Mısralarımdan akan yaşlar

BİZ AĞACI

O günü hatırlar mısın?
Sana itiraflarda bulunmuştum
Hayra açmaz ağzını açmıştın
Milim milimine kadar aklımda söylediklerin

Ah o duruşun!
O duruşun beni kahretmişti
taş olsa çatlardı,
Haftalarca kendime gelememiştim.
Her ne kadar hak versem de sana
Yüreğime taş gibi oturmuştu sözlerin

Sabah akşam aç karınla aldığım
Tüm şiirler hiçbir halta yaramıyordu
Yan etkileri çelme atıyordu unutmaya
Halbuki sadece
İki double içmiştim gözlerinin deryasından, aşkı

Bunun üzerinden kaç kez dünya tur attığını
bir Allah bilir
En son hatırladığım
Dalgalarca hasretle boğuşmuşluğum
Tonlarca gözlerinin altında ezilmişliğim

Halbuki BİZ aynadan gelmiştik
Ben ve sen birer tohumduk
Aynı zamanda BİZ AĞACININ meyvesiydik
BİZ ne kadar da güzeldik
Biz bir efsunduk çiçeklerin
Biz bir sırdık süveydanın
Bir gizemdik, bir tılsımdık başakların
Zaten öyle de oldu.

Hani seninle portakal bahçerinde koşacaktık
Ve bir yenisini de BİZ dikecektik,
Boydan boya Akdeniz'e zeytin dikecektik...

Hani Süphanda Xece gibi sekecektin,
Bikescan'ın ruhuna bir fatiha okuyacaktık orada
Sonra didebana gidecektik.
/beri gel canan beri gel

Hani birbirimize söz vermiştik
Zülme uğrayan her çocuğu bağrımıza basacaktık
Zalimlere baş kaldıracaktık
Kurşun askerlerden arındıracaktık yeryüzünü
Rojhelattan Halep'e, arakandan, viranşehre kadar
Çoçukların gülümsemeleriyle süsleyecektik
/Bir çocuğa kıymak-Allah'ın aynadan yansımasını öldürmektir-

Ah sevgilim gelmedin
İnsan hiç olmazsa bir haber verir,
Öldü mü -Allah korusun- kaldı mı diye
Ama yine sen bilirsin -gel-
Üstüne üstüne yürüyelim- gerçi gelmedin-

Bir ben kaldım başıma firkatlar diyarında
Ulan adamın asabını bozmayın
Lan hasret gelme üstüme !
yırtarım o faşist ağzını!