Bölüm Şarkısı: Marsis- Sevduğum
Multi:Ceren
Bölüm öncesi ruh halinizi belirten emojiyi atın bakayım
*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_
"Güçlü olmaya benden daha çok ihtiyacın var;
Çünkü haksız olduğunu, kalbinin bir yerinde biliyorsun."
Murathan Mungan
*_*_*_*_*_
Şu an televizyonda hararetle maç yapan babam ve Kerem'den bakışlarımı çekip tatlımdan bir çatal aldım.
"Nasıl olacak peki alışabildin mi?" Bir haftadır herkes bu soruyu soruyordu sanırım.
"Alıştım annecim şimdi tek doktor kalacağım için bir tık gerginim ama kalkarım altından."
"Ay iyi bari alışamazsın diye korkmaya başlamıştım. Ama evin falan çok güzel oldu Ecrin." kafamı sallayarak onu onaylarken çayımdan içip elimdeki boş tabağı sehpaya bıraktım. "Ben artık kalksam olur mu yarın çok erken işe gideceğim." dedim.
"Ben bırakayım mı?" Kerem kafasını bana çevirmeden konuşurken "Yok arabamla geldim zaten." diye cevap vererek ayağa kalkmıştım.
"Biraz daha otursaydın kızım buradan giderdin sabah hiç olmadı odan duruyor yukarıda." babamın sözüyle gülümsesem de evime gitmek istiyordum. İkisine yaklaşıp yanaklarına öpücük bırakırken de bunu tekrarladım.
"Çınar'da gelemedi zaten çocuğa bir izin falan verelim valla yıprandı geldiğinden beri." diyen annemi kesinlikle desteklerken üstüme ince ceketimi alıp giyindim.
"Bakarız konuşurum onunla da." babam da onay verirken kapıya yaklaşmıştık. Hepsiyle vedalaşıp evden çıkarken Kerem çıkmadan önce dikkat etmemi bağırmıştı, hiç oyundan kafasını kaldırmıyordu bile.
Gülerek kafamı iki yana salladım. Çocuk gibiydi.
Eve saatin geç olmasının da etkisiyle azalan trafik sayesinde çabucak ulaşırken yorgunlukla esnedim. Kapıyı anahtarımla açıp asansöre ilerlerken ayağımdaki ayakkabılar topuklu olmasa merdivenlere yöneleceğimi biliyordum.
Telefonum çalarken duraksamadan hızlıca çantamı karıştırıp telefonu buldum. Çınar günlük kontrolünü yapmak için arıyordu sanırım."
"Efendim abi?"
"Ufaklık ne yapıyorsun gittin mi eve?"
"Evet asansöre bineceğim şimdi sen neredesin akşam gelmedin annem bozuldu bak."
"İşim vardı şirkette, gelemedim. Şimdi geldim sayılır eve de dedim bir arayıp sorayım ne yapmış diye. Neyse sen eve çık konuşuruz sonra annem arıyor." dediği gibi kapattı. Anneme verdiği değere hayrandım o da tıpkı bizim gibi anneme hayrandı.
Asansörden inip sadece iki daire olan kata adım attım. Diğer dairenin sahipleri iş seyahati için yurtdışına çıkmışlardı ve sanırım iki gün daha evleri boştu.
Kapıyı açıp eve ilk adımımı atarken ayaklarıma dolanan ev arkadaşımla ufak bir gülümseme oturdu yüzüme.
"Annecim sen beni mi özledin?"
Uykucuyu kollarım arasına alırken topuklu ayakkabılarımı çıkarıp kapının girişinde öylece bıraktım. Çıplak, Ceren sayesinde tek boş vaktimde sürüklenerek yaptırdığım pedikürlü ayaklarımla evin içinde yürümeye başladım. Her geçtiğim odanın ışığını yakarken salondaki rahat siyah koltuğuma oturmuştum.
Yıllar önce etrafımdaki her şey siyah diye kızardım. Renkli şeyler hoşuma giderdi çünkü. Şimdi evim siyah ağırlıklı döşenmişti. Aksesuarlar ufak tefek renk katsa da evim beni yansıtıyordu. İçim ve dışım gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN
ChickLitBöğürtlen dikenler arasında yetişen nadide bir meyvedir. Dikenler arasından türlü zorluklarla sahip olursunuz onun lezzetine. İnsan umut ettikçe yaşardı. Ecrin'in tek dayanağı umuduydu. Ama öyle bir gün geldi ki... "Herkes benden umudu kestiğinde b...