12

104K 2.9K 779
                                    

"Tuna da yanımıza gelecek. Bukre yanındaymış."

"Desene toplanıyoruz eskisi gibi." sahil yolunda her zamanki gibi trafik vardı, arabayı yavaşlatıp ona dönerken gülümsedi. 

"Ceren'de sanırım bu akşam dönüyor."

"Londra'da ne işi var?"

"Beğendiği elbise Türkiye'de yokmuş." diyerek kafasını elindeki telefonundan kaldırırken bende yakınlardaki kafeye sürmeye devam ettim arabamı. Deniz kenarı her zaman huzur vermişti bana.

"Bir elbise için mi gitti yani? Hala aynı süslü Ceren."

Alaz kahkaha atıp "Okulun dedikodu sitesini takip ediyor. Numaran olmadığı için seni arayamamış ama çatlıyor meraktan." dedi. "Hepimiz aynı okuldayız deme bana Alaz?"

Arabayı park ederken kafamı şaşkınca ona çevirdim.

"Valla ben son sene diye döndüm Rize'den, anneannem anca izin verdi ya. Annem de polisliği bırakmamakta direttiği için yanında olmamı istedi yani anlayacağın ben buradayım. Kızlar zaten buradaydı, Tuna ve Bukre'yi görmemişsindir çünkü onlar haftalardır transfer olmak için uğraşıyor."

"Neden aynı okulda okumak zorunda olduğumuzu açıklar mısın?" derken arabadan inmiş kapıları kilitlemiştim.

"Çünkü bebeğim biz ayrılamayız." diyerek beni kolunun altına alan kuzenime güldüm sadece.Güzel bir yere oturup  Telefonumdan gelen mesajlara bakarken gruba da Alaz'ın fotoğrafını atmıştım.

GİDEN GİTMİŞTİR GİTTİĞİ GÜN STAAALK

Ecrin: 

Ömür:  Bu kim?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ömür:  Bu kim?

Özüm: Ayyy benim minnoş kuzenim gelmiş, neredesiniz geliyorum hemen. Ömür kalk hadi sen de geliyorsun.

Ömür: Olmaz yarın sınav var:(

Ecrin: Kızım sınav hepimize var, hadi gel ne olacak. Sahildeki limonlu bahçe mi limon kafe mi ne oradayız.

Ömür: Pekala bunu düşüneceğim, ama söz vermiyorum.

Özüm: Çok düşünme, hadi çıktım ben evden.

Telefonu kapatıp masaya koyarken gelen garsona limonata istediğimi söyledim. Alaz menüyü kapatıp benimle aynı şeyi istediğini söylerken bakışlarımı kafenin içinde gezdirdim. Denizin kokusunu içime çekerken dalgalar cam tırabzanlara çarpıp geri dönüyordu. 

Alaz beni kolunun altına çekip Rize'de çektiği fotoğrafları gösterirken kafenin kapısından içeri giren üçlüye şaşkınca baktım, ne işleri vardı bunların burada?

Kerem bakışlarını içeride dolaştırıp masa ararken, yani sanırım masa arıyordu, beni fark etti. Kaşları çatılırken anında yanımdaki Alaz'ı görmüş gözlerini devirmişti. 

BÖĞÜRTLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin