6

110K 3.2K 574
                                    

Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.

— Sabahattin Ali

*_*_*_*_*_*_**_*_*__*_**__**_

Güne annemin sesiyle başlarken bu lafların bana olmadığını bilerek rahatlıkla diğer tarafa döndüm.  Yastığıma sarılıp alarmın ötmemesini fırsat bilerek uykuma devam edecekken odamdaki hareketlilikle gözlerim kendiliğinden açıldı.

Koltuğumda oturan Yağızı ve pencerenin önünde ayakta dikilen Arını gördüğüm an bağıracağım sırada Yağız'ın eli ağzıma kapanmıştı. Onun gözünün altı bu kadar nasıl morarmıştı ya?

Uyku sersemliğimi bile yaşayamadan uyandırıldığım için huysuz bir şekilde elini ittim ve "Ne işiniz var benim odamda?" diye dişlerimin arasından konuşarak ikisine baktım. İkisi de şaşkın ve gergindi. Annemin korkusundan böyle değillerse başka bir şey bilmiyordum.

"Annen baskın yapacaktı son anda buraya kaçabildik." diyen Arına kaşlarımı çatarak bakarken üstümdeki ince örtüyle açılan bacaklarımı kapattım.

"Saat kaç?" diyerek telefonumu elime aldığımda Ömür ve Emir'den gelen mesajlar fark edilemeyecek gibi değildi.

"Ya derse bir saat var." diyerek yataktan hızla kalktığımda onlara dönüp "Ne zaman gitmeyi düşünüyorsunuz?" diye sordum.

"Sakin ol Ecrin. Geç kalsan da sorun olmaz çünkü ilk ders müzik." diyerek gözlerini deviren Yağız'a bakışlarım çarparken dudağındaki bandın kalktığını fark ettim.

Oturduğu koltuğa yaklaşıp çenesinden tuttuğumda ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. "Ben bir elimi yüzümü yıkasam banyoda sorun olur mu?" diyen Arına olmayacağını söyleyip yavaşça bandı kaldırdım.

"Tekrar pansuman yapmak gerek." diyerek yarasını incelerken kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı.

"Gerek yok" diyerek kafasını yana çeviren Yağız'ın taklidini yaparken gece çalışma masamın üstüne bıraktığım çantadan pamuk ve tentürdiyot çıkardım.  İtiraz etmesine fırsat tanımadan pamuğu dudağının kenarındaki yaraya bastırdım. Telefonunun melodisi odayı doldururken bileğimi tutup durdurdu beni.

"Efendim Elis."

"Hayır sende kaldığımı söylesene anneme."

"Kerem'de kaldım ya."

"Evet sorun yok." kafasını sallarken onu dinlediğimin oldukça farkındaydı. Gözlerim yüzünde geziniyordu, feci dayak yemişlerdi.

"Okula geçerim direkt, çıkışta uğrarım yanına olur mu?"

"Tamam ben de. "

Telefonu kapatıp bileğimi bırakırken aklımdaki Elis ihtimallerini değerlendirdim. Okuldakilerden daha fena bir seçenek olamazdı herhalde. Ufak yuvarlak bandı da yapıştırdıktan sonra teşekkür etmesine gülümseyip geri çekildim.

"Ecrin uyan artık, geç kalacaksın" diyen annemin sesi yakınlardan gelirken telaşla Yağızı nereye saklayacağımı düşündüm.

"Çabuk banyoya çabuk." diye fısıldarken onunla beraber kendimi de banyoya attım. Arın şaşkınca bize bakarken yüzüme su çarpıp diş fırçama macun sürdüm. İkisine sessiz olmalarını söylerken dişimi biraz fırçalayıp odanın içinden sesi gelen anneme görünmek için banyonun kapısını çocuklar görünmeyecek şekilde araladım.

"Ah bebeğim uyandın mı? Yağızın arabası kapıda. Dün gece onlarda mı yanınızdaydı? Kerem başı ağrıdığını söyleyip bir şey anlatmadı, kaşına ne olmuş?" hızlı hızlı konuşurken yatağıma oturunca elimle bir dakika yapıp banyonun kapısını kapattım.

BÖĞÜRTLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin