18. Bölüm

1K 49 14
                                    

Derin bir nefes aldım. Daha doğrusu almaya çalıştım. Yoğun sigara kokusundan öksürmek zorunda kalmıştım. 

Bir saattir bu iğrenç ter, içki ve sigara kokan yerdeydik ve sanırım koku alma organımı kaybetmiştim. Bu süre zarfında Arıf'a bakmamaya çalışıyordum ama gözlerinin benim üzerinde olduğunu biliyordum.

Yanımda Batuhan oturuyordu ve hiçbir şey olmamış gibi sigarasından içmeye devam ediyordu. İkinciye öksürürken gözlerim Arıf'a kaydı. Ona baktığımı anladığı gibi yüzünde pis bir sırıtış oluştu. 

Ona yüzümü buruşturup baktıktan sonra gözlerimi Batuhan'a çevirdim. ''Ben dışarıya çıkacağım. Hava almam lazım.''

Batuhan yan gözle bana bakıp omuz silktikten sonra ayağa kalktım. Dans eden ve iyice kendinden geçimiş olan grubun arasından zar zor geçtiğimde derin bir nefes alıp gülümsedim. Çıkış kapısına doğru yürüdüm ve bardan çıktım.

Dar ve ıssız sokakta derin bir nefes aldım. Bu iyi gelmişti. Temiz hava... 

Duvara yaslandım. Gözlerimi kapatıp rüzgarın yüzümü yalamasını izledim. ''Vay, vay, vay! Gece Kadın yalnız.''

Gözlerim korkuyla açıldı. Karşımda iri vücuduyla Arıf duruyordu. Anında gerilmişti bütün kaslarım. Siktir!

Kaşlarım çatıldı. ''Git buradan Arıf.''

Arıf alayla kahkaha atınca doğruldum. Ne istiyordu bu herif? Ah tabi ki beni. ''Hiç sanmıyorum bebeğim. Bakalım Batuhan seni iyi becermiş mi? Derin'i iyi becerememişti. Kızcağız zevki bende tatmıştı.''

Nefes alışverişlerim sıklaştı. Arıf bana doğru yaklaşırken geriye gidemiyordum. Zaten duvara dayanıyordum!

Arıf'ın eli yanağımda gezinirken hızla elini tutup burktum. Burkmamla Arıf'dan inilti duyuldu. Toparlanmasına izin vermeden tekmemi hasas bölgesine geçirdim.

Arıf zendelerken barın kapısına doğru koşmaya başladım. Saçımdaki ani bir baskıyla kendimi yerde buldum. Üzerimdeki iri yarı adamı ittirmeye çalışıyordum ama duvarı ittirmemle birdi bu.

''Bunun hesabını ödeyeceksin küçük sürtük.'' Fısıldamasıyla duraksadım. Bunu fark ettiği gibi kahkaha attı.

Kendime gelip debelenmeye devam ettim. Yanağımdaki sızıyla başım sağa doğru savruldu. ''Debelenmeyi kes!''

Orospu çocuğu bana vurmuştu! Hızla başımı çevirip gözlerine baktım saf öfkeyle. Hızlı bir şekilde dibimde olan kafasına kafamla vurdum.

Geriye doğru sendeledi ama üzerimden kalkmadı. Sağ yumruğumla çenesine vurduktan sonra karın boşluğuna tekmemi sert bir şekilde geçirdim.

Arıf'ın vücudu kasılmıştı. Hızla onu itip ayağa kalktım. Kafasına da en sert tekmelerimden birini geçirdiğim gibi ayağımı tutup çevirdi. Acı bir çığlık atmamla Arıf'ı birisinin bayılttığını gördüm.

Şaşkınlıkla kimin bayılttığına bakarken Çağatay'ı görmemle gözlerim büyüdü. ''İyi misin?''

Başımı hızla sallarken şaşkındım. Açıkçası beklediğim en son kişi Çağataydı. Batuhan veya Mert'i bekliyordum ama hey! Burası wattpad değil. 

Sağ ayağımın üzerine baskı uygulamadan duvara yaslandım. Derin nefesler alırken Çağatay bana doğru yaklaştı. Kolumdan tuttup omzuna attı. ''Benden destek al. Bu şekilde bara geri dönemezsin. Eve götüreyim seni.''

Başımı sallamakla yetindim. Gerçekten şuan o iğrenç yeri çekemezdim. Canım gerçekten de yanıyordu.

Arabayı gördüğümde derin bir nefes alıp Çağatay'a daha çok sokuldum.  Üşüyordum ve kendimi çok halsiz hissediyordum.

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin