Ağlamaklı bir hal aldı beni
Dokunsan bir sağanak patlayacak
Bir kent sular altında kalacak
Bir yürek boğulacakDerin, marinana çukuru dibinde
Çıkarıldı ölü bir kentin ceseti
Kılınmadı cenaze namazı
Ve gömüldü kimsesizler mezarına
Karanfil bırakacak hiçkimsesi yokken
Ah, kim vurduya gitti!Yani bir kent ölüsü yüreğimi
Bir kent kadar ölü
Ardında yaş bırakacak hiç kimse yokken
Kim vurduya gitti
Yani bir kent kadar ölü yüreğimi
Bir çift sözün kurşunlarıyla vuruldu
Yani aslında faili mechula bırakıldı
Ve elini kolunu sallayıp çekip gitti
Ardında ölü bir kent bırakarakDayanamıyorum ölü kentin sakinleri
Paramparça oldu, şarkıları gözlerimin
Prangalar vuruldu şiirleri yüreğimin
Dayanamıyorum ölü kentin ıssız sokakları
Sesime ses ver, yüreğimi diri diri gömmeEy ölü kentin yıldızları
Karanlıklar, bu şehrin duvarları gibi
Üstüme üstüme geliyorlar
Ben sensizliğin kışını baharını yaşadım
Ve diğer var olan mevsimleri de sensiz geçirdim
Sanki sabahtan akşama kadar kurşunladılar
Gövdemi dinamitlediler sanki
Bir çöp gibi topladılar parçalarımı
Yüreğim, yüreğim hani!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralarımdan akan yaşlar
PoesiaZaman ilk oluşumuna döndü İlk doğum serüvenine Her şey ilkine dönme koşusundaydı En arkalarından yüreğim vardı Çünkü yine sana koşacaktım ......................... ......................... Akdeniz bir akşam göğe yükseldi Böylece oluştu...