Mektup

5 2 0
                                    

Sevgil Hümeyra

Uzun zaman oldu sizden haber alamıyorum... Suskunluğunuz çok uzun sürdü... iyi olmalısınız... insan iyi olduğunda suskunluğa bürünür sonsuz bir ova gibi... insan iyi olmadığında koparır feryadı bir arzın sarsılması gibi... sevgili hümeyra saplanınca yüreğime yokluğunuz bir hüzün sarar içimi, bir güz mevsimi olur gözlerim, yapraklar dökülür yağmurların çamura buladığı yanaklarıma, ıssız yalın bir caddeye döner her yanım...herkesin yağmurdan kaçtığı ve bir yerlere sığındığı vakitlerde ben caddelerin ortasına düşmüşüm arar dururum sizi kederli bir bulutun arkadaşlığıyla...


Sevgili hümeyra bugün kan bağışında bulunmak istedim, belki bir cana can olurum umuduyla heyecanlı bir şekilde koştum. Bilirsiniz prosedürü gereği hümeyra hanım. Önce mürekkeple kimliğinizi dökersiniz kağıt parçacıklarına... insanı bir kağıt parçasına sığdırabilir miyiz. Bir kağıt parçasına bakarak insanı tanıyabilir miyiz hümeyra hanım...Bir sızı gibi sızlar kanım tüplere, bir çağlayan gibi, akar bir ömür gibi, oysa zaman göz kapaklarının açılıp kapanması gibi gelir insana sızı sustuğunda...
Vücudunuzda inflamasyon var bağış yapamazsınız deyince doktor ürperdim hümeyra hanım... görüyor musunuz artık fizyolojik olarak insanlara fayda veremiyorum, artık fizyolojik olarak sağlığımı da kaybettim... görüyor musunuz yürek ağrılarım artık bedenime işlemiş... hümeyra hanım insanlığa yararlı olamama ızdırabı sensizliğin ızdırabıyla keder ummanına sürdü beni...

Bazen yasaklı ana dilim düşüyor aklıma kapanmayan bir yara gibi. Hümeyra hanım sen benim yasaklı ana dilimdin...kimseler anlamıyor beni anlamsızca yüzüme bakıyorlar. Hümeyra hanım kelimeler her şeyi anlatamıyor kelimelerin yetersiz kaldığını görmüyor musunuz? Bazı şeyleri anlamak için ağızdan dökülen kelimelere bakmamak lazım; gözlere bakmak lazım, yüreğe kulak vermek lazım hümeyra hanım...

Sevgili hümeyra,
Siz benim adını korkuyla dile getirdiğim ülkemsiniz... öyle ki kıyametler koparacaklar adını dilime aldığımda. Hümeyra hanım adını ağzıma almaya korkuyorum kıyametler koparacak gibi duruyor hayat. Belki bu yüzden hep yüreğim adınızı sayıklıyor gece yarıları, belki bu yüzden ıssız bir evrende adınızı haykırıyorum korkusuzca... Bazen endişelerin ülkelerine sürüyorlar beni duygularım. Endişeliyim hümeyra hanım sizi bana yasaklamalarından, vuslata dair umutları darma duman etmelerinden, yüreğimi sizsizliğin diyarlarına sürgün etmelerinden. İtiraf ediyorum hümeyra hanım sizi benden alacaklar diye korkuyorum... sanırım korku ve endişe sahiplemenin kırbacıdır hümeyra hanım

Sevgili Hümeyra
Gece ömrünü yarıladı bir daha... bir gece meltemi esiyor usulca yüzüme dokunarak sessiz ve sinsi bir şekilde... Her taraf ıssız ve sessizliğe bürünmüş... sabahın kalabalıkları ağırlayan 21. Cadde şimdi mahzun bir çocuk gibi duruyor... endişeli... yalnızlığın endişesi sarmış asfaltı...hümeyra hanım insan kendini anlatmaktan korktuğundan kendi ruh halini doğanın diliyle doğaya atfeder... hümeyra hanım insan kendini dile getirmekten neden korkar ki... insan kendi zayıflığını kendi çaresizliğini saklamak ister... hümeyra hanım siz benim zayıf noktamsınız siz benim çaresizliğimsiniz... belki bu yüzden saklıyorum sizi her şeyden ve herkesden...

Ah sevmek hümeyra hanım zor ve külfetli... ama ben sevilmekten çok sevmeyi seviyorum hümeyra hanım... sevmek benim için ölüm kadar hakikatli ve Allahın varlığına iman etmek gibi kat'idir. Sevmek yalansızdır, katıksız samimiyettir... ya sevilmek öyle mi... sevilmek şüpheciliktir, kuşkudur... hümeyra hanım ben iman etmek istiyorum kuşkular deryasında boğulmak istemiyorum...

Akıl safsatadır... akıl istediği her şeye hüküm süremez...aklın duyguları yoktur...Akla kalırsa cılız bir başaksınız... akla kalırsa yaşamanın anlamı yok, çünkü her yaşamın sonunda ölüm yağmuruna tutulmak vardır... insan öleceğini bile bile neden yaşamak istesin... akla kalırsa sevmek kederdir ızdıraptır... akla kalırsa siz de bir yaz gibi gelip geçeceksiniz... akıl kuru bir dal gibidir yanmayı bekler ve yandıkça küle döner... oysa yürek yandıkça olgunlaşır...
Hümeyra hanım ben size akıl gözüyle bakmıyorum... sizi severken aklımı çoktan öldürmüş oluyorum...Hem siz yüreğimi olgunlaştırıyorsunuz, kemale erdiriyorsunuz... sizi yüreğimde taşıyorum...beni aklınızla değil yüreğinizle anlamaya çalışın... yüreğinizin gözüyle yargılayın... Çünkü Allah ne yeryüzüne ne gökyüzüne sığar... Allah müminin yüreğini hane yapmış kendine hümeyra hanım...

Sevgili Hümeyra
Alışıyorum artık acı ve kedere...  biliyorum bana delilik diyeceksiniz ama artık acısız yaşayamıyorum... acı ve keder her gün güneşin doğma monotonluğu gibi geliyor yüreğime... acı ve kederin hanesinde üç günden fazladır ikamet ediyorum... misafirliği çoktan geçtim hümeyra hanım...

Sevgili Hümeyra
Umuttan bahsetmek istiyorum... Umudun yorgunluğunu hissediyorum günün ve gecenin üzerinde... çoğu zaman umudun kolunda tutmak zorunda kalıyorum, çoğu zaman umuda ayetler okuyorum biraz daha yaşaması gerektiğini kulağına üflüyorum, yüreğimden gelen bir çaresizliğin esintisiyle... ve çoğu kez insanlara umudun bitmeyeceğini ve umut etmelerinden ısrarcı olmalarını tembihliyorum... ama biliyorum umudun bir gün biteceğini ve görüyorum her tarafın karanlığa gömüleceğini... belki bu sözlerimi zayıflık görüyorsunuz hümeyra hanım belki bunu yılgınlık olduğunu düşünüyorsunuz... oysa bende tükenmeyen bir inat var, tükenmeyen eşyanın hakikatinin gerçekliği kadar kat'i bir mücadele hırsı var... bazen bu yanlarıma şaşırmamak elde değil, belki delilik diyeceksiniz ben yaşamanın hat safhasında yaşıyorum hiçbir zaman sönük bir ışığın gölgesinde, loş bir ışığın yanaşması olan bir hayatı kabul etmiyorum... Yılgınlığı kabul etmeyi tüm ömrüm boyunca hayata sergilediğim prensiplere ihanet saymak zorundayım sinope hanım... ben de garip bir hal var; ya hayatın dibinde olmayı ya da hayatın doruğunda olma arzusu... belki bu yüzden derin ve sonsuz bir bağla seviyorum sizi hümeyra hanım... ben karanlığa bürünmüş, yüzü gölgeler gibi olan bir anlayışa karşı, bitmeyen devrim aşkı tüm hücrelerimin alev almasına neden oluyor... her ne kadar iyi görünsemde sizden uzak olmak canımı yakıyor... insanın yüreği yanınca dışarıdan bakmakla görünmüyor hümeyra hanım... belki bu yüzden karanlık benden bu kadar uzak durmak zorunda kalıyor... hümeyra hanım belki bu yüzden karanlık yok olma tedirginliğiyle yüreğimizin hava sahasına giremiyor... yok olma tedirginliği herkesi ürkütüyor... sizi kaybetme tedirginliği korkutuyor beni... insan en çok sevdiği insanları kaybetmekten korkuyor hümeyra hanım...

Sevgili hümeyra,
kendinize iyi davranın lütfen...
İnsan en çok kendine zulmeder... ve insan en çok kendine karşı mahcuptur...

Mısralarımdan akan yaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin