Serkan sinirlenip gitmişti, Eylülü dinlememişti bile...
Güney : Songül hadi hazır hastaneyken bebeğimize bakalım
Songül : şimdi sırası mı Güney? Cemre için geldik buraya
Güney : hadi bak Cemre iyi. Gel biz hemen gidip gelelim, sonra Cemrenin yanında kal istersen...
Songül : tamam ama hemen halledip gelicez
Güney : tamam diyorum Songül, hadii
Songülle Güney muayeneye girmiş doktorun diyeceklerini bekliyorlardı... doktor uzun uzun bakıyordu...
Doktor : ne zamandır şikayetleriniz var
Songül : iki haftadır bu şekilde. Ama test yaptım, yani pozitif çıktı
Doktor : o testlerde yanılma payı büyük, bunu biliyorsunu dimi? En iyi sonucu kan testi ve tabii ki kesin olarak ultrason verir...
Güney : yani?
Doktor : maalesef hamile değilsiniz... Sizin durumunuza biz Pseudocyesis diyoruz, yani halk dilinde yalancı gebelik...
Songül : ne ? Nasıl yani?
Doktor : Yalancı gebelikte gebeliğin belirtilerinin tüm evrelerini yaşanmaktadır. Mide bulantısı, kusma, karın ve göğüs şişkinliği, aş erme, kilo alımları, hassasiyet gibi birçok hamilelik reaksiyonları görülmektedir. Hatta bazıları bebeğin karında hareket ettiğini bile hisseder. Bu tamamen psikolojik bir durum.. Çocuk sahibi olmak isteyen bayanlarda görülür.
Güney : yani şimdi karım hamile değil mi?
Doktor : maalesef... üzgünüm
Songülle Güney üzgün bir şekilde odadan çıkarlar. Yıkılmışlardı, konuşmuyor hatta birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Sessizliği Songül bozdu...
Songül : Eylül değil mi o?
Güney : evet o.
Songül Eylülün yanına gitti.
Songül: Eylül? Nooldu?
Eylül : Songül... gitti. Serkan gitti
Songül : Cemrenin meselesi dimi? Merak etme, o bırakmaz seni, döner gelir yine
Eylül : gözlerindeki nefreti görmedin Songül, ben onu hiç böyle görmedim
Güney : ben bi arıyım onu...
Songül, Eylülü eve götürmeyi teklif eder. Cemrenin yanına uğrayıp sonra da eve giderler..
Songül : bu gece ben de seninle kalabilir miyim Eylül?
Eylül : tabii, ama neden?
Songül : o eve gitmeye cesaretim yok, Güneyle konuşmaya cesaretim yok. Biraz kafamı dinlemeye ihtiyacım var, yalnız kalmaya...
Eylül : sana nooldu?
Songül : hamile değilmişim... yalancı gebelikmiş. Bebeğimin olmasını o kadar çok istemişim ki, vücudum da öyle davranmış...
Eylül : Songül, ben... ben özür dilerim
Songül : Eylül şuan konuşmak istemiyorum gerçekten. Sadece burda biraz kalıp, herşeyden uzakta düşünmek istiyorum. Sana da Serkan gelene kadar arkadaşlık etmiş olurum
Eylül : gelmeyecek, hiç bekleme... bu gece biz bizeyiz
Uzun süre hiç konuşmadan oturup televizyon izlerler...
Songül : kadere bak... bebeğim olcak diye sevinmişken, bebeğimin öldüğünü öğreniyorum. Kardeşim hamile kalıyor. Sonra yeniden seviniyorum, bu sefer aslında hiç hamile olmadığımı öğreniyorum, Cemre de istemediği bir çocuğa hamile.Güney'in gözlerinde ilk defa hayal kırıklığı gördüm bugün. O kadar sevinmişti ki çocuğu olcak diye. Dengesini şaşırmıştı mutluluktan...
Eylül, Songüle sarılır...
Eylül : niye hep tam artık mutlu olucaz derken birşey çıkıyor Songül? Biz hiç mutlu olamayacak mıyız? Dünkü halimizi düşünüyorum, bir de bugüne bakıyorum... Ben Serkanın bana hiç böyle baktığını hatırlamıyorum Songül... Annesini polise verdiğim zaman bile benden böyle nefret etmemişti...
Songül : Serkan senden nefret etmiyor, sadece kızgın, ona söylemediğin için kırgın. Ama o senden nefret etmez, edemez merak etme...
Eylül : öyle olsa beni o halde bırakmazdı, tavırlı olurdu ama yanımda olurdu....
Songül : Merak etme kardeşim, herşey güzel olucak, Serkan gelicek, seni affedicek, anlayacak...
Flashback
Serkan Eylülü bırakıp gidiyordu. Ağlama sesleri duymuştu, Eylül ağlıyordu, geri dönmek ve ona sarılmak istedi ama öfkeliydi, önce o Canerle konuşacaktı, sonra Cemreyle ama şimdi sırası değildi...Serkan durdu, kıyamadı , dönmek ve Eylüle ağlamamasını söylemek istedi ama Songülle Güneyin geldiğini gördü. Onlar Eylülü teselli eder diye düşünüp gitti. Arkasından koşarak Güney gelir...
Güney : kardeşim, nooldu?
Serkan : daha ne olsun Güney? Arkamdan işler çevrilmiş, Eylül herşeyi biliyormuş ve söylemedi
Güney : nasıl söyleyebilirdi ki sana? Serkan kardşein hamileymiş haberin olsun mu diyecekti? Cemre saklamasını istemiştir tabii ki. Git konuş onunla, perişan olmuş kız
Serkan : Güney şuan öyle sinirliyim ki, yanına gidersem kalbini daha çok kırarım. Sinirim geçene kadar uzak durmam lazım.
Güney : gidelim o zaman. Ben de Songülün yanında duramıyorum
Serkan : sana nooldu
Güney : bize gidelim, anlatırım
Flashback sonu
Güney, Serkanı evine getirir.
Serkan : Songül de yok galiba. O gelene kadar burda kalabilir miyim Güney? Sinirim geçene kadar Eylülle görüşmesem daha iyi.
Güney : kal kardeşim. Ama geleceğini sanmıyorum. Kesin Eylülle kalır o. Bana bakmıyordu bile
Serkan : size ne oldu? İyiydiniz?
Güney : doktora gidelim dedim, kontrole. Nerden dedim ki...
Serkan : ee nooldu?
Güney : Songül hamile değilmiş. Vücudu öyle tepki veriyormuş. Songül çok kötü oldu Serkan, gözlerindeki o hayal kırıklığını gördüm...
Serkan : Güney, ben ne diyeceğimi bilemedim kardeşim...
Güney : ben de bilmiyorum kardeşim, ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemiyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)
FanfictionSevdiği adam tarafından terkedilen yosun gözlü kız ve onu eskiden çok seven deniz gözlü oğlanın hikayesi...