59.Bölüm - Gizli Saklı İşler

579 44 6
                                    

Songül ertesi gün onunla bulaşmaya gitti...

Songül: ne istiyorsunuz? Neden aradınız beni?

Ekrem : bak kızım, sen Güneyle evlenmişsin öyle duydum

Songül: evet evlendim, nooldu?

Ekrem : benim hiç param yok, Selinden maaş alıyorum resmen.

Songül : iyi de bundan bize ne?

Ekrem : Güneyin parası vardır, sonuçta Selin ona mutlaka verir. Bana biraz verebilir misiniz? İhtiyacım var

Songül : oğlunuzdan para mı istiyorsunuz yani? Bunun için mi çağırdınız beni?

Ekrem : Eğer Güneyi arasaydım asla gelmezdi, ama benim bu paraya çok ihtiyacım var, hem de acil

Songül : bu meseleye beni sakın karıştırmayın, bir daha eğer oğlunuzla ilgili bir mesele varsa bunu onunla görüşün

Songül hemen orayı terketti...

2 hafta sonra

Eylülle Serkan çok mutlulardı ama Serkan durgundu.Eylül de bunun farkındaydı. Üstüne gitmenin de bir yararı olmadığını bildiğinden sustu. Öylece konuşmadan kahvaltılarını yaptılar.

Eylül : ben şu sofrayı toplasam iyi olacak

Demesiyle bir an durup ardından tuvalete koşması bir olur. Serkan da peşinden koşar.

Serkan : Eylül iyi misin?

Eylül ses vermiyordu. Uzun süre ses gelmeyince Serkan kapıyı açar.

Serkan : iyi misin Eylül?

Eylül : hı hı

Eylül kusmaya devam ederken, Serkan da saçlarını çekerek rahat olmasını sağlıyordu.

Eylül : sağol..

Serkan : iyi misin? Doktora falan gidelim mi?

Eylül: iyiyim. Sen işe git. Normal bunlar. Uzun zamandır olmuyordu sadece

Serkan : istersen kalabilirim

Eylül : git. İyiyim ben.

Serkan : tamam ama birşey olursa arıyorsun

Eylül : tamam

Serkan gidince Eylül düşünmeye başlar. Serkan ona yeniden ne zaman eskisi gibi sıcak davranacaktı?

Songül sürekli mesaj alıp duruyordu. Güney, Songülün bir işler çevirdiğini farketmişti. Songül banyodayken dayanamayıp telefonunu karıştırır. Ve mesajları görür...

" Bak çok acil diyorum. Paraya ihtiyacım var. "
" Bana bir daha mesaj atmayın, aramayın da. Ne istiyorsanız gidin Güneyle konuşun."

Bu kimdi? Songül nasıl bir belaya bulaşmıştı? Songül banyodan çıktığında Güney hemen Songüle ne olduğunu sorar.

Güney : Songül bunlar ne? Sen kiminle konuşuyorsun?

Songül : telefonumu mu karıştırdın sen? Bravo sevgili

Güney : konuyu değiştirme! Bu mesajlar ne? Kim senden para istiyo?

Songül : şey..

Güney : şey şey şey! Doğru düzgün anlat şunu Songül!

Songül : baban.. baban dönmüş Güney

Güney : ne?!

Songül : para istedi benden. Senle konuşamazmış, illa ki benden istiyor. Sürekli arayıp duruyor Güney.

Güney : neden bana söylemedin?

Songül : ne biliyim. Vazgeçer gider diye düşündüm. Baban gelsin senle konuşsun istedim. Bu meseleye karışmak istemiyorum.

Güney : bu adam ne iğrenç bir insan ya?! İnsan çocuğunun cenazesine bile gelmezken para istemeye geliyor.

Songül : baban sonuçta...

Güney : boşversene...

Serkan odasına gelince Eylülü arar, merak etmişti. Ama Eylül açmıyordu. Endişelenmişti, o sırada patron gelip Serkana birkaç iş daha yükler.

Eylül Cemreyle gelinlik provasına gelmişti. Cemre çok güzel bir gelinlikle çıktı...

Eylül: çok güzel oldun Cemre

Cemre : Eylül.. ben bunu çok beğendim

Eylül : evet bu çok güzel. Bunu al

Cemre : sağol Eylül.

Eylül : neden ki? Alt tarafı fikrimi söyledim

Cemre : herşey için. Canerle de senin sayende tanıştım

Eylül : sonunda mutlu olduğuna o kadar seviniyorum ki...

Cemre : bir yanım buruk, annem babam yok, ama ailem yok değil. Ailemden bana kalan tek şey var o da Serkan. Sonra sizler varsınız, kardeşlerim. Kocaman bir ailem var benim.

Eylül ve Cemre sarılır. Gelinlikçiden çıktıktan sonra Caner arabasıyla gelir ve Cemreyle sarılırlar. Caner Eylülü de selamladıktan sonra kızları alıp gidecekleri yere bırakmak üzere yola çıkarlar. Eylül indikten sonra telefona bakar ve iki kez Serkanın aradığını görür. Serkan cevap vermiyordu. Şirkete gitmeye karar verir.

Serkan su ve atıştırmalık birşeyler alıp kafeteryada mola vericekken Aslı onu görür. Hemen peşinden gider. Serkan siparişini verip ödemek için beklerken arkadan Aslı gelir ve kendi siparişini de verip hesabı öder. Serkan şaşırmıştı.

Aslı : yaptığın iyiliğin teşekkürü

Serkan : gerek yoktu

Aslı : vardı. Mahçup oldum zaten

Serkan : iyi hissedeceksiniz tamam

Aslı : evet iyi hissedicem

Serkan yerine geçerken, Aslı da elinde tepsiyle gelip Serkanın karşısına oturur.

Aslı : sade kahve seviyordun dimi?

Serkan : evet, teşekkürler

O sırada Serkan, Eylülü görür, başından kaynar sular dökülür, Eylül yine herşeyi yanlış anlayacaktı. Böyle şeyler hep onu mu bulurdu?

Eylül : Serkan...

Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin