76.Bölüm - Bahaneler Bahaneler...

547 56 20
                                    

Serkan : ne diyebilirim? Sen tek başına kararlar almışsın, bana bundan bahsetmedin bile...yine aynı şeyi yaptın, sakladın benden. (Sert şekilde)

Eylül : evet bunu sakladım... sana daha fazla yük olmak istemedim, boşandık zaten

Serkan : konu bu mu hala? Burada hem senin hem de bebeğimizin sağlığı söz konusu... (sert şekilde)

Serkan arkasını dönüp kapıya yönelmişti..

Eylül : gidicek misin?

Serkan bir an durur...

Serkan : nasıl gidebilirim Eylül? Seni bu halde bırakıp nasıl gidebilirim? Sadece yiyecek birşeyler almaya çıkıcam. (Sinirli değildi, ama soğuktu)

Eylül zoraki gülümser...

Serkan gittiğinde telefonu çalar, Eylül çok ısrarlı çalınca telefona baktı. Aslı arıyordu...

Aslı : Serkan nasılsın? Akşam akşam da aradım kusura bakma ama...

Eylül : Serkan yok, ısrarlı çalınca açtım

Aslı : pardon siz kimsiniz?

Eylül : ben eşiyim...

Aslı : eski eşi demek istediniz herhalde... yani Serkan boşandığınızı söylemişti

Eylül : evet, eski eşi

Aslı : neyse anladım. Serkan'a söyler misiniz aradığımı. Önemli bir mevzu var da...

Eylül : iletebilirim

Aslı : dedim ya önemli, ona aradığımı söylerseniz yeterli

Eylül : tamam söylerim

Telefonu kapattıktan sonra Eylül düşüncelere daldı. Serkan Aslı'ya boşandıklarını bile söylemişti, ne vardı bunların arasında? Kuruntu mu yapıyordu? Yapsa da ne farkeder, artık boşanmışlardı, Serkan istediğiyle olabilirdi. Bu düşünce Eylülün moralini bozmuştu. Peki ya bu önemli konu neydi?

Serkan elinde simit ve çayla gelmişti

Eylül : simit mi aldın? Sağol

Serkan : rica ederim.

Eylül : özür dilerim. Çok kızdın mı bana?

Serkan : Kendi başına karar alıyorsun hep... kafana göre...boşanmak da senin kararındı zaten ben boşanmak istemediğimi söyledim. Şimdi de bu... bunu da kendi kafana yapıyorsun... niye yaptın bunu he? Niye bu acıyı yaşatıyorsun? Niye boşanmak istedin?

Eylül : bunu ilk isteyen sendin Serkan. böylesi inan daha iyi olucak. Çok yıprandık. Baksana şuan bile kavga ediyoruz

Serkan : doğru... neyse olan oldu. Eylül, doktorunla konuştum gelirken, çıkabiliriz istersen. Gel bu gece benimle kal, evin hali çok kötü

Eylül: tamam, bu gecelik... bu arada az önce telefonun çaldı, çok ısrarlı çalınca bakıyım dedim, kusura bakma.

Serkan : ne olucak ki? Benim senden gizlim saklım mı var?

Eylül : yine laf soktun dimi? Neyse...çok önemli bi konuymuş, illaki aramanı istiyor.

Serkan : tamam ararım sonra her kim ise...

Eylül : Aslı'ydı...ve acil dedi

Serkan : tamam, bi konuşayım o zaman

Serkan Aslı'yı arar.

Aslı : rahatsız mı ettim, ya kusura bakma.

Serkan : yok önemli değil. Ne oldu?

Aslı : ya, benim bilgisayarım açılmıyo, ne yaptıysam beceremedim, yarın öğlen sunumum var ve herşeyim o bilgisayardaydı. Sen de anlarsın kesin bu işlerden. Bana yardım eder misin?

Serkan : ederim tabii.sabah iş yerinde bakalım olur mu?

Aslı : olmaz... yani şey... şimdi benim biraz çalışmam gerekiyo, hazırlıksızım da

Serkan : ama şuan gelebilmem mümkün değil. Gerçekten, bırakıp da gelemem. İstersen sen al bilgisayarını, bize gel.

Aslı : tamam olur...

Serkan ve Eylül çıkış işlemlerini yapıp çıkarlar...

Eylül : ya Serkan, işin de varmış ben hiç gelmeyeyim

Serkan : hayır Eylül, ne olacak ki? Hem bugün iyi olduğunu göreyim, yeter bana...

Eylül : ama Aslı...

Serkan : sen eve gelmeyecek olsan onu da çağırmazdım zaten, sen de olacaksın diye çağırdım. Hadi gel...

Eylül biraz gülümsemişti, Serkan hala onu yanında istiyordu... Sonra düşündü, bebek içindi herşey...

Aslı gelir, çok mutluydu, taa ki Eylülü görene kadar...

Aslı : ya müsait değilsen söyleseydin Serkan

Serkan : müsaitim. Zaten tanışıyorsunuz, tanıştırmama gerek yok. Ver bilgisayarı bir an önce bakalım ki sen de bir an önce hazırlan.

Aslı : Eylüldü değil mi? Bize bi kahve yapabilir misin?

Eylül : tabii-

Serkan : hayır, sen otur Eylül, ben yaparım...

Serkan kahve yapmıştı, tepsi de bir de süt vardı...

Aslı : ben sütlü sevmem ki...

Serkan : o senin için değil zaten...

Der ve sütü Eylül'e uzatır. Eylül de gülümseyerek alır.

Bir saatin ardından Aslı'nın işi bitmişti. Mecbur evine gider...

Sabah uyandıklarında Eylül ve Serkan çok garip bir haldelerdi. Evde koskoca yatak varken, onlar koltukta uyuyup kalmışlardı.. Serkan uyanır ilk, uyandırmaya kıyamaz, ama işe gitmesi gerekiyordu...

Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin