Pijamamın yerde sürünmesini göz ardı ederek yürümeye devam ettim. "Anne bir şeyler karıştırmadığınıza emin misiniz?" elimdeki bilgisayarı sehpanın üstüne bırakıp evde dolaşmaya devam ettim.
"Kuzum bir şey karıştırmıyoruz nereden çıkardın onu?"
"Anne çocuk muyum ben, anlıyorum bir şeyler olduğunu işte. Dedeme ya da babaanneme mi bir şey oldu yoksa, doğru söyle bak."
Annem babama laf yetiştirmeyi bırakıp bana da kısaca cevap verdi.
"Hayır bebeğim dedenler gayet iyi, biz de yakında döneceğiz zaten. Sen Kerem gelene kadar dikkatli ol tamam mı? Baban çağırıyor şimdi öptüm çok seni." Nefesimi üfleyip buzdolabına baktım. Çikolatalı sütü alıp bardağa boşaltırken kısaca vedalaştık annemle.
Yorgun olduğundan bahsetmişti, çiftlik hayatı ona göre değildi pek. Ona verin dosyaları saatlerce çalışsın çiftlik kadar yorulmazdı.
Kerem'in attığı fotoğrafa yorum yapıp attığı mesaja cevap verdim. Aklının bende kalmasını istemiyordum.
Süt ve kurabiyelerimi alıp salona geçerken çalan kapıya diktim gözlerimi. Bu saatte kim gelmişti?
Yağız'ın gelme ihtimali sıfırdı. Ailesiyle yemek yiyecekti falan biraz zordu gelmesi.
Kerem de yarın sabah gelecek sonra yine gidecekti ama yarın geleceğinden emindim. Elimdekileri mutfağa bırakıp kapıya yöneldim hemen. Delikten bakarken gelen mesajı düşünerek gerilen bedenim gülüşmeleri duyunca rahatladı. Özüm ve Ceren'in cırlamaları da duyulunca gülümseyerek açtım kapıyı.
"Biz geldik!"
Ellerindeki cips poşetleri ve pizza kutularına gülerek bakarken tek tek sarılıp içeri aldım onları.
"Hayırdır, ne bu hal?" Ömür'ün asık suratını iki yandan sıkıştırınca "Aman boş ver. Annemle biraz şey ettik. " dedi.
"He anladım, önemli bir şey mi?"
"En sevdiğim elbisemi daha bir kez bile giymeden derneğe bağışlamış. Sence önemli mi?" Dehşet içinde kafamı aşağı yukarı salladım, annesi hiç normal değildi. Ama bunu Şilan teyzemden beklerdim Ceren'in gerekli gereksiz bir sürü şeyi vardı çünkü.
Kıkırdayarak "Boş ver şimdi onu görevi devralmaya geldik. Yağız gitti mi?" dedi. Koltuğa otururken onu onayladım. "Aile yemekleri vardı ben de uyumuşum zaten."
"Bu Yağız senle baya bir ilgileniyor." Ceren kafasını kısa süre telefondan kaldırıp konuşurken Özüm pizzanın yanında getirdikleri içecekleri servis ediyordu.
"Ay ilgilenir tabi. Benim kuzum geldiği günden beri üstüne atlamadığı için dikkatini çekmiştir. Hem güzel hem de Yağız sevmez zaten yılışık kızları aile yapısından herhalde. Merve'yle bu zamana kadar neden birlikteydi anlamadım ama ondan da Yağız ayrılmış çok sevindim kendini kurtarmasına."
Kaşlarım havalanırken aynı anda Ömür'ün "Oha" dediğini duydum. Bu kızın öğrendiği yeni haberler sonucunda şöyle tepki vermesine bayılıyordum. Elindeki telefona şaşkınca bakıyordu.
"Ne oldu?" elimdeki pizzayı bırakıp yanına geçtim. Telefonda açık olan ekranda Merve ve bir çocuk sarmaş dolaştı. Merve'nin gülümsediği anında fark ediliyordu. Şaşkınlıkla açılan ağzımı kapatmaya çalışırken Özüm'ün sorduğu soruyla duraksadım.
"Yanındaki çocuk Yağız mı?" bana yemeğe gidiyorum deyip Merve'ye mi gitmişti?
"Hayır baksana kolunda dövme var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN
ChickLitBöğürtlen dikenler arasında yetişen nadide bir meyvedir. Dikenler arasından türlü zorluklarla sahip olursunuz onun lezzetine. İnsan umut ettikçe yaşardı. Ecrin'in tek dayanağı umuduydu. Ama öyle bir gün geldi ki... "Herkes benden umudu kestiğinde b...