Mısralarımdan akan yaşlar

Ma'zur gör kalbimi

Kızma bana sevgili, kızma
Gözlerine yeniliyorum
Seni her düşündüğümde
Aklım çaresiz, lal kalır
Kalbim söz alır, kızma

Seni her düşündüğümde
Geçmişteki yaralarım
Üstümdeki umutsuz hırkası
Susuveriyorlar çaresizce

Gelecekteki tüm kaygılarım
Harabe evler, viran şehirler
Yıkık dökük papatyalar
Yasaklanmış tüm duygular
Ve sürgün şiirler
Susuveriyorlar çaresizce

Biliyor musun senin hiçbir şairin
Yazamadığı bir şiir olduğunu;
Anladım geç olsa da
Bilmelisin ki sen Allah'ın yazdığı
Şaheser bir şiirsin
Şairlere sadece okumak kalmış
Ve üstünde nakışlanmış cemal
Ellerin yüzün bir uyum içinde

Gözlerin Kemalatın lem'aları
Bir ayine-i  Musavvir
Baştan sona aşktır gözlerin
Bir ayine-i Vedud

Anlatamıyor fani kalbim
Cahil olduğumu anladım.
Hiçbir şey bilmediğimi öğrendim
Seni anlatabilmeyi; şairlere ozanlara...

Seni her düşündüğümde
Esma'nın latifeleri tecelli etti
Sanki tüm ayineler cem etmiş
Kamer yüzünün üstünde
Kızma ne olur, aklım sustu
Sözü alan kalbimi ma'zur gör
Kızma ma'zur gör kalbimi

Ne var ki ben sana geç kaldım
Kalbini kırmışlar
Paramparça etmişler yüreğini
Talan etmişler yalan sözleriyle
Bir gün zaman bize de güler mi
Kaybolan yılları kapatabilir miyiz
Avucunla sular mısın filizlenecek hayatı
Sevdaya dair bir umut var mı

Ben sana geç kaldım biliyorum
Belki böylesi güzelleşmemiş içindir
Yıllanmış şarap gibi olur belki
Birbirimizden habersiz
                  Kaybolan yıllarımız
                        Yıkıntı dolu ömrümüz
                            Enkaza dönen kalbimiz

Belki de şimdidir vakti
        Yıllanmış hayatımızın
            Yıllanmış ömrümüzün
               Yıllanmış sevdalarımızın
Bir şelale gibi gürül gürül akması

Yirmi üç yıllık bir şarap: kader, nasip
Bir mucize: "fark etmek" diye ayrı yazılan bir birleşik eylem
Bir yardımcı eylem olmadan bir arada durabilir miyiz?

Şimdi kana kana içmek istiyorum seninle hayatı
Günahlarımız yarı yarıya olmasın
Ne varsa benim boynuma
Benim boynuma
Kızma ma'zur gör kalbimi

Oysa aklıma kalsa
Sen benim dostumsun-daha neler-
Ma'zur gör kalbimi
Senin çizdiğin sınırlar içinde
Yaşamayı lütuf saydım
Ve öyle kalacak bilmelisin
Bir gün mavi olmak istediğinde
Göğsüm çatlayacak olsa da
Kanatlanıp kana koşacağım

Bir gün kanatlarım paramparça olursa da
Hiçbir dala konmadan toprağa karışacağım
Ve yağmurun her damlasında kokunu alacağım
Toprağa dokunan güneşin her parıltısında seni yaşayacağım
Özgür ve
   umutlu
      ölü bir kuş olarak...