52. Bölüm: Çünkü şerefsizlik yaptı..
Bölüm Şarkısı: Kelly Clarkson- Because of You
*_*_*_*_*_*_*
"Siz evlenemezsiniz çünkü Yağız benim yavuklum!" şaşkınca ağzımı kapatırken kafamı Yağız'ın omzuna gömdüm gülerek.
"Arın ne yapıyorsun abi?"
"Oğlum bunu yapmasam olmazdı." Gülerek yanımıza geldiğinde ikimize de kollarını sardı.
"Tebrik ederiz!" Kapıdaki arkadaşlarım da aramıza katıldığında kocaman gülümseyerek baktım onlara.
Ömür ve Bukre ellerindeki pastayı kesip odada bulunanlara dağıtırken bu sıklıkla kullanılmayan ameliyathane bir anda hastanenin yemekhanesi gibi gürültüye sahip olmuştu.
Parmağımdaki yüzüğe bakarken odamın kapısına geldim. Bir anda gelen acil durum sinyaliyle herkes dağılmış Yağız'ı da yaklaşık bir saattir görmediğim karışıklık meydana gelmişti. Yoğunduk, aslında en yoğun olmaması gereken yer hastanelerdi belki de.
Odama girmemle yoğun bakımdaki hasta için çıkışım bir olurken Levent'in de katkılarıyla rahat bir nefes alabildim.
Kafamdaki boneyi çıkarıp son kez baktım yoğun bakıma. Kurtulmuştu, tekrar dönmüştü hayata bu sefer daha güçlü bir şekilde olduğunu umuyordum.
"Ecrin."
"Yağız."
"Hocam hastanın bilgileri, yoğun bakımdan çıkarılması için onayınız bekleniyor." gelen asistana gülümseyip elindeki dosyayı aldım. Yağız yanımda dururken üstündeki önlüğün cebinden bir kalem alıp önümdeki kağıtlara göz atmaya başladım.
Merve Yılmaz.
"Merve Yılmaz mı?" Yağız'ın şaşkın sesiyle kafamı ona çevirirken çatık kaşlarımı düzeltemeden ona cevap verdim.
"Bana da tanıdık geliyor isim ama kadını tanıdığımı sanmıyorum."
"Uzun zamandır haber alamıyordu kimse o olabilir mi acaba?" buzlu camın arkasından odaya bakarken elimdeki kağıdı imzaladım.
"Bilmiyorum ki ee çocuk var eşinden haber alamadık, o mu gerçekten ya?" endişeyle Yağız'a dönünce omuz silkip kapıya yöneldi. "Baksana bir belki tanırsın." çoğumuz değişmiştik ama Merve eğer lisedeki Merve ise baştan aşağı bir değişim geçirmiş demekti.
İçeri girip kadının başına geldiğimizde "O ama ne kadar da çok değişmiş." dedi Yağız.
"Ne yaşadı da bu hale geldi acaba?" beni kolunun altına çekince beline sarılırken mırıldandım. Uyanana kadar bir şey öğrenemeyecektik nasıl olsa. Yanından ayrılıp benim odama ilerlerken yorgundu adımlarımız.
Yağız kapıyı kilitlerken odanın içine yürüdüm. Belimden tutup sarılırken gülümseyerek tuttum ellerini. Önceden hediye ettiği yüzüğü işaret parmağımda taşıyordum şimdi yüzük parmağımda bize ait gerçek bir anlam taşıyan yüzük vardı.
"Elis çok sevindi."
"Ne zaman söyledin?" şaşkınca ona döndüğümde gülümseyip saçlarımı okşadı. "Bebeğim evdeki herkes biliyor. Elis son durumu öğrenmek için aradı o zaman söyledim."
"Ben daha kızlar hariç kimseye söylemedim." Babam ne derdi acaba? Kerem ve Çınar bir şey demezdi de babamdan pek emin olamıyordum.
Anneme söylerdim o ayarlardı babamı gerçi.
"Söylersin güzelim. Çok bekletmezsin beni ama değil mi, yeterince bekledik zaten."
"Bana kalsa hemen evlenelim ama bu sefer öyle olmaz. Bir şeyler yaşadık ve bunlardan ailelerimizde etkilendi şimdi Yeşim teyzeyle anneme çabuk olsun diyebilir miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN
ChickLitBöğürtlen dikenler arasında yetişen nadide bir meyvedir. Dikenler arasından türlü zorluklarla sahip olursunuz onun lezzetine. İnsan umut ettikçe yaşardı. Ecrin'in tek dayanağı umuduydu. Ama öyle bir gün geldi ki... "Herkes benden umudu kestiğinde b...