63. Bölüm

460 21 11
                                    

Evet, ve sonunda yeni bölüm! Beş aydır yazmıyordum ve acayip özlemişim.

Öncelikle hepinizden özür diliyorum. Bu sene YGS ve LYS sınavına gireceğim ve daha önceden de söylediğim gibi 9 ve 10. Sınıftan fazla eksiğim var. Bunları kapatıp ekstra olarak 11 ve 12. Sınıfın derslerine çalışıyorum. Bu nedenle hikayelerimin yeni bölümlerini yazamıyorum ama bu demek değildir ki yazmayı bırakıyorum. Boş vakitlerimde yazmaya devam edeceğim ve yaz tatilinde bu bölüm yayınlama işi bir düzene girecek.

Her neyse, bana sormak istediğiniz sorular varsa sorabilirsiniz. İster özelden ister buradan. Hepinizin sorularını yanıtlamaya çalışacağım.

İyi okumalar...


Batuhan otel odamızın kapısını açarken boş gözlerle onu izliyordum. Kollarımı göğsümün hemen altında bağlamıştım, gözlerim kapanmak üzereydi.

Kapı nihayet açılınca ayaklarımı sürterek içeriye geçtim. Batuhan arkamdan kapıyı sessizce kapattı. Bir yandan da beni izlediğini anlamıştım ama şuan aklımda olan tek şey sıcacık yataktı. Ah, bir de barda Batuhan'ın eski fahişesi... Kadının yüzündeki iğrenç gülümseme zihnimin duvarlarından silinmiyordu.

Biliyordum. Batuhan bu işlerden çıktım dese de tam çıkamayacak her açtığımız kapının ardından pisliklerinden biri muhakkak çıkacaktı. Biliyordum işte. Buradaki sürtük gider başka kapının arkasından bir sürtük çıkacaktı ya da eski bir düşman...

Üzerimdekileri yavaş yavaş çıkarmaya çalıştım. Bu arada hem uyumamaya hem de aklımdaki düşünceleri kovmaya çalışıyordum.

Çıplak omzumda soğuk ellerini hissedince belirgin bir şekilde ürperdim. Otomatik olarak ellerim soğuk ellerin üzerine gitti.

Batuhan'ın elleri yavaşça omuzlarımdan aşağıya doğru kayarken ellerimi çektim ve gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Omzumda hissettiğim sıcaklık ve ıslaklıkla birlikte gözlerim aralandı. Bana yaptığı bu etkiyi seviyordum. Her ne kadar beni ona muhtaç yapsa da bu hissi sevmekten vazgeçmeyecektim.

Dudakları yavaşça boynuma çıkıp sert bir baskı uygulayınca inledim. Derin bir nefes verdim ve başım arkaya doğru düşüp Batuhan'ın göğsüne çarptı. Bu kadar yakınımda olduğunu bilmiyordum. Neredeyse bir bütün olmuştuk.

Bunu fark etmemle gözlerim hızlıca açıldı. Yutkundum. ''Batuhan...''

Dudakları nihayet boynumdan ayrılınca rahatlıkla ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesi dışarıya bıraktım.

Geri çekilse de nefesinin sıcaklığını boynumda hissediyordum ve bu hormonlarım için hiç iyi değildi.

''Elif...''

Adımı fısıldadı. Lakin bir kelimenin içinde bu kadar anlam çok fazlaydı. Özlem, sevgi, tutku, şehvet... Yenildim.

Arkamı dönmemle bunu bekliyormuş gibi eğilip beni kucağına aldı. Bacaklarını beline doladım ve beni sıcak yatağa taşımasına izin verdim.

...

''Halledin. Balayında olduğumu gayet iyi biliyorsunuz ve beni sabahın köründe arayıp uyandırıyorsunuz. Bu da yetmiyormuş gibi oraya gelmemi istiyorsunuz. Siktirtmeyin ebenizi! ... Beni ilgilendirmez. Halledin. Gelemem... Ne?''

Gözlerimi Batuhan'ın kısık tutmaya çalıştığı sesiyle araladım. Batuhan sabır alırmış gibi derin bir nefes almıştı içine.

''Bankaya gidin ve biriktirdiğim paradan ne kadar kayıp varsa çekin... Ege'ye söyle geldiğim gibi onun o küçücük beynini sikeceğim. Kaç kere söyleyeceğim? Yok, bitti. Bir daha o işlere bulaşmayacağız...'' Gözleri benimle kesişti. '' Tamam, sonra konuşuruz.''

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin