Mısralarımdan akan yaşlar

Veda

yüreğim bir bulut gibi doldu da doldu
yağmadı bir türlü yağmak bilemedi
belki bu şehri alıp goturmekten korktu
içimde bir çağlayan
içimde bir ırmak oldu
içimde bir deniz yanıyor

ne desem boş asmin
dağlar kurşun gibi değdi müjganlarıma
müjganlarımın yüreği kırık
umuda küsmüş
niye ey sigaram, niye ey cigerparem
icim asminin gözleri...

asmin sevdamın asil çiçeği
umut yordu gönlümü
oysa yetimin başını okşamalıydı umut
asmin yetim şiirlerin gözlerinden öp benim için

karanlık, simsiyah bir karanlık
Aydınlığın içinde, günün ortasında
yıldızlar solmuş bir gül kıvamında
Gece fırsattır yıldızın güzelliğine
karanlığa siğmaz, avucuma sığınır
avuçlarim yanar, avuçlarım esrik bir aşık
öksüzüm benim, yıldızlarım...

zikre durmuş yıldızlar Asmin
asmin dağlarımın yüreği
canimin göz bebeği
yıldızlar rukuya durdu
asmin, sen yıldızların kabul edilen duası

yıldızlar secdede kabeye yönelmiş
ilk hac heyecani sarmiş yürekleri
ilk umre huzuru kucaklamiş gönülleri
Son nebinin 'veda'sı hatırımızda şimdi
Hic bir masumu incitmeyeceğime
hic bir çiceği susuz bırakmayacaği
menekşeyi kırmayacağima
çocuklar, göz nurumu koruyacağima
şahit bir Rab
ey Rab şahit ol! ey Rab şahit ol!

asmin bu da bizim 'veda'mız
Vedamızın yorgun buseleri...