29.Bölüm:Benim sana emanetimdi o.
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Belime sarılı kollarla gülümsedim. Şarkının ritmine uymuş hafif bir şekilde sallanıyorduk. Şimdi bu noktaya nasıl geldik biraz geri sararak anlatayım.Kerem ve Ömür'ün ısrarla aramalarıyla uyanıp üstümüzü değiştiğimiz gibi kendimizi sucuk ekmek partisinde bulmuştuk. Yağızla yollarımız ilk burada ayrılmıştı.
İkizimle konuşacağını söylese de birkaç gün için ikna edebilmiştim, Kerem buna hazır değildi. Bana yeni kavuşmuştu. Onu da geçtim doğru düzgün vakit geçirecek zamanımız bile olmamıştı daha. Kıskanacaktı, kızacaktı ama en çokta kırılacaktı ondan sakladığımız için.
Ama Kerem onunla ne konuşacaktı hiç bilmiyorduk, o da bir yere gitmiş hala gelememişti.
Sonra yine kimseye fark ettirmeden içim gide gide sevgilimin önünden kızlarla ilerlemeye başladım. Elini tutamıyordum ama uzatsam tutacak kadar yakınımdaydı. Bu bile yetiyordu.
Sonra kulübe gelmiştik. Ağzıma bir lokma yemek girmemişti. Bir kere ben sucuk yiyemezdim ki, yasaktı bana. Bir keresinde mide bulantısıyla hastaneye kaldırıldığımda doktor tarafından çiğ olan et ve et ürünlerini tüketmem sakıncalı olduğu için yasaklanmıştı.
Neyse bunları geçip kulübe geldiğimizden beri olanlardan kısaca söz edeyim. Kerem yanımdan ayrılıp bar kısmına ilerlerken kendine içecek alacağını tahmin edebiliyordum tabi ki. Tahmin etmediğim şey yanına gelen kızla konuşmaya başlamasıydı. Benim ikizim olan Kerem bir kızla flörtleşerek konuşuyordu. Bu şaşılacak şeydi çünkü Kerem ciddi ilişki insanıydı bence.
Ömür "Oturmaya mı geldik kalksanıza." diyerek bizi ayağa kaldırdığında Yağız tam da yanıma geliyordu. Homurdanışını duyarken gidip kolları arasına girmek, ona sıkıca sarılmak istedim. İçim hiç rahat değildi. Kötü bir şeyler olacak gibi hissediyordum işte.
Nedeni yoktu öyle hissediyordum sadece. Kerem'in ne konuşacağını bilmemek mi geriyordu beni acaba?
Allah'ım beni sınıyordu resmen başka bir açıklaması olamazdı.
Biraz kızlara eşlik edip daha sonra Yağız'ın yanına geçtim. Yanındaydım, elim eliyle dizim diziyle temas halindeydi. Dokunmuyorduk ama bu temasın azalmasına da izin vermiyorduk.
Sonra Kerem o kızla dışarı çıktı bas baya gitti yani. İşte gittiğinden beri ne ses vardı ne seda. Şimdiki zamana gelecek olursak Kerem hala yoktu.
Şarkının en sevdiğim kısmı gelirken Yağız beni kendi etrafımda döndürüp kendine çekti yavaşça. Gülümseyerek ona eşlik ederken bir saniye duraksayıp elini cebine attı. Telefonunu çıkartırken parmak uçlarımda yükselip ona yaklaştım. "Ne oldu?"
"Kerem mesaj atmış güzelim dışarıda bekliyormuş."
"Niye buraya gelmemiş ki?" omuz silkerken "Bilmiyorum" diyerek cevapladı sadece.
"Sen kızların yanına geç ben de gidip bakayım." elini belime koyup beni kızların oturduğu masaya yönlendirirken kaşlarını çatmıştı.
"Bir sorun yoktur değil mi ya? Yağız bak dönünce konuşacağız."
"Tamam sevgilim merak etme." saçlarıma ufak bir öpücük bırakıp giderken kalabalıkta karışana kadar onu izledim.
"Ne oldu?"
"Kerem çağırdı, konuşacaklarmış." şarkı kısa süreliğine kesilmiş daha iyi olan sessizlik çökmüştü. Başımın ağrısı iyice artarken alnımı ovuşturup durum analizi yapan arkadaşlarıma baktım. "Ne konuşacaklar acaba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN
ChickLitBöğürtlen dikenler arasında yetişen nadide bir meyvedir. Dikenler arasından türlü zorluklarla sahip olursunuz onun lezzetine. İnsan umut ettikçe yaşardı. Ecrin'in tek dayanağı umuduydu. Ama öyle bir gün geldi ki... "Herkes benden umudu kestiğinde b...