78.Bölüm - Yazılanlar...

518 53 21
                                    

Serkan eski evine, yani eskiden Eylülle yaşadıkları eve gidip eksik kalan birkaç eşya ve resimleri almıştı, veda etmek istemiyordu ama Eylül'e bir açıklama borçlu hissetti kendini, bir mektup yazdı ona. Tam çıkacakken sehpanın üstündeki defteri görür, daha önce görmüştü bunu, Eylül birşeyler yazardı...

Flashback /2,5 ay önce

Serkan : canım ne yazıyorsun öyle

Eylül : günlük, bebeğim için günlük yazıyorum

Serkan : aa ne yazıyorsun bakıyım

Eylül defteri arkasına saklar...

Eylül : olmazz, bu bebeğimle benim aramda

Serkan : küstüm ama, ne saklıyosunuz bakalım benden...

Eylül : zamanı gelince okursun babası...

Serkan : hadi öyle olsun bakalım...

Flashback sonu

Serkan biraz çekinerek defteri eline aldı ve açtı, yazılanları okumaya başladı...

"Bebeğim...
Bugün senin varlığını öğrendim, çok güzel bir duyguydu biliyor musun? Ben de artık bir günlük yazmaya karar verdim, bugünden itibaren sık sık yazıcam buraya. Büyüdüğünde okursun bu defteri...
Hemen babana söyledim, nasıl sevindi bir bilsen...
O kadar mutluyum, o kadar mutluyuz ki... bugün babanın doğum günü üstelik. Ona hediye alamamıştım, ama o hiç tavır yapmadı, hatta "bana dünyanın en güzel hediyesini verdin" dedi bana...
Biz babanla çok zor şeyler yaşadık ama hepsini aştık bebeğim... seni sabırsızlıkla bekliyoruz

Serkan sayfaları çevirip daha ilerde yazanları da okudu...

Bebeğim,
Bugün cinsiyetini öğrendik, kızım diye hitap edicem sana artık, daha isim düşünmedik babanla ama en kısa zamanda bulucaz...
Baban çok mutluydu kızının olduğunu öğrendiğinde... gerçi erkek olsaydın da sevinirdi, ikimiz de senin sağlıklı olmanı istiyoruz...
Baban bugün bu deftere yazdığımı gördü, bakmak istedi ama vermedim defteri ona. Bunlar kızımla aramda dedim, okumak istedi ama illa bir gün okuyacak bunları, şimdi zamanı değil... seni seviyoruz bitanem...

Serkan ilerleye ilerleye son yazılan sayfaya gelir...

Bebeğim...

Şimdi söyleyeceğim şey için belki bana kızacaksın. Biz bugün babanla boşandık, artık o bizimle olmayacak. Beni neden ailemden, babamdan ayırdın, bunu neden yaptın bize diyeceksin. Ama hiçbirşey bilmiyorsun kızım. Biz babanla birbirimizi çok seviyoruz evet, çok şeyler atlattık birlikte. Sonra herşeyi geride bıraktık, evlendik, sonra sen oldun... Biz birbirimizi ne kadar sevsek de hep bir problem çıkıyor. Bir başkası olmasa, biz kendi içimizde bir problem yaratıp kavga ediyoruz, birbirimizi tüketiyoruz, yıpranıyoruz... Eğer birbirimize olan öfkemiz, sevgimizin önüne geçmişse bu durumda yapılacak birşey kalmıyor bebeğim. Belki de kaçmak çözüm değil, belki korkak diyeceksin bana, neden savaşmadın, neden direnmedin diyeceksin. Her seferinde yeni bir sorun çıkıyor. Bu bittiğinde bir yenisi olacak, iyice yara alıcaz. Bu durumdan ne kadar çabuk kurtulursak, o kadar çabuk toparlanırız. Ama sen hiç merak etme, seni ondan ayırmayacağım, sen benim gibi babasız büyümeyeceksin, istediğin herşeyi yapacaksın onunla, istediğin kadar kalıcaksın onunla. Bizim anlaşamamamız, senin onunla baba-kız ilişkisi yaşamayacağın anlamına gelmiyor...Biliyorum, şimdi anlamsız geliyor ama eminim ki beni ileride anlayacaksın...

Serkan defteri kapatır, Eylül'ün kafasında neyin olduğunu anlamıştı, hala onu seviyordu, Serkan bundan emin olmuştu. Birbirlerini üzdükleri ve yıprattıklarını düşündükleri için ayrılmışlar...

Serkan zaten bir haftadır bunu planlıyordu, gitmesinin daha iyi olacağını düşünmüştü. Belki de hata yapıyordu, bilmiyordu, ama düşünmek için vakti olacaktı en azından. Ertesi gün tuttuğu eve yerleşti, fazla eşya almamıştı zaten, ev de eşyalı olduğundan fazla zorlanmamıştı. Sessizde olan telefonu kapatıp uyudu, sabah işin ilk günü olacaktı...

Serkan telefonu açtığında birkaç mesaj gördü, Güney'den, Cemre'den ve Aslı'dan...

Güney :
*oğlum nereye kayboldun arıyoruz açmıyorsun?*
*1 gündür yoksun kardeşim, kapıyı da açmıyorsun. İyi misin?*

Cemre :
*Serkan, kızlar söyledi ortada yokmuşsun, herşey yolundadır umarım*

Aslı :
*Bugün işten ayrıldığını öğrendim, hayırlı olsun, herşey istediğin gibi olur umarım. Aynı yerleşim kaydırması teklifi bana da geldi geçenlerde. Nasıl? Bursa güzel mi? Güzelse söyle de ben de geleyim. Kendine iyi bak*

Serkan mesajları okuyup Güney'i aradı

Güney : abi nerdesin sen?

Serkan : Bursa'dayım kardeşim.

Güney : ne? Naapıyosun orda?

Serkan : Eylül size söylemedi mi?

Güney : yoo birşey demedi. Biz de seni arıyoruz iki gündür. Nikahtan sonra kayboldun ortadan...

Serkan : veda etmeden gitmek istedim, ardımda soran gözler bırakmak istemedim. Eylüle not bırakmıştım

Güney : veda etmeden gidilir mi be kardeşim? Bari doğumu bekleseydin, Eylülü yalnız mı bırakacaksın?

Serkan : böyle olmasını o istedi Güney. Bırakmam tabii ki, gelicem kızımı görmeye...

Güney : birşeye ihtiyacın olursa haber ver

Serkan : tamam, siz de Eylüle iyi bakın...

Güney: tamam

Serkan telefonu kapadı, içi hiç rahat değildi bırakıp gittiği için ama Eylül ona hem o kadar yakın hem de bir o kadar uzakken yapamıyordu, olmuyordu...

Eylül, Serkanın gidişini kabullenmişti, zaten İstanbul'da olsa da farketmezdi ki, boşanmışlardı, eskisi gibi olamayacaklardı artık ve bunu isteyen oydu. Kızıyla tek başına yaşayacaktı artık...

Serkan Cemreyle de konuştuktan sonra Aslı'ya da mesaj attı...

"Burası güzel, çok güzel. Beni bir yere bağlayan şehirler değildi, insanlardı. Ailemdi.. Artık beni İstanbul'a bağlayan birşey kalmadı artık, buraya o yüzden gelmeyi kabul ettim. Ama çok güzel, sessiz sakin, herşeyden uzak. Gelmek istersen tavsiye ederim..."

Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin