42. Bölüm

792 37 6
                                    

Herkesin yeni yılı kutlu olsun! 2015'in ilk bölümüyle karşınızdayım. İnşallah beğenirsiniz.  Uzun bir bölüm oldu. Uzun yorumlarınızı da bekliyorum.

İyi okumalar...

Eve geldiğimizde salona geçtik. Ada televizyon izliyordu. Mert de onu. Buruk bir şekilde gülümsedim. Mert'in Ada'yı görebildiğine sevinmiştim. Ada ise bundan habersiz bir şekilde televizyonda yayınlayan yabancı komedi filmine odaklanmıştı. 

Bizi fark eden Mert direk olarak bana baktı. Ona dostça gülümsedim ve gözlerimle Ada'yı işaret ettim. Mert bir bana bir de Ada'ya baktı ama tepki vermedi.

Ada'nın yanına oturunca Ada beni fark etti. ''Elif? Nasıl geçti?''

Derin bir nefes verdim ve yan gözle Batuhan'ın bir gazeteyi okuduğunu gördüm. ''İyiydi. Artık bizi rahatsız edemeyecek.''

Ada gülümsedi. Onunda sevindiği yüzünden belli oluyordu. ''Ha, bu arada haftaya Selin ve Efe'nin düğünü var. Unutmadan söyleyeyim dedim.''

Gülümsemem anında dondu. Selin ve Efe'nin düğünü eylül ayındaydı. Demek ki eylül ayına girmiştik. Okulların açılmasına iki hafta kalmıştı. Buradan gitmeme de...

Derin bir nefes alıp verdim. Ada moralimin bozulduğunu fark etti. ''Yine ne oldu?''

Onun bu abartılı hareketine kıkırdadım. ''İki hafta sonra okullar açılacak. Ben de buradan ayrılacağım. ''

Ada bana sarılınca neye uğradığımı şaşırdım. ''Üzüldüğün şeye bak Elif. Bizi yine göreceksin. Yalnızca bu evde yaşamayacaksın.''

Başımı belli belirsiz salladım. Evime dönecektim. Ailemin yanına. Hiç istemeyerek katıldığım bu çete kısa zamanda benim ailem olmuştu. Anne, babamı unutmuştum bir an. 

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. Annemin tavırlarının değişeceğinden emindim. Babamın da öyle. Bir tek Melis eskisi gibi kalacaktı. Onunda hiçbir şeyden haberi olmadığı için. Belki ben bile değişmişimdir.

Bir an düşündüm. Ben gerçekten değişmiştim. Artık o kadar da özgüveni olmayan, ezik Elif değildim. 

Kendi kendime güldüm. Yeni Elif, tam da hayallerimdeki gibiydi. Kitaplardaki gibi. Cesur, özgüveni sağlam, güçlü ve aşık. 

Ada bana bakıp sırıttı. ''Yine daldın.''

Ege'nin sesini duyunca kahkaha attım. ''Ada da yaprak!''

Ada yüzünü buruştururken varlığını unuttuğum Mert kapıdan giren Ege'ye yastık fırlattı. ''İğrençti bu!''

Ege kendi esprisine gülerken ''Elif gülüyor. Sizin mizah anlayışınız ölmüş.''

Ada gözlerini devirdi. ''Bizimki mi sizinki mi?''

Dudaklarımı birbirine bastırarak kendimi susturdum. ''Bu arada Elif, sen kaçıncı sınıftın?''

Ada'nın sorusuyla iç çektim. ''Bu sene on iki oldum.''

Ege dudak büzüp Mert'in yanına oturdu. ''Yani üniversite sınavın var. Iyk!''

Mert, Ege'nin ensesine vurdu. Ege ensesini ovüşturup Mert'e kırgın bir bakış attı. ''Ne vuruyorsun be? Tabi senin için kolay, hukuku sen kazandın sonuçta.''

Şaşkınca Mert'e baktım. ''Hukuk mu? Hadi canım.''

Mert bana döndü. ''Ama gitmedim. Kaydımı dondurdum.''

Ada onlara arkasına dönüp benimle yüz yüze geldi. ''Sen ne olmak istiyorsun?''

Düşünmeme gerek yoktu. Bunu planını annemle lise üçten beri yapıyorduk. Daha doğrusu annem yapıyordu. Ben ise onu onaylıyordum. ''Diş hekimliği.''

GECE KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin