Bir Aşti dönüşü zamanları

1 0 0
                                    


Vedaların en acımsı anların yaşandığı
Öpüşüp koklaşan kolların hüzünleri
Kalbimizi yoran elemli bakışları
Gidenin arkasında dökülen suları
Gözlerle doldurulduğunu anladım büyüyünce

Kavuşmaların heyacanıyla en mesut olan insanları
Bir araya getiren keşmekeş Aşti dönüşü
Öpüşüp koklaşan kolların sevincini
Kalbimizi büyütüp büyütüp saran vuslat coşkusunu
Bizden iyisi yok ey aşk bizden iyisi
Ve anladım kavuşmaların ayrılıkların
Ortak noktasının olduğunu Aştinin
Gözlerin her koşulda yaş akıtmasının
Aştinin bahtına düştüğünü

Gövdem sessizce çöktü bir yere
Hüzün dolmuş gözlerim takıldı maziye
Milyonlarca düşünceler geçiyor gönülsüzce beynimde
Sönük umutlarla, yarım kalmış hayallerle
Bu ilk değildi tabi, gündelik olmuş hayal kırgınlıkları
Gündelik duyguların top koşturduğu
Son bulmasıydı izmaritlerin cirit atmasıyla

Dalıp giden dilsiz bir hayat teselli ister klişeli sözlerle
Yürek, uçurumlarda atlayıp kuşlarla yarışmak ister
Mavilere selam çakmayı, bulutlara el sallamayı
Göğün divanına oturup meczubca şiir söylemeyi
Oysa ne yeri Ankaray ne zamanı şimdi

Bir aşkın filizleri serpildi aştiden
Doyumsuz gözleri beni aldı benden
Müzeyyen yüzü sanki ay parçası
Kıvrımlı dudakları yol çiziyor bahtıma
Ağrılı ve heyecanlı kanat çırpınışları kelebeğin
Yankılanıyor yalnızca benim kulaklarımdan
Çocuksu kaçamak bakışlar bizi alıyor bizden
Yüreğimizde gerçekleşen olaylar denetiminden uzak polisin
Olay mahallisinde hiç kimseler yoktu
Ve bize kimse vuramaz prangaları, gayrı hasretten

Belki polis ya da hakim ayırmadı bizi
Bir Ankaray durağı ayırdı yüreklerimizi
Kızıla boyandı bu aşk, öksüz ve garip şekilde
Bir sokakta karanfil bıraktık gizli ve sessizce
Eylül'e varmadan daha Eylül'e varmadan
Kaybolduk kalabalıkların arasında
Aşkı o durakta bıraktık bakmadan arkamıza
Bıraktık cami avlusuna bırakılan bir çocuk gibi
Tevekkül ettik cami avlusu olduğu için

Mısralarımdan akan yaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin