14.Bölüm - Kaçırılma

1K 49 11
                                    

Kapı çalar. Defne ve Nazan evdeydi. Nazan kapıyı açar.

Caner karşısında Nazanı görünce şok olur. Ne yani, kardeşi Defne miydi? Hemen söyleyemezdi, çok ani oldu, yapamazdı, olmazdı. Sonra da korkma oğlum dedi kendi kendine ama yapamadı.

Sadece geçmiş olsun diyebildi, kaldı öylece...

Ailesinin başka sakladığı yalanlar da vardı herhalde? Bir de erkek kardeşi mi vardı? Serkan da mı onun kardeşiydi. Eylülün dediklerini hatırladı bir an...

Flashback

Eylül : bana birini hatırlatıyorsun...

Caner : sevmediğin birini mi? Pek bir neşeyle söylemedin çünkü...

Eylül : hayır, aksine, şuan çok kızgın olduğum ama çok sevdiğim, unutmaya çalıştığım ama unutamadığım birini.... bu zamana kadar beni sevdiğini sandığım birini...

Flashback sonu

2 gün sonra

Serkan telefon sesiyle uyanır. Ama kendi telefonu değildi. Çekmeceden geliyordu ses. Eylülün ona geri iade ettiği telefon...

Caner arıyor...

Caner : Günaydın

Serkan : Günaydın. Eylül telefonu bana vermişti hatırlarsan. Yanımızda sen de vardın...

Caner : aslında zaten seni aramak istemiştim.

Serkan : beni mi? niye?

Caner : biraz konuşalım mı? Uygunsan tabii

Serkan : tamam

Ne diyecekti bu şimdi?

Buluşurlar...

Caner : seni aradım çünkü, Eylülle ilgili konuşmak istiyorum. Bak bu kızın aklını karıştırıyorsun. Zaten psikolojisi yaşadıklarından dolayı iyi değil, bir de senin bu davranışların, Eylülü olumsuz etkiliyor.

Serkan : biliyorum, ama benim de kafam karışık...

Caner : görebiliyorum. Bunu Eylüle söylediğimde asıl psikolojik desteğe ihtiyacı olanın sen olduğunu söyledi (gülerek)

Serkan da gülüyordu

Serkan : haklı olabilir. Ben de kendimi normal göremiyorum son zamanlarda

Caner : Eylül bana seni anlattı, sevgiliyken neler olduğunu falan...

Serkan : güzel günlerdi...

Caner : evet o da öyle söyledi. Ama çok şey yaşamışsınız, bu yaşınızda...

Serkan : onu seviyorum yani seviyordum, şuansa ne düşündüğümü bilmiyorum...

Caner : mesela şuan Kemal, Eylülün peşinde olsa, yanına gelip rahatsız etse? Hatta belki taciz ettiğini öğrensen? Tepkin ne olur?

Serkan : (birden atlar, düşünmeden) zorla alır kaçırırım onu, saklarım...

Caner : sakin.... bak bu bile belli ediyor senin duygularını.

Serkan : belki de.... ama neden eskisi gibi düşünmüyorum... yani ona baktığımda neden eskisi gibi hissetmiyorum?

Caner: kafan karışmış senin... Eylülün seni o çocukla aldattığını düşünmüşsün belli... bir nevi intikam almak gibiydi seninki. Yanında o kız vardı, sana destek olmuş, sen de onunla ilgilenerek Eylülün intikamını almak istemişsindir belki de... Eylülün mutlu olduğu gibi sende ona inat mutlu olmak istemişsindir...

Serkan uzunca düşünür. Doğru olabilir miydi? Gerçekten Eylüle kızgınlığından dolayı mı bu hale gelmişti? Öyleyse gerçekten iğrenç birşeydi bu, adilikti...

Serkan : Ama Cemre, Eylülün en yakını, kardeşi gibi. Ben böyle biri değilim. Cemreye karşı birşeyler hissediyorum, aşk diyemem belki, adını koyamıyorum ama birşey var, son zamanlarda Eylülleyken olmayan birşey, Cemreyle mutluyum, yanında huzurluyum, bana iyi geliyor...

Caner: evet iyi görünmediğinin farkındayım. Ama senin Eylülü sevdiğini gördüm, görmesem seninle konuşmaya uğraşmazdım inan. O kızla arandaki yakınlaşmayı bilemem ama biraz kendini dinlemen gerek sanırım.

Serkan : konuştuğun için sağol, ben de işin içinden çıkamıyordum...

Caner : umarım doğru yolu bulmana yardımcı olmuşumdur...

Serkan : zaman göstericek sanırım...

Kızlar yurttaydı, Meral ve Kader, Eylül yokken konuşurlar...

Meral : Cemre nerde? Yoksa yine..?

Kader : yok canım, gitmez herhalde... uzak durucam demişti

Meral : valla bilemiyorum. Cemre bu yapar mı yapar...

Kader : of Meral içimi kararttın..... neyse sus, Eylül geliyo galiba...

Eylül: kızlar Cemre nerde yaa??

Kader & Meral : bilmem...

Bir kız gelir, Eylüle telefon vardı...

Eylül : alo Cemre?

Kemal : bilemedin, benim ben Kemalin...

Eylül : pislik! Neden arıyosun beni?

Kemal : neden acaba??? Bak bakalım burda kim var??

Arkadan Cemrenin sesi gelir....

Eylül: Cemreeee! Kurtarıcam seni merak etme

Kemal : kurtarırsın tabii, yapman gereken çok basit. Yanındaki o koruma kılıklı arkadaşlarından kurtulup bana gel güzelim. Sonra da bu kızıl kafayı bırakayım okkey mi?

Eylül: pislik... zarar verme arkadaşıma. Senin istediğin benim

Eylül bağırıyordu, kızlar da onu duyup yanına geldi. Kemalle konuştuğunu anladılar.

Eylül : tamam Allahın cezası tamam, geliyorum. Sakın ona birşey yapayım deme

Eylül birden fırlayıp gider. Kızlar yetişemez

Kader : Meral ver telefonunu

Meral : al canısı

Kader Serkanı arar...

Serkan : efendim Meral

Kader : benim Kader, kimi arayacağımı bilemedim... Cemre....

Serkan : nooldu Cemreye?

Kader : Kemal.... Kemal Cemreyi kaçırmış

Serkan : NE??? Nerde peki? Kader konuşsana, nerde Cemre nerdeee?

Kader : Serkan ..... Eylül...

Serkan : kader nooluyo?

Kader : Kemal Eylülü istedi, Cemreyi öyle bırakıcaktı...

Serkan : asla vermeyin... bi yolunu buluruz ama sakın gitmesine izin vermeyin...... ben geliyorum

Kader : çok geç, Eylül gitti bile....

Serkan : NE??? Naaaptınız siz? Nerdeler peki?

Kader : bilmiyoruz...

Serkan : Allah kahretsin!

Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin