Bölüm Şarkısı: Ömer Başçı- Ah Be Kadın
Multi: Yağız sizi görünce
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-
Telefonun ısrarlı çalışıyla gözlerimi açarken yanımda hissettiğim hareketle o tarafa döndüm. "Efendim?" Yağız'ın cevap verdiğini anlayınca gözlerimi tekrar açıp elindeki telefona baktım. Benimkiydi.
"Uyuyor şu an, ne oldu ki?"
"Hayır Ceren barıştık gayet iyiyiz sabahın köründe bunun için mi aradın?" telefonu hızla kulağından çekerken "Deli bu" diyerek yüzünü buruşturdu.
"Ne oldu ki?" saçlarımı arkaya atıp yataktan kalkarken merakla yaklaşmıştım ona. "Sevinç çığlığı atıyorlar galiba."
"Atıyorlar?" elini belime sarıp saçlarıma öpücük bırakırken "Kızları anlamak mümkün değil." dedi. Gözlerimi devirip gülerken "Ver bakayım anlarım ben." diyerek telefonu aldım elinden.
Hala hafif nemli saçlarımı elimle tararken Yağız yatağa geri dönmüştü. "Ceren, birbirinizle konuşmaya devam edecekseniz kapatıyorum telefonu." diyerek onların gürültüsünü engellerken elimden tutup yatağa çeken Yağız'a gözlerimi kısarak baktım.
"Gel üşüyeceksin." evim gayet sıcaktı bir kere.
"Barıştınız mı, bütün gece haber bekledik kızlar delirdi burada ya." Ceren'in konuşmasıyla gülüp yana kayan Yağız'ın yanına uzanarak üstümü battaniyeyle örtmesine izin verdim.
"Evet barıştık ama siz niye bu saatte, gerçekten kafayı mı yediniz?"
"Şu an hep birlikte benim evdeyiz sizi kahvaltıya çağırırdık ama madem yeni barıştınız sizi baş başa bırakıyoruz. Ayrıca saat 8 olmak üzere işe gitmeyecek misiniz siz?" gözlerim hafifçe açılırken "Alarmım ötmemiş." dedim.
"Ben kapattım." Yağız yanağını saçlarıma yaslamış konuşurken "Cansu aradı sabah randevun yokmuş acil bir şey olmazsa da öğlenden önce gelmene gerek yokmuş." diye devam etti.
"Hee geç gidecekmişim bugün hastaneye neyse, sonra konuşuruz olur mu?"
"Olur kuzu ben şimdi kapatıyorum bu arada Kerem akşam sana ulaşamamış Çınar'ı aradı. Biz bir şey demedik sen artık halledersin onu."
"Tamam konuşurum size afiyet olsun." telefonu kapatıp baş ucumdaki komodine bırakırken Yağız'dan tarafa dönüp başımı hafifçe kaldırdım.
"Günaydın, uyumadın mı?" Sesimi duyunca saçlarımdan yüzüme kaydı bakışları. Elleri kısa saçlarımda onları seviyordu.
"Uyudum aslında ama sonra seni izlemek daha cazip geldi, sonra da telefon trafiği ama ruhun duymadı." Gülümseyerek sarıldığım koluna öpücük bıraktım.
"Çok yorulmuşsam demek.."
"Hımm şu an nasılsınız peki hanımefendi?" kolunu bana sararken kafamı göğsüne yaslayıp mırıldandım.
"Gayet iyi, kaç saat uyuduk acaba?"
Duvardaki saate bakıp kafasında hızla bir hesap yaptı. "3 ya da 4, gerçekten iyi misin?" kafamı aşağı yukarı sallarken "Kahvaltı yapalım hemen bir şeyler hazırlarım." dedim.
"Birlikte hazırlarız da senin bu gece nöbetin yok mu biraz daha uyusaydın." gözlerimi yumup günlerin bu kadar hızlı geçiyor olmasına şaşırırken "Şansa bak, benim nöbetim de bu gece." diye ekleme yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN
ChickLitBöğürtlen dikenler arasında yetişen nadide bir meyvedir. Dikenler arasından türlü zorluklarla sahip olursunuz onun lezzetine. İnsan umut ettikçe yaşardı. Ecrin'in tek dayanağı umuduydu. Ama öyle bir gün geldi ki... "Herkes benden umudu kestiğinde b...