61.Bölüm - Yemek Meselesi

550 42 13
                                    

Serkan : benim işe dönmem lazım. Sen naapıcaksın?

Eylül : ben de eve dönerim.

Serkan : bu saatte tek dönme. İstersen beni bekle, 1 saatlik işim kaldı zaten.

Eylül :  olur mu ki?

Serkan : olur olur. Gel odamda otur.

Birlikte Serkanın odasına geçerler.

Eylül : sana da bir ara takım elbise alalım Serkan.

Serkan : daha var canım, alırız

Eylül : kardeşin evleniyo Serkan. Ne kadar ruhsuzsun.

Serkan : ruhsuz değilim. Sadece acelesi yok diyorum Eylül.

Eylül : ben senin derdini biliyorum ama neyse...

Serkan işine döner, Eylül de telefonuyla takılır...

Flashback/ 3 yıl önce

Eylül ve Serkan ders çıkışı giderler. Serkanın çalıştığı kafeye gelmişlerdi...

Eylül : niye buraya geldik Serkan?

Serkan : görürsün

Eylül bi masaya oturur. Serkan da gitarını alıp yerine geçer.

Serkan : bugün çok heyecanlıyım. Çünkü bugün burada, benim için çok önemli birisi var. Zamanında çok kez güvenini kırdığım, aldattığım, yalanlar söylediğim biri... Her defasında özür diledim, hep affetti beni. Yaptığım her hatamı kabullendi. Aylar sonra bana ilk defa gülen bu kız için söyleyeceğim bugün. Bugün söylediğim tüm şarkılar aşık olduğum kıza gelsin. Bu şarkım sana...

Al beni yeni baştan yaz
Cümleler kurup hayata dolduralım

Her gece nefesinle uyut
Saati kurup zamanı durduralım

Aklıma gelince ağlarım, gülerim
Kendime zor günler geçmiş kutlayalım

İstersen adını hiç koymayalım
Nazarlardan korusun diye Allahım
Yıllarca başımız bir yastıkta birlikte yaşlanalım

İstersen adı aşk olsun diyelim
Zor günler bize ders olsun güzelim
Her sevene nasip olmazmış böyle kıymetini bilelim

Al beni yeni baştan yaz
Cümleler kurup hayata dolduralım

Her gece nefesinle uyut
Saati kurup zamanı durduralım

Aklıma gelince ağlarım, gülerim
Kendime zor günler geçmiş kutlayalım

İstersen adını hiç koymayalım
Nazarlardan korusun diye Allahım
Yıllarca başımız bir yastıkta birlikte yaşlanalım

İstersen adı aşk olsun diyelim
Zor günler bize ders olsun güzelim
Her sevene nasip olmazmış böyle kıymetini bilelim...

Herkes alkışlıyordu, birkaç genç arkadan "yürü be" diyip duruyordu...

Eylülün gözleri dolmuştu. Ama hiçbirşey söylemez, sadece bakar Serkana...

Serkan diğer şarkılarını da söyler. İşi bittiğinde hiçbirşey söylemeden Eylülle dönerler. Eylülü eve bırakır. Eylül hiçbirşey söylemese de bugün çok güzel geçmişti, belli etmedi Serkan'a.

Flashback sonu

Serkan : Eylül... Eylül...Eylül canım daldın

Eylül : hı? Birşey mi dedin?

Serkan : işim bitti demiştim

Eylül : ha tamam. Çıkalım o zaman.

Eylülle Serkan eve döner. Eylül yemek hazırlamaya çalışır. O sırada Serkan müdahale eder.

Serkan : sen dinlen. Bugün ben hazırlamak istiyorum

Eylül : canım sen beceremezsin şimdi

Serkan : yaparım birşeyler. Sen ne istiyorsun onu söyle

Eylül : canım özel olarak birşey istemiyor. Hadi gel beraber hazırlayalım. Sen yapamazsın

Serkan : alt tarafı bi çorba yapıcam Eylül, zor değildir o kadar

Eylül : geçen sefer yaptığın gibi olacaksa yok ben almayayım

Serkan : çok komik... iyi hadi gel o zaman öğret kocana. Bir dahakine ben yapıyım..

Eylül de Serkana yardım eder, güzel bir sofra hazırlarlar..

Eylülle Serkan güle eğlene yemeklerini yerler. Araları son olaydan beri ilk defa bu kadar iyiydi, Serkan yeniden o eski ve sıcak davranan Serkandı, Eylül bunu farketmişti ve durumdan oldukça hoşnuttu. Serkan güvenildiğini hissedince kendini suçlamayı bırakıp yeniden önüne bakmaya başlamıştı...

Serkan : kızımız bugün uslu galiba

Eylül : ne zaman uslu değildi ki?

Serkan : ne biliyim,birşey istemedin falan da ondan dedim

Eylül : bilmem, haklı olabilirsin...

Serkan : bu son makarna yiyişin olsun. Bir daha daha sağlıklı beslenelim tamam mı?

Eylül : niye?

Serkan : makarna bebek için yararlı değilmiş. İnternette okudum

Eylül : bilmiyordum. Sen bunları araştırdın mı bi de?

Serkan : evet, size gözüm gibi bakıcam

Ekrem yeniden Songülü arıyordu. Bu sefer telefonu Güney açtı.

Güney : sen naaptığını zannediyorsun?

Ekrem : Güney? Oğlum.

Güney : oğlum deme bana. Naaptığını zannediyorsun sen ya? Songül bana herşeyi anlattı. Bizde para falan yok. Annemle de konuşmuyoruz zaten.

Ekrem : Ne? Sana para istediğimi mi söyledi?

Güney : evet, anlattı herşeyi bana Songül. Bırak peşimizi

Ekrem : ne söylediyse yalan söylemiş. Ben para falan istemedim. Zaten ben maaş alıyorum. Asıl para isteyen oydu.

Güney : ne?!

Ekrem : ben seninle buluşmak istediğimi söyledim ona. Sürpriz yapıcaktım, o amaçla buluşmak istedim. Ama o beni görünce para istedi, ama bende de o kadar para yoktu sonuçta ben de maaşlı bir çalışanım. Bunu söyledim ama anlamak istemiyor. Durumunuz o kadar mı kötü? Yoksa karın mı açgözlü?

Güney kulaklarına inanamamıştı...

Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin