Yağız ve Kübra ne konuştu? O odada neler oldu kimler merak ediyor?
Haydi buyurun bölüme..
Bölüm Şarkısı: Can kazaz- kalbin yok mu
*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_Odamın kapısını kapatıp Kübra'ya döndüğümde gülümseyerek baktığını fark ettim. Dalga mı geçecekti?
"Çok önemli bir sebebi varmış değil mi?" Kafamı aşağı yukarı sallarken karşısındaki koltuğa oturdum.
"Nasıl hissediyorsun?" Duyduklarımdan sonra rahatlamıştım yalan yoktu. Hala beni seviyordu ve benden hiç vazgeçmemişti. Cevap vermeden baktım ona, yani ne desem olmayacaktı.
Kübra yatakta oturmuş görünüşe bakılırsa hiç olmadığı kadar da rahattı. Bense ne yapacağımı bilmiyordum. Elimle yüzümü sıvazlarken sesini duydum tekrar.
Bu kız çok konuşuyordu.
"Of Yağız daha ne kadar böyle olacaksın? Bak en başında beni kurtarmak için büyük bir sorumluluk aldın evet ama Ecrin geri döndü diye düğün tarihini öne çektiğinde kızmıştım biliyorsun. Ama şimdi bir şey öğrenmesen böyle bakmazsın. Söyle hadi, içine atma ne olduysa."
Yerdeki bakışlarımı o yanıma gelip çenemden tutarak kafamı kaldırınca çekip yüzüne baktım.
"Canım, kendine daha ne kadar acı çektireceksin? Ablanla konuştum bana seninle evlenmeyeyim diye yalvardı resmen annen dahil kimse bunu istemiyor. Herkes için bizim evlenmemiz şok olur asıl. Bak evlenelim desen bile istemiyorum ben. O kızı da üzme, size bir şans ver Yağız. Ben hep arkadaşın olarak seni destekleyen biri olarak kalacağım. Ama evlilik çok zor bir şey bunu ne sen ne ben kaldıramayız. Hele ki sen Ecrin'e hala aşıkken, onu böylesine seviyorken.."
Nefesimi üfleyip "Hastaymış" dedim. Hastalığının ismini ağzıma alamadım. Ben daha söyleyemezken, ona bunu yakıştıramazken, o nasıl başa çıkmıştı?
"Kübra ölümünü görmeyeyim diye beni terk etmiş." kafayı yiyecektim galiba. Kübra'nın bakışlarında anında bir değişim olurken elleri iki yanına düştü. "Nasıl?"
Kübra ölümlerden sevdiklerini kaybetmekten çok çekmiş bir kadındı, o yüzden anlardı Ecrini.
Ben anlamamıştım ama, aptal gibi ona ısrar edip öğrenmemiş peşinden gitmemiştim.
"Yağız keşke sorsaydın ona. Anlamıyorum bunca zaman kimse nasıl öğrenmedi hasta olduğunu."
"Herkes biliyormuş." Sinirliydim aslında. Arın bile biliyormuş, Arın bile.
Bir bana anlatmamış, bir benden saklamış.
"Kerem'de mi?" Kübra'nın şaşkın sesiyle gülümsedim. Kerem'e olan ilgisi asla bitmiyordu ama inadından lisede ona ters davranır şimdi de birbirlerinin yüzüne bakmıyorlardı. Kerem için Kübra hep değerliydi, onu çok sevmişti.
Ama Kübra biraz korkak çokça hoyrattı. Karşısındaki insana değer verdiğini göstermesi çok zordu.
Kerem'e gelince bir şey dememişti ama önceden kardeşimi aldın diye dövmüştü şimdi de aşkımı aldın elimden diye döverdi, tabi eskisi gibi olsaydık.
"O bilmiyormuş sonradan öğrenmiş. Halbuki Ecrin'i hiç yalnız bırakmazdı."
"Ama Ecrin bu ortamı hazırlamış. Yani bir nevi ikinizi de kendinden uzak tutarak korumaya almış."
Kalbim sıkıştı.
Yanında olsaydım birlikte savaşırdık, destek olurdum ona. Ama kızamıyordum ki bencillik değildi bu. Beni kendinden uzak tutması bile beni düşünmesindendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN
ChickLitBöğürtlen dikenler arasında yetişen nadide bir meyvedir. Dikenler arasından türlü zorluklarla sahip olursunuz onun lezzetine. İnsan umut ettikçe yaşardı. Ecrin'in tek dayanağı umuduydu. Ama öyle bir gün geldi ki... "Herkes benden umudu kestiğinde b...