Öyle sensiz, öyle çaresiz

59 6 4
                                    

Geçiyor önümden kurumuş ömürler
Ve yırtılmış yılları dikiş tutmuyor
Benzi solmuş yapraklar çiğneniyor
insan denilen canilerin ayakları altında

Bir çocuğun ağlaması geceyi bölüyor
Ay düşüyor gözlerimden kara toprağa
Yıldızlara eşlik ediyor yüzyıllık bir öksürük
Tüm dengeleri bozuyor boğazı yırtan ses
Sensizlik altüst ediyor kalbimin dengesini

Rüzgarlar menderesler çiziyor yüzüme
Gözümden akan her yaş birikiyor kalbimde
Okyanuslar oluşuyor, yaralar içinde
Yorgun hıçkırıklar boğuyor sessizliği
Tükenen gözler kayboluyor siyah bir trenin içinde
Rayların altında ezilen bir şiirin çığlığı
Deşiyor kulağımı, tüketiyor kalbimi

Ve ben gökyüzüne aşık bir şairim
Her kuşun alnından öpüyorum
Biliyorum senden geliyorlar
Sana ait her şeyi yüklüyorlar kanatlarına

Yeryüzünü sevince boğuyorlar
Senden haberli bulutlar

Ve ben bir kez daha yeniliyorum
Aşka, devrime, kavgaya,

Gökyüzü mavisine varamayan
kuşlara ağlıyorum
Ağlıyorum kanadı kırık kuşlara

Ve ben bir kez daha yıkılıyorum
Öyle sensiz, öyle çaresiz

Mısralarımdan akan yaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin