41. Bölüm

768 37 2
                                    

Lütfen yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar...

Berbat bir karın ağrısıyla uyandım. Ağzımdan küçük bir inleme kaçtı. Bu karın ağrısını çok iyi biliyordum. Siktir!

Hızla yataktan doğrulmaya çalıştım ve banyoya doğru yürüdüm. Banyoya girip süpriz manzarayla karşılaştım. Gözlerimi sıkıcı yumup yutkundum. Bugün olamazdı. Bugün aptal regl ağrılarını çekemezdim. Bugün Arıf'ın kumarhanesine gidecektik ve Batuhan'ın yanında olmalıydım.

Karnıma şiddetli bir ağrı girince eğildim ve zar zor banyodaki işimi hallettim.

Odama girince ağrı şiddetlenmişti. Yatağıma yattım ve yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum. Bu da başlangıçtı. Akşam herhalde ölecektim.

Karnımı tutarken top haline gelerek yastığıma sarıldım. Bu sırada kapı çalındı. ''Gel.''

Sesim çatlamıştı. Allah'ım! Kapı açıldı ve içeriye Ada girdi. Beni berbat halde görünce gözlerini kırpıştırdı ve endişeli bir sesle ''Allah'ım, ne oldu sana?'' diye sordu.

Gözlerimi sıkıca kapadım ve ağrıyı düşünmemeye çalıştım. ''Her ay olan şey işte. Ben de biraz daha şiddetli oluyor.''

Ada hızla gelip yanıma oturdu. ''Doktora gidelim mi?''

Başımı zorlukla iki yana salladım. ''Daha önce gittim. Hep aynı şeyleri söylüyorlar. Sıcak su torbası koymamı falan. Yalnız ileride çocuğumun olma ihtimali düşükmüş.''

Ada bana şaşkınca bakarken birden ciddileşti. '' Bugün gelemeyeceksin yani? Bu şekilde yalnız kalamazsın burada.''

''Hayır.'' dedim kısık sesimle. Ağzımdan bir inleme kaçtı. ''Kalmanıza gerek yok. Bir gün sürüyor bu ağrı.''

Ada kaşlarını çattı. ''Olur mu öyle şey? Neyse, bunu düşüneceğim. Ne yapmam gerekiyor?''

Dudaklarımı yaladım. ''Sıcak su torbası getirir misin?''

Ada hızla başını salladı ve odadan çıktı. Yalnız kalmayı sevmiyordum. Yalnız kalınca ağrı daha da şiddetleniyordu. Çünkü ben sadece ağrıyı düşünüyordum. 

Kapı çalınmadan açılınca Batuhan'ın endişeli yüzünü gördüm. Kalbimden başlayıp bütün vücudumu sardı sıcaklık. ''Ben burada kalıyorum.''

Ağzım açıldı. ''Hayır. Arıf ile buluşmalısınız. Bunun için çok uğraştık ve benim yüzümden batırılmasını istemiyorum.''

Batuhan yanıma geldi ve saçlarımı geriye itti. ''Hiçbir şey senden önemli değil.''

Başımı iki yana salladım. ''Ben iyiyim. Git.''

Batuhan kaşlarını çattı. ''Seni bu halde bırakamam. Benim yerime Efe oynayabilir. Her şeyi biliyor ne de olsa.''

Ağzımı açmıştım ki beni susturdu. ''Tek kelime bile etme. Oraya gidince oyuna konsantre olabileceğimi mi sanıyorsun? Aklım sende olacak. En iyisi hiç gitmemek.''

İç çektim. Ne dersem deyim vazgeçmeyecekti. O Batuhan Özer'di. Kimi kandırıyordum ki? ''Tamam.''

Kapı tıklatıldı ve birkça saniye sonra Ada elindeki yeşil sıcak su torbasıyla içerye girdi. Karnıma koyarken dikkatli olmaya çalışıyordum. Elimi yakabilirdim. 

Hemen yanımda oturan Batuhan'ın sesini duydum. ''Efe'ye söyle, benim yerime o oynayacak. Ben gelmeyeceğim.''

Otoriter çıkan sesiyle tüylerim diken diken olmuştu. Ada hızla başını sallayıp kapıdan çıkarken ''Geçmiş olsun Elif.'' dedi.

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin