Ay ışığında yürüyen adamları
Bir kaşık suda boğdu hasret
Yağmurların kederle yağdığı sokakları
Acı bir rüzgarla soludu yürekler
Kimseye kalmayan zamanları
Hiçbir barikat önünde duramıyor
Tar u mar oldu gökle yer
Hafiflenmek için kanadını yakan kuşlar
Alemi seyre daldılar anlamsız gözlerleŞimdi nerede yokuşu soluksuz çıkan umutlar
Nerede güneşi avuçlayan yürekli çocuklar
Son sayfası kayıp kitaplar
Üç noktalarla biten sözler
Yarım kalmış uykusuz geceler
Kime hesabı soracaksınız hakimler
Devirsiz tanımsız dikine duyguları
Raylar altında çığlık çığlığa gözyaşları
Ay ışığında yürüyen kadınlar
Sinelerine çekti kararsız havalarıBir bahar arifesinde aktı mürekkep
Zulme uğrayan şubatı geçtik çoktan
Ekinoks yolda gelir mi bilinmez
Karanfilli sokaklara, okullar caddesine
Dünya kadar büyük bir oda
Fazla geliyor bana ve Garip'e
Taştı izmaritler kül tabakalarından
Mehtapsız akşamların mahallesine
Yokuşu ve merdivenleri tırmanamayacak kadar yorgun
Tıkanmış kederli alveolleri kim ne yapacak
Gölgelerle sarılı sabahları kim uyandıracak
Ay ışığında cigara içen kediler
Bıraktılar umut etmeyi aydınlıktanHadsiz duygulara haddini bildirdiler
Zamanı ve mekanı aldırış etmediler
Yorgun papatyaları suya bıraktılar
Aydınlanmayan günü Fizan'a sürdüler
Ve parmaklardan akan kumlar
Çiçekler açmaz sulansa da
Ay ışığında yürüyen zaman
Kimseye fikrini sormayacakSessiz sedasız göçüp gitti ay da
Ay ışığında yürüyen kalmadı artık
Kim takar artık susuz balıkları
Kim umursar artık karanlıklı umutları
Alevlerin dağları aştığı zamanları
Kim engel olabilir yel ve rüzgara
Boynu bükük hercai menekşeleri
Hangi kuş teselli edebilecek
Kahırdan ölen bal arıların ve kelebeklerin
Cenaze namazlarını kim kıldıracakArtık ağaçlar da yalnız ölüyor
Ve karıncaların da artık yok mezarları
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralarımdan akan yaşlar
PoezjaZaman ilk oluşumuna döndü İlk doğum serüvenine Her şey ilkine dönme koşusundaydı En arkalarından yüreğim vardı Çünkü yine sana koşacaktım ......................... ......................... Akdeniz bir akşam göğe yükseldi Böylece oluştu...