Caner : Eylül.. Cemree
Eylül : Caner nooldu?
Caner : ikizler geliyo, ben kimi arayacağımı bilemedim...
Eylül hemen kalkar hazırlanmaya başlar...
Serkan : kötü birşey mi? Nooldu eylül?
Eylül : Cemrenin sancıları başlamış
Serkan : ne?!
Eylül : hadi hastaneye hastaneyee... bi dakika sen hastaneden yeni çıktın. Sen yat dinlen, sabah gelirsin
Serkan : hayır ben de gelicem tabii ki
Eylül o an herşeyi unutur ve Songülü arar. Songül de gece yarısı arayan Eylülü görünce panikler. Korkmuştu...
Songül : Eylül, kardeşim.. kötü birşey mi var?
Eylül durumu anlatır ve hepsi hastanede buluşur. Eylülle Serkan hastaneye gelirler. Lavinya Serkanın kucağında uyuyordu hala... Onlar geldiğinde Caner volta atıyordu...
Caner : Eylül.. Serkan...
Serkan : Kardeşim nasıl Caner?
Caner : bilmiyorum içeri aldılar...
Eylül : erken değil mi?
Caner : evet.. doktor sezeryan daha iyi olur demişti ama bizimkiler bekleyemedi galibaa
Songülle Güney de koşarak gelir. Songül koşarak Eylüle sarılır...
Songül : Kardeşim, Cemre nasıl?
Eylül : bilmiyoruz, bekliyoruz
İkisi de ne yaptıklarını farkedip ayrılırlar. Sessizliği Songül bozar...
Songül : Eylül ben özür dilerim, davranışlarım için... şikayetçi olmamalıydım, sonuçta Serkan da benim kardeşim...Serkan senden de özür dilerim
Serkan: problem değil Songül
Eylül : canım arkadaşım... ben de senden özür dilerim
Songül : o neden?
Eylül : üstüne çok geldim. Haklıydın aslında.. sonuçta kocanın başına geldi bu. Belki ben senin yerinde olsam, ben de öyle yapardım..
Songül : yapmazdın kardeşim... asla yapmazdın...
Doktor çıkar odadan...
Serkan & Caner : nasıl?
Doktor : üçü de gayet iyi. Yalancı sancı, daha doğuma var
6 ay sonra
Serkan telefon sesine uyanır... konuşmaya başlayınca Eylül de uyanmaya başlar ama gözünü açmıyordu
Serkan : ne var bu saatte?
Güney : ne demek ne var lan? Oğlum doğuyo
Serkan : hee tamam. Ben de önemli birşey sandım. İyi geceler...
Serkan uyumaya devam edecekti, Eylül mırıldanır... ikisinin de gözleri kapalıydı...
Eylül : kimmiş?
Serkan : Güney
Eylül : niye arıyormuş?
Serkan : oğlu doğuyormuş
Eylül : hımm
İkisine de aynı anda dank eder, birden doğrulurlar...
Serkan & Eylül : ne?!
onlar hastaneye geldiğinde Kader hariç herkes ordaydı.
Eylül : Kader nerde?
Mert : hocasından izin alıp doğuma girdi
Güney : oğlum telefonu neden yüzüme kapadın?
Serkan : uyuyoduk abicim, idrak edebilmemiz zaman aldı
Cemre gülmeye başlar...
Serkan : gülmesene Cemre...
Cemre : tamam tamam gülmüyorum... aklıma Beren ile Kerem'in doğumu geldi
Flashback / 5,5 ay öncesi
Cemre o gece sancılanınca Caner onu yeniden hastaneye götürür. Bu sefer doğum gerçekten başlamıştı. Caner Serkanı arasa da ne gelen vardı ne giden... yeniden arar, telefonu Eylül açar...
Caner : nerde kaldınız abi?
Eylül : nooldu Caner?
Caner : hastanedeyiz, doğum başladı. Serkana söyledim ama...
telefonu kapadıktan sonra Eylül Serkana döner...
Eylül : hadi kalk kalk hastaneye, Caner aradı
Serkan : biliyorum, boşver yine yalancı sancı falandır, zamanı varmış biliyorsun. Hadi biz uyuyalım
Eylül : doğum başlamış Serkan. Hatta yeğenlerin doğmuş olabilir, sen hala burda uyuyorsun...
Serkan : Ne?! Hadi gidelim
Serkan apar topar hazırlanır, Eylül de öyle. Hastaneye geldiklerinde Caner gerginken birden gülmeye başlar...
Serkan : kafayı mı yedin kardeşim? niye gülüyorsun?
Onu gören herkes gülmeye başlar...
Songül : aynaya baktın mı Serkan?
Serkan baştan aşağı kendine bakar. Yanındaki Eylül de göz gezdirir, o da gülmeye başlar...Uyku mahmurluğuyla Serkan Eylülün t-shirtlerinden birini giymişti, çiçekli bir t-shirttü. ayakkabıları da farklıydı üstelik... Pijama altını çıkartmayı da unutmuştu..
Serkan : offf, Eylül neden söylemiyorsun?
Eylül : ben de farketmedim canım...
Güney : açmış seni kardeşim
Serkan : dalga geçme Güney, seni de görücez kardeşim, bak Songülün doğuma da az kaldı..
Doğumdan sonra herkes Cemreyi ziyarete gider. Cemre, Serkanı görünce gülmeye başlar...
Serkan : Cemre gülme lütfen?
Cemre : bu ne hal Serkan?
Serkan : şu anı hafızandan siler misin güzel kardeşim? Böyle hatırlanmak istemiyorum..
Songül : ben senin daha beter halini de gördüm kardeşim...
Serkan : aman songül sakın...
Eylül : ne? bi dakika ben bunu nasıl bilmiyorum
Serkan : Songül yapma noolur, yeterince rezil oldum zaten
Songül : tamam tamam anlatmıyorum... bir dahakine artık...
Flashback sonu
Serkan : ha ha ha çok komik Cemre...
Cemre : kızma Serkancım, bence doğumdan doğuma alışıyorsun...
Güney : of kaç saat oldu neden çıkmıyorlar?
Serkan : sakin ol kardeşim...
O sırada Kader çıkar içeriden... herkes başına toplanınca kanlı eldivenleriyle dur işareti yapar onlara... Güney'in gözleri faltaşı gibi açılmıştı...
Güney : Kader bu ne hal?
Kader nefes nefeseydi... birşey söyleyemez.
Güney : susmasana... birşey söyle Kader, ne olur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kırık Gençlik Hikayesi (EySer 💔)
FanfictionSevdiği adam tarafından terkedilen yosun gözlü kız ve onu eskiden çok seven deniz gözlü oğlanın hikayesi...