Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)

37.Bölüm - Rüya

Eylül donup kalır...

Eylül : Kemal..

Kemal : Kemal ya... sesini bile özlemişim Eylül...

Eylül : Serkan nerde?

Kemal : yanımda... ama öylece yatıyor hihihihihhih

Eylül olduğu yere çöker...

Kemal : kız cevap versene... bu adam seni çok özledi, bari sesini duyayım...

Eylül: nerde?

Kemal : sarı mı? Söylemem... ama merak etme kız, vicdansız değil bu adam... hangi mezarlıkta olduğunu söylerim, gider arada dua okursun... madem konuşmayacaksın, hadi ben kaçtım, bu adamın yapıcak işleri var... aufwiedersehen

Kemal telefonu kapadığında Eylül hala şoktaydı. Serkana gerçekten birşey yapmış olabilir miydi? Hayır, hayır, buna cesaret edemezdi. Peşinde polisler varken buna cesaret edemezdi...

Eylül polisleri arar ve Kemalin söylediklerini anlatır. Polisler telefon sinyalinden sadece ne taraflarda olduğunu bulmuştu, ama gerçekte nerde olduklarını bulmaları zaman alacaktı...

Eylül kızları arar, Canere de haber verdiğinden o da gelir. Caner Eylülü öyle görünce dayanamadı, sarıldı....Hepsi evde, eli kolu bağlı bekliyordu.

Güney : abi, nasıl olur ya? Dışarıda polis yok mu? Bu adam buraya nasıl elini kolunu sallayarak gelebiliyor?

Eylül ağlamıyordu, donup kalmıştı...

Eylül : hayır.. Kemal oyun oynuyor... Serkan iyi... Kemal oyun oynuyor... Serkan iyi...

Songül onun bu halini görünce çok üzülmüştü... aklına Eylülün yurttaki ilk günlerinde Kemalin arka bahçede ona saldırışı gelmişti, o gün de bakışları aynı böyle, donuk...

Flashback

Songül : bu adam arabayla mı gelmiştir?

Eylül : ....taksiyle geldi. Annem Allah onu başımızdan eksik etmesin derdi...

Flashback sonu

Cemre ağlıyordu, Songül Nazan hanıma da haber göndermişti. Nazan hanım Eylüle çemkirmeye başladı, ne de olsa hepsi Eylül yüzündendi....

Polisler tüm gece arama yaparlar, Eylül uyumamıştı zaten..
Sabah saatlerinde bir telefon gelir...

Eylül : bir gelişme var mı? Buldunuz dimi Serkanı? Buldunuz...

Polis : Sinyalin geldiği yerlerin yakınında bir ceset bulduk, tehşis için arkadaşlar sizi evden alıcak...

Eylül : ceset mi?

Eylülün konuşmalarını duyan herkes şok olmuştu

Cemre : ne diyosun sen Eylül? Ne ceseti? Konuşsana Eylül, konuşsana... Eylül konuş, susma... ne ceseti Eylül??

Eylül : ceset... tehşis etmemizi istiyolar... ceset bulmuşlar...

Polisler tehşis için gelirler, kimsenin buna cesareti yoktu... Eylül en sonunda konuştu..

Eylül : ben yaparım

Herkes öylece bakakalmıştı...

Cesetin üstündeki örtüyü açarlar... Eylül ağlamaya başlar...

Dışarı çıktığında hala ağlıyordu...

Herkes Eylülün başına geldi, herkesin merak ettiği tek bir soru vardı? Serkan mıydı değil miydi?

Cemre : Eylül? O mu?

Eylül sadece ağlıyordu...

Cemre : Eylül konuşsana!! Tamam ben gidiyorum, ben de bakıcam

Eylül : Cemre dur... değildi... Serkan değildi....

Herkes bi an sevinir ama sevinçleri kısa sürer... hala Serkan kayıptı...

Serkan öylece yatıyordu...

Rüya

Eylülle Serkan deniz kenarındaydılar...

Serkan : Eylül ben seni çok seviyorum...

Eylül: ben de seni Serkan...

Serkan : öyle korktum ki, beni hiç affetmeyeceksin diye... o Canere aşık olacaksın diye...

Eylül : hayır... hayır öyle düşünme, ben seni seviyorum Serkan

Eylül Serkana sıkıca sarılıp yanağından öper...

Serkan : Eylül... biz aylardır çok zor şeyler yaşıyoruz

Eylül : evet... ama geçti

Serkan : evet... ben seni artık kaybetmek istemiyorum.... Eylül.... benimle evlenir misin?

Eylül : ne?

Serkan : hemen cevap verme, düşün... sen ne zaman istersen o zaman.. hiç acel-...

Eylül: kabul ediyorum

Serkan : ne?

Eylül: kabul ediyorum Serkan... seninle evlenirim

Serkan Eylülü kucaklayarak döndürür, çok mutlulardı...

Rüya Sonu

Kemal : öldün mü len? Hiç konuşmuyosun?

Kemal televizyon izlemeye karar verir. Televizyonda kendini görür
"Orman canisi olarak bilinen Kemal Yılmaz şimdi de Serkan Özgün'ü kaçırdı."

Kemal : ulan, senin yüzünden yine haberlere düştüm...şimdi gidiyorum...sana güle güle....nasılsa bir daha görüşemeyeceğiz hihihihihihi

Kemal, Serkanı öylece bırakıp kaçar...

Deponun yakınlarında dolaşan bir adam depodan birinin çıkıp hızlıca kaçtığını görür. Şüphelenerek depoya girer ve yerde yatan Serkanı görür, hemen ambulansa haber verir...