39. Bölüm

818 39 5
                                    

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. Düşüncelerinizi merak ediyorum. Eğer beğendiyseniz ikinci kitabını düşünüyorum. Emin olmak için yorumlarına ihtiyacım var...

İyi Okumalar...

Yağan yağmuru pencerenin önünde durmuş izliyordum. Yaz ayında bu kadar yağmur normal mi? Her neyse, yağmur bana her zaman huzur vermiştir. Yağmuru izler, sıcak çikolatamı yudumlardım hep. Huzurla dolardı içim.

Şimdi ise... Bomboştu içim. Aksine kafamın içi çok doluydu. Birçok soru dolanıyordu kafamın içinde. Baştan beri Gece Kadın halamdı. Neden? O, İzmir'deydi. Daha yeni gelmişti Ankara'ya. Gece Kadın meselesi ise iki yıldır vardı. Demek ki, halam iki yıldır Ankara'daydı. Hiçbirimizin haberi yokken o çevremizde dolaşıyordu.

Yutkundum ve soğumuş olan bardağı yanımda duran camdan olan sephanın üzerine koydum. Boş salonda biraz gezindim. Aslında, tam olarak ne yaptığımı bilmiyordum. Bedenim buradaydı ama zihnim sanki bambaşka yerde.

Koltuklardan birine çöktüm. Baştan beri biliyor olmalı. Gece Kadın kimliğini üstlenmemi izin vermiş ama neden? Siktir! Ne planlıyordu? 

Dolaşmış olan saçlarımı sinirle arkaya savurdum. Peki ya eniştem? Herhalde ona da yalan söylemişti. Sık yaptığı bir şeydi bu.

Bir yanım korkuyordu. Çok korkuyordu. Halamın Gece Kadın'ın kendisi olduğunu öğrendiğimden beri bu düşüncelerden kurtulamamıştım. Korkuyordum, çünkü buradaydı. Halam, iki yıldır dibimizdeydi ve bizim ruhumuz duymamıştı. Güçlenmişti, bir saygınlığı vardı. Ben onun sadece maşasıydım. Kuklası.

Ayağa kalktım ve yavaşça salondan ayrıldım. Odama doğru çıkarken uykuya ihtiyacımın olduğunu düşündüm. Zihnim fazlasıyla yorulmuştu. Sadece uyumak istiyordum. Belki biraz da duş...

Odama girdiğimde Pınar'ın zehir gibi sözleri beynimde yankılanmaya başladı. Alışkın olmam gerekiyordu. Ben her zaman duyuyordum ama bu sefer yanımda Batuhan vardı. Her ne kadar Pınar'a inanmadığını söylese de benim içimde hep bir şüphe kalacaktı.

Başımın döndüğünü ve vücudumun uyuştuğunu hissettiğimde kapattığım kapıya yaslandım. Midem bulanıyordu. 

Ayaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve yere çöktüm. Sessizce ağlamaya başladım. Aklımdan halımın ihaneti, yaptıkları çıkmıyordu bir türlü. Bunu yalnızca ailem ve dedem biliyordu. Hiçbir akrabamıza bu iğrençliği anlatmamıştık. Anlatamazdık da. 

Burnumu çektim ve kapıya tutunarak doğruldum. Yatağa doğru yavaşça yürüdüm ve kendimi üzerine attım. Yatağın üzerinde kıvrılırken gözlerim kapandı. Uzun süredir hiç bu kadar kolay uykuya dalmamıştım.

...

Uyandığımda akşam olmuştu. Olanlar zihnimi doldurunca gözlerimi tekrar sıkıca yumdum ve uyumayı bekledim ama uyanmıştım bir kere.

İç çektim ve yataktan kalktım. Aynadan kendime bakarken bir an gördüğüm kişinin ben olup olmadığını anlamaya çalıştım.

Suratım bembeyazdı. Göz altlarım mor rengini almıştı. Gözlerim baygın bakıyordu. Saçlarım ise... Allah'ım, savaştan çıkmış gibiydim.

Hızlıca saçlarımı topladım. Şuan kendimi gerçekten berbat hissediyordum. Bu yüzden güzel olmaya da çalışmayacaktım.

Odadan çıktım ve merdivenlerden sessizce indim. Salondan Batuhan'ın sesini duyuyordum. Bir şeyler konuşuyorlardı. Girip girmemek arasında kaldım. Sonunda girmeyi seçtim.

Kapıyı açtığım gibi bütün bakışlar üzerimde toplandı. Başım otomatik olarak eğildi. Hiçbirinin yüzüne bakamazdım. Yeterince utanıyordum zaten. 

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin