Eylül: şimdi sen de aynısını yapıyorsun Songül... benim de çocuğum senin yüzünden babasız kaldı...
Songül duyduklarıyla afallamıştı.Özellikle Eylülden böyle bir çıkış beklemiyordu...
Eylül : evet Songül... Serkan şuan hapiste... sana suçu yok demiyorum evet ama senin şikayetin yüzünden şimdi hapiste... ve çıkamazsa....
Songül : üzgünüm Eylül... ama Güney de ölücek belki... hem de Serkan yüzünden... ne kadar sevsem de cezasız kalmamalı...
2 hafta sonra,
Eylül bunca zaman sadece bi kez Serkanı görmüştü... haftada bir görebiliyordu, bugün de ikinci kez görecekti. Temiz çamaşırlar hazırladı, birlikte olan resimlerini de koydu çantaya... sonra yine gitti yanına...
Serkan : Eylül...
Eylül : Serkan... nasılsın? Of ben ne soruyorum ya..
Serkan: iyiyim canım hiç merak etme sen... siz nasılsınız asıl?
Eylül : seni bekliyoruz... bak Lavinyayı da getirdim
Serkan : çok özledim sizi
Eylül: biz de seni çok özledik...kolun nasıl oldu?
Serkan : biraz ağrıyo ama merak etme, ağrı kesici falan alıyorum...
Eylül: sana birkaç parça birşey getirdim, umarım gerek kalmadan çıkarsın.. birkaç resim de koydum... başka birşeye ihtiyacın var mı?
Serkan: yok canım... haber var mı?
Eylül: Songülle kavga ettik... gitmiyorum o yüzden hastaneye... ama değişiklik olsa kızlar söylerdi bana...
Serkan : o da haklı Eylül... o da haklı
Eylül : biz neden mutlu olamıyoruz Serkan? Tam mutlu olucaz derken neden?
Serkan: merak etme, herşey güzel olucak. İnan bana...
Eylül : umarım
Songül günlerdir kocası Güney'in başındaydı... kızlar da yanındaydı, onunla ilgileniyorlardı...
Cemre : hadi birşeyler ye Songül...
Songül : istemiyorum
Kader : ama yemen lazım... kendini düşünmüyorsan, karnındaki bebeği düşünmen lazım...
Cemre : aynen... bebeğin için ye bari
Songül: sen çok sevdiğin abinin yanında olsana... neden burdasın? Neden benim yanımdasın?
Cemre afallamıştı... evet, Serkan için üzülüyordu ama Songül de kardeşiydi...
Cemre : Serkan benim kardeşim evet ama sen de benim kardeşimsin Songül... Güney de çok sevdiğim arkadaşım... karnındakinin de teyzesiyim... tabii ki yanında olucam...
Meral : kavga etmeyin canısılar... merak etmeyin Güney iyi olucak
Kader : aynen... hadi kantine gidelim biraz
Songül : siz gidin
Hemşire : çıkın Songül hanım... yıkıcaz zaten...
Songül : bırakın ben yıkarım
Hemşire : Songül hanım
Songül : bırakın dedim size!
Hemşire : peki....
Kızlar dışarı çıkar, hemşire de... Songül de süngeri alıp Güneyi yıkamaya başlar ağlaya ağlaya...
Songül: 15 gün oldu sevgili... tam 15 gün... sen hala yoksun... biz bebeğimizle seni bekliyoruz... hadi uyan sevgili, uyan... daha biz bebeğimizin cinsiyetini öğrenicez beraber... beraber bakıcaz ona... eve gidicez sonra, bu sefer çayları sen koyacaksın çünkü günlerdir senin sıran bana geçti... noolur bırakma bizi...
Songül işi bitince odadan çıkar. Kızlar elinde bir tepsiyle gelir. Biraz düşündükten sonra kızlara hak verir. Bebeği için yemeliydi...
Songül : verin yicem... Güney görse çok kızar bana
Meral : aynen canısı... yemediğini bilse demediğini bırakmaz...
Cemre : üstelik sadece sana değil, bize de kızar... bari bizi düşün...
Onlar yemek yerken hemşire de Güneyin başındaydı...
Birkaç doktor girmeye başlar içeri... herkes korkmuştu...
Songül : nooluyo? Nooluyo söyleyin!
Kader : nooluyo ya?
Hemşire : biraz bekleyin lütfen
Songül : Güney!
Kader : sakin ol Songül ne olur...
Songül : ölüyo... Güney ölüyo...
Meral : hayır canısı ölmüyo tabii ki...
Cemre : kötü düşünme ne olur Songül... doktoru bekleyelim...
Doktorlar saatler gibi süren 10 dakikanın sonunda dışarı çıkmıştı...
Doktor : evet... müjdemizi isteriz.... hasta sonunda tedaviye cevap verdi ve aramıza döndü... Güney bey uyandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)
FanfictionSevdiği adam tarafından terkedilen yosun gözlü kız ve onu eskiden çok seven deniz gözlü oğlanın hikayesi...