36. Bölüm

700 38 3
                                        

Mediadaki müzik ile okumanız tavsiye edilir.

İyi Okumalar...

Başım ağrıyordu. Sanki kafamın içinde halay çekiyorlardı. Gözlerimin içi yanıyordu. Bunların tek sebebi dün akşam doğru dürüst uyuyamamamdı. Bütün akşam Pınar'ı ve hainliğini düşünmüştüm. Tamam, onu pek sevmesem de böyle bir şey yapacağını da düşünememiştim. Benim  gözümde o, küçük bir kızdı. Nedensizce sevmiyordum  onu. Şimdi ise sevmememi bu olaya vurabilirdim. 

Yataktan çıktıp banyoya girdim. Duş almalıydım. Acilen sıcak suyu tenimde hissetmeliydim. Yoksa daha fazla dayanamayacak ve içimdeki sıkıntı beni boğacaktı.

Kabine girdim ve sıcak suyu açtım. Sıcak su bedenimde gezinirken bekledim. Suyun altında durdum ve gözlerimi yumdum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Batuhan'a söylemeli miydim? İlk önce emin olmalıydım. Belki de ben yanlış anlamıştım? Ah, kimi kandırıyorum ya? Peki, Pınar kimle konuşuyordu. Arıf'la mı? Yok canım, o kadar da değil. Arıf'tan söz ederken Pınar'ın gözlerindeki nefreti görmüştüm. Bu şıkkı ele.

Konuşmasını tekrardan gözden geçirdim. Kendini göstermek... Kim kendini gösterecekti ki? Pınar kimi tanıyordu? Daha önemlisi bunu neden yapıyordu? Batuhan ona babasından intikam alması için yardım ediyordu. Onun da babasından inikam almayı hedeflediği ortada. O zaman niçin Batuhan'ı arkasından bıçaklıyordu?

Sinirle tıslayıp saçlarımı karıştırdım. Çilekli duş jelimi alıp vücuduma sürerken Pınar'ı düşünmemeye çalışıyordum. 

Sonunda banyom bitince hemen üzerimi değiştirdim. Siyah bir şort ile beyaz bie tişört giymiştim. Beyaz bir tokayla rastgele saçımı topladım. 

Komidinin üzerinde bulunan telefonumu almıştım ki titremeye başladı. Kaşlarım havaya kalkmıştı. Arayan annemdi.

''Alo?''

''Bugün gelecek misin diye sormak için aramıştım.''

Annemin mesafeli çıkan sesi sayesinde yutkunmak zorunda kaldım. ''Evet, bir sorun mu var?''

Annem bir nefes aldı. Kalbim tekledi. ''Yok, sormak istedim.''

Ağzımı açmıştım ki telefon kapanmıştı. Gözlerimi sıkıca yumdum. Göz yaşlarımı zorlukla tuttum. Bunun olmasından korkuyordum zaten. Babam, beni affederdi. Affetmişti de ama annem... İşte o işin zor kısmıydı.

Çenem titredi. Burnumu çektim. Ağlamayacaktım. 

Hızla odamdan çıktım ve merdivenden inmeye başladım. Temiz hava almam lazımdı. Bahçeye çıkan kapıya doğru giderken Efe'ye çarptım ama şuan bunu önemseyecek halde değildim. Olanlar çok üst üste geliyordu ve ben bunu kaldıramıyordum.

Bahçe kapısını açtım ve kendimi dışarıya attım. Bahçenin ortasına kadar koştum. Durdum. Yumruklarımı sıktım. İçimdeki sıkıntı büyük bir yumak haline gelmişti ve her saniye büyümeye devam ediyordu.

Bütün gücümle çığlık attım. Bu sıkıntıyı çıkarmam lazımdı. Bir şeyler yapmam lazımdı. Eskiden sinirimi çıkarmak için çığlık atardım. İyi gelirdi ama şuan hiçbir işe yaramamıştı.

Yere çöktüm ve dizlerimi kendime yaklaştırdım. ''Lanet olsun!''

Sesimin çatlamasına engel olamadım. Ağlamaya başladım.

İkinci bir çığlık attığımda başımı dizlerimin üzerine yasladım ve saçlarımı çekiştirmeye başladım. ''Allah'ım, yapamıyorum. Olmuyor.''

Hıçkırdım. Birisi yanıma oturdu ve beni kollarının arasına aldı. Geldiği gibi tarçın kokusunu almıştım. Onun olduğunu biliyordum. 

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin