu Serkan? Ne istiyorsun sabah sabah?
Serkan : Eylülü çağırır mısın?
Songül : Eylül burda değil. Nerde kalıyo bilmiyorum
Serkan : tamam, neyse
der ve gider... Canerledir, başka nerede olacak diye geçirdi içinden. Sonra da güvende olsun, iyi olsun da, nerde kiminle olursa olsun farketmez diye düşündü...
Defnenin yanına gitti Serkan, uzun zamandır onunla vakit geçirmemişti, özlemişti kardeşini. Ama yanında Caner ve bir kız daha vardı, Serkan kıskançlıktan delirmek üzereydi, sevdiği kızı ve kardeşini çalmıştı resmen. Ama sakin olmaya çalıştı. Serkan kızı tanıyordu, Pelin ya da Helin gibi birşeydi ismi, Defnenin zengin zamanlarındaki kankalarından. Süslü püslü bir kızdı, bir ara Serkana yürümüştü. Defne ise Canerle kızın arasını yapmak istiyor gibiydi.
Defne kardeşini yalnız bırakmak istemiyordu...
Defne : Serkan akşam sana gelelim mi? Hem o gereksizlerden de kurtulduğuna göre...
Serkan : Defneee... tamam gel
Defne : tamam, Caner ve Pelin, siz de gelin, hem biraz konuşur muhabbet ederiz...
Herkes kabul edince akşam için sözleşirler. Serkan evi düzenleyip atıştırmalık birşeyler hazırladıktan sonra işe gider...
Serkan kafeden eve döndüğünde kapının önünde bekleyen Eylülü görür, perişan bir haldeydi. Eylül, Serkanı görünce ayaklandı, gözyaşlarını sildi ve ona yaklaştı...
Eylül : Yalan söyledin dimi? Unutmadın beni... seviyorsun beni hala dimi?
Serkan bakar, nasıl bilebilirdi?
Serkan : hayır Eylül, sana yalan söylemedim, biliyorsun ben yalam söylemeyi beceremem
Eylül : evet biliyorum ama beni hala önemsiyorsun, Caner söyledi, ona iyi bak demişsin Canere...
Serkan : seni önemsiyorum tabii ki Eylül, sonuçta arkadaşımsın ve bi mazi yaşadık biz
Eylül : o kadar yani... inanmıyorum ben, Serkan daha dün bana beni sevdiğini söylüyordun, ne oldu ne değişti??
Serkan, Eylülün ona yeniden bu kadar güven duymasına aşırı derecede üzülmüştü.. keşke güvenmeseydi de çekip gitseydi, şuan onu böyle görünce içi parçalanıyordu...
Serkan : ben böyle bir insanım işte, sevmiyormuşum seni, onu anladım
Eylül : başka biri mi var? Hı? Başka biri mi?
Serkan Eylüle bakar... başka türlü Eylül gitmeyecekti..
Serkan : evet
Eylül ağlamaya başladı
Eylül : kim? Tanıyor muyum? Merve mi? Aleyna mı? Kim Serkan kim?
O sırada Pelin gelir, elinde kocaman bir kutu vardı.
Pelin : Serkan, şimdi mi geldin? Erken mi gelmişim? 9 diye konuşmuştuk ama...
Eylül bakakalır... doğruydu demek ki Serkan'ın hayatında başka biri vardı, Barbie bebekl kılıklı güzel bir kız, Serkan o varken Eylülü naapsın ki diye düşündü içinden...
Serkan elindeki anahtarı Peline verip
Serkan : sen istersen içeri geç, elindekini bırakırsın hem, ben de şimdi geliyorum
der...
Eylül : yani ben kimim ki, ağlak, kezban Eylül... Serkan beni naapsın
Diyip uzaklaşmak ister. O gidiyorken Serkan ona seslenir. Eylül bir umutla Serkanın ona koşmasını, onu gerçekten sevdiğini söylemesini beklemişti, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle döner ona.
Serkan : bunu unutmuşsun..
Cebinden dün akşam bulduğu bilekliği çıkartır.
Eylülün yüzündeki gülümseme sönmüştü, bilekliği de alır gider...
Serkan koşup peşinden gidip sarılmak ister, yapamaz...
Eylül eve gelip kendini yatağa atar, o sarışın kızı ve Serkanı düşünüyordu. En azından kafasındaki sorular yanıt bulmuştu. Başka biri vardı, Serkan artık o kızı seviyordu, Eylülü değil... Eylül ağlayarak uykuya dalar..
Serkanın morali aşırı derece bozulmuştu. Caner ve Defne de gelince iyice tadı kalmaz, bir süre sonra adeta onları evden kovar ve yalnız kalır..
Caner, Serkanlardan çıktıktan sonra Cemreyle konuşur, olayları anlatır. İkisi de Serkanın yaptıklarına anlam veremez. Ertesi gün buluşmak için sözleşirler. Her ne kadar konu Eylül ve Serkan olacaksa da Cemre heyecanlanmıştı bu buluşma için. Kızlar da farkeder. Cemreyi uzun zamandır böyle görmemişlerdi, hayat dolu...
Caner ise hala Serkanın bu davranışının numara olduğunu düşünüyordu, sanki birşey saklıyor gibiydi.
4 yıl sonra
Üniversite son sınıf olmuş hepsi...okulun son günleri, mezun olmak üzereler.. Kader hariç.. Kader tıp okuyor, hala 2 senesi var...
Buluşma ayarlamışlar, herkes birarada olacaktı...
Cemre, Serkan, Defne, Songül,Güney hatta Pelin bile orada, güzel bir kafenin bahçesinde kocaman bir masada oturuyor. Serkanın bir yanında Cemre diğer yanında Pelin var.Pelin : Serkan sen nasılsın? Gerçi geçen gün konuştuk ama... (eli Serkanın omzundaydı...)
Serkan : iyiyim canım, nasıl olmayayım? Mezun oluyoruz, mezun...
Ardından neşeli bir şekilde el ele Meral ve Mert geliyor, herkesle selamlaşıp oturuyorlar. Yarım saat kadar sonra Cenk ve Kader geliyor, Kader biraz mutsuz, son finali kötü geçmiş.
Cemre birden ortaya sorar..Cemre : Eylül nerde? Gelmeyecek mi?
Serkan, Eylül lafı geçince kafasını kaldırır, sahiden Eylül nerdeydi, naapıyordu bilmiyordu.
Cevabı kimse bilmiyordu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)
FanfictionSevdiği adam tarafından terkedilen yosun gözlü kız ve onu eskiden çok seven deniz gözlü oğlanın hikayesi...