9. Bölüm

1.2K 61 6
                                    

Terlemiş saçlarımdan iyice rahatsız olmuştum. Yatakta sağa sola dönerken bugün karnelerin vereleceği geldi aklıma. Bir haftadır hastaydım ve bu yüzden okula gidememiştim. Son iki gün daha iyi hissediyordum kendimi. İyi hissetmesem de karne almaya gidecektim. Bunu kaçıramam değil mi?

Tembelce yataktan çıktım. Dolabımın yanındaki boy aynasında kendimi görünce gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Saçlarım terden ıslanmış ve dolaşmıştı. Gözlerimden yorgunluk akıyordu. Pijamalarım bana bol gelmişti. 

Sıkıntıyla derin bir nefes alıp banyoya yürüdüm. Kendimi soğuk suyun altına atınca açıldığımı rahatladığımı hissettim. İşte şimdi tam olarak iyiydim.

Banyodan çıkınca bornozuma sıkı sıkı sarıldım. Yeşil bornozumla odama sessizce girerken saatin kaç olduğunu merak ediyordum. Üzerime bir kot pantolon ile kareli gömlek geçirdim. Kot ceketimi de alınca şarja takılı olan telefonumu çıkarıp saate baktım. On buçuğa geliyordu. 

Yavaş hareketlerle Melis'in odasına gittim. Onu uyanık bir şekilde yatakta yattığını görünce gülümsedim. ''Hadi kalk bakalım. Bugün son gün.''

Melis'in başı bana döndü. Yüzünde inanılmaz bir gülümseme vardı. Birden aklıma artık Batuhan'lar ile birlikte kalacağım geldi. Gülümsemem yavaşça yüzümden kaybolurken arkamı döndüm.

Odadan çıktım ve mutfağa doğru yürüdüm. Annem çoktan kalkmış kahvaltıyı hazırlamıştı. Tostları yaparken yanağına bir öpücük kondurdum.

Onun karşılık vermesine izin vermeden masaya oturdum. Annem tek kaşını kaldırmış ve bana bakıyorudu. ''Ne oldu Elif ? Fazla neşelisin. Okulların son günü diye mi acaba?''

Ha! Ne demezsin anne. Neşeli görünmeye çalışıyordum o kadar. Hayatım kararmıştı. Nasıl neşeli olabilirdim ki?

Başımı olumlu anlamında sallayınca annem tostları masaya koydu. Bu sırada koşarak masay gelen Melis'i gördüm. ''Günaydın!''

Bağırmasıyla gülümsemem büyüdü. ''Günaydın çikolata canavarı.''

Melis bana dil çakarınca başımı iki yana sallayıp gülümsedim. Tostumdan bir ısırık alınca yüzümü buruşturdum. ''Anne! Bu tost sucuklu. Ben et sevmem.''

Annem karşıma yorgunca oturunca kaşlarım çatıktı. ''Saçmalama Elif! Ye şu tostunu. Et sevilmez mi ayol! Delirtme insanı sabah sabah.''

Öfkeyle nefes alıp tostan büyük bir ısırık aldığım gibi çayımdan bir yudum aldım. Zorlukla tostumu bitirdiğimde ayağa kalktım. Yan gözle Melis'e baktığımda çikolatalı ekmeğini bitirdiğini meyve suyunu içtiğini gördüm. Ağzının kenarları çikolata olmuştu. 

Melis hızla meyve suyunu içince ayağa kalktı. ''Hadi gidelim abla.''

Mutfağın kapısına gelince ''Önce ağzını sil Melis.'' diye seslendim. Cebimden telefonumu çıkarıp saate bakarken bir mesajın geldiğini gördüm. Telefonun ekranındaki kutuda Mert ismini görünce gözlerimi devirdim.

Kutuya tıklayıp mesajın açılmasını bekledim. ''Saat yedide burada ol Elif. Batuhan'ın emri.'' 

Batuhan'ın emriymiş (!). Cidden bu çocuğa bu kadar mı sadıklardı. Köpek gibi. Iyk!

Yüzümü buruşturup kapının önünde ayakkabılarımı giydim. Melis çoktan gelmiş ve ayakkabılarını giymişti. 

Evden çıkarken Melis önümden gidiyordu. Adımlarımı hızlandırarak ona yetiştim. Saat'in on biri geçtiğini görünce Melis'in elini tutum. ''Çabuk ol Melis. Karneler verilmek üzere.''

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin