25. Bölüm

890 41 4
                                    

Bol vote ve yorumlarınız dileğiyle...

İyi okumalar...

Eve geldiğimizde sanki hiçbir şey olmamış gibi Efe ile birbirimizden uzak duruyorduk. Daha doğrusu o uzak duruyordu.

Sıkıntıyla iç çektim. Salonun kapısını açtığım gibi Batuhan'ı görmem bir oldu. Salonda tekti. Kızardığımı hissettim. O gece, öpüştüğümüz an nedense aklımdan çıkmıyordu ve bu benim sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

Salondan çıkacakken ''Dur.'' diye seslendi Batuhan. Sesini işitmemle kalbimin atış ritmi değişti. Ondan hoşlanıyor muydum ben? Hayır, hayır! Katiyen olmaz!

Yavaşça arkamı döndüğümde tam karşımda olmasını beklemiyordum açıkçası. ''Ne istiyorsun?''

Soğuk çıkan sesime ben bile şaşırmıştım. Ne zamandır bu kadar özgüveni yerinde biri olmuştum ben? Cidden, asosyal kıza ne oldu ?

Batuhan'ın gözlerinde öfke parıltılarını gördüğümde yutkundum. ''O geceden sonra sende bir tuhaflık var Elif.''

Beni çözmek için çevremde turlamaya başladığında midem bulandı. ''Ne gibi bir değişiklik? Ne diyorsun?''

Tam karşımda yerine alınca kaşlarının çatıldığını gördüm. Kalbim heyecana bu kadar dayanamazdı. ''O öpücüğü yanlış anlamadın değil mi? Basit bir öpücüktü.'' 

Bir an duraksadı ve dudakları alayla kıvrıldı. ''Bana aşık olmuşsun sen!''

Öyle bir ses tonuyla söylemişti kine yapacağımı şaşırdım. ''Ne saçmalıyorsun sen Batuhan?'' Kahkaha attım. ''Bu egon nereden geliyor bilmiyorum ama benim için sen iğrenç bir herifsin. O kadar.''

Batuhan'ın sırıtan suratı ifadesizliğe büründü. Bir adım atıp dibe girince nefesimi tuttum. ''O zaman kalbin neden bu kadar hızlı atıyor?''

Elini tam kalbimin üzerine koyunca tuttuğum nefesi geri verdim. Bir adım geri giderek cümleleri kafamda toparlamaya çalıştım ki bu Batuhan'ın etkisindeyken çok zor oluyordu.

Derin bir nefes alıp Batuhan'ın kahverengi gözlerine diktim gözlerimi. ''Çünkü bana zarar vermenden korkuyorum lanet olası. O kazıdığın kelime hala kolumda duruyor ve geçmeyecek biliyorum.''

Batuhan zevk aldığı belli olan bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. ''Benden korkuyorsun yani. Güzel. Hemde çok güzel. ''

Sadist miydi bu? Gerçekten öyle olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Daha fazla buna katlanamayacağımı anladığım gibi salondan çıktım ve odama doğru yürümeye başladım.

Odama girdiğim gibi derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Başıma ne çok dert almıştım. Lanet olsun!

Telefonumun çalmasıyla yerimden sıçradım. Arayan annemdi. ''Neredesin Elif?''

Derin bir nefes aldım ve yalanlarımı sıralamaya başladım. ''Ders yeni bitti ve ben de bu yüzden...''

Cümlem annemin öfkeli sesiyle yarıda kesildi. ''Yalan söyleme Elif! Antalya'ya gitmediğini biliyorum. Oraya hiçbir zaman gitmedin. Sen... Sen derhal nerede olduğunu söylüyorsun bana.''

Kalbim teklerken yalanımızın ortaya çıkışıyla nefesimi tutup gözlerimi kapattım. ''Söyleyemem anne.''

Annemin tiz çığlığı ile telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. ''Nasıl söyleyemezsin. Öldürürüm seni Elif. Neredesin?''

Suçlulukla başımı eğdim ve çoktan dolan gözlerimden yaşların akmasına izin verdim. ''Söyleyemem işte anne. Bu sizin iyiliğiniz için.''

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin