Gece yarısı her zaman ki gibi
Simsiyah bir kefenle örtünmüş
Caddelerdeki insan seli
Kaşla göz arasında
Dört duvarların arkasında gizlendiCaddelere seslendi yüreğim
Zamanı anlat bana
Zaman sensin, istinad noktasını arama
Bilmediğim şeyler bunlar dedi yüreğimKoşup bir ağaca selam verdi
Aklı anlat bana diye seslendi
Geçmişten eleme, gelecekten gama müptela
Vücutsuz bir matematik diye söylendi
Bu nasıl bir şey söylenip durdu kalbimKoşup bir sokak lambasının yanına
Aşk ne, aşkı anlat bana
Benim ışığım, benim ışığım diye haykırdı
Uzaktan seversen nur olur
Dokunmaya çalışırsan nar içinde kalırsınYüreğim öyle bir kuvvetle
Dört elle sarıldı aşka
Kaburga kemikleri çatlayınca dek
Alevlerin içinde aşka sarıldıAkıl duman olup dağların doruğunda
dillerde türkülere karıştı
Zaman tamamen sustu
Takvimler lüzumsuzlaştı
Sonsuzluluğa karıştı diyarlarAğaçlar çöllere düştü
Caddeler, kum fırtılarında kayboldu
Yer göğe yükseldi
Gök kubbe yer oldu
Mürekkebim bitmek üzere"Bir yüreğin hasret sarhoşluğu"
![](https://img.wattpad.com/cover/77681418-288-k3ed53c.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralarımdan akan yaşlar
PoesíaZaman ilk oluşumuna döndü İlk doğum serüvenine Her şey ilkine dönme koşusundaydı En arkalarından yüreğim vardı Çünkü yine sana koşacaktım ......................... ......................... Akdeniz bir akşam göğe yükseldi Böylece oluştu...