38.Bölüm: Çalınan bakışlar

54 3 0
                                    

Kardelenin bakışları etrafı süzüyordu. Cenk'i hala görememişti. Handan hanım bir köşede karşısında duran biriyle konuşuyordu. Oğlu da orada bir yerlerde olmalıydı. Kardelenin gözleri başka tarafa kayıyordu ki Handan hanımla konuşan adam yüzünü ona döndü. Havalı duruşu dikkatini çekerken onun Cenk olduğunu fark etmesi saniyelerini aldı. O an heyecandan öleceğini zannetti. Ellerinin titremesi görünmesin diye onları arkasına sakladı. Nasıl değişmişti. Hafif uzun saç ve sakalla daha olgun bir görünüme sahip olmuştu. Videolarda hep deri veya uzun ceketlerle görmüştü. Takım elbiseyle o halinin arasında dağlar kadar fark vardı.
Genç adamın bakışları yavaş yavaş etrafı dolaşıyordu. Kardelenin avuçları terleyip, kalp atışları hızlandı. Ona doğru kayacağını zannettiği bakışları onu es geçtiğinde şok oldu. Onu fark etmemiş olamazdı! Genç adam yüzünü diğer tarafa döndüğünde hayalkırıklığı inanılmazdı. Üzgün başını kaldırıp yine karşıya baktı. O da ne? Cenk yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ona doğru geliyordu. Onu görmediğini nasıl düşünebilmişti? Ayakları kendiliğinden ona doğru hareket etti. Kalbi güm güm atıyordu. Birbirine yaklaşıyorlardı. Genç kızın kalbi duracaktı. Daha yakın, daha yakın. Bakışları birbirini sarıyor, etraflarında bir çember oluşturuyordu. Ortasında esen meltem kokularını birbirine ulaştırıyordu. Kollar sarılmak için açılırken görülmez olan çember kırıldı. Cenk Kardelenin arkasında duran başka birine gitti. Genç kızın gözleri fal taşı gibi açıldı. Filmlerdeki gibi kala kalmıştı. Cenk onunla oynuyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Ama neden? Yüzü kızararak yerine geri döndü. Babası ve Sedef ayrı masalara ayrılmış başkalarıyla sohbet ediyorlardı. Yanlız kaldığını gören bir genç adam bunu fırsat bilerek onunla dans etmek istedi. Kardelen Cenk'in sırtına baktı. Ondan ses seda çıkmadığına göre ne fark ederdi. Pistte yerini aldığında, bir tur dönmesine kalmadan Cenk'i yanı başında buldu. Onu görmüyor gibi kollarındaki kızla gülüp eğleniyordu. Nedenini bilmeden buna sinirlenerek dansı bırakıp bara geçti. Barmen kadehini doldururken sandalyesini piste dönderdi, onu göremedi. Kadehini yudumlayıp bırakırken yanında duyduğu sesle nefesi kesildi. Boş bulunarak:
- Cenk!

İstemsizce kolunu tutup yüzüne baktığında o elini silkip onu tanımıyormuş gibi bir ifade takınarak gitmeye yeltendi. Genç kız iyice dolmuştu. Onu kolundan tekrar tuttu:
- Bunu neden yapıyorsun?

Genç adam onun yüzüne bakmadan konuştu:
- Efendim?

Kardelenin gözleri doldu:
- Sen beni unutmuş gibisin.

Genç adam nefesini tutup bıraktı:
- Kimse unutmak için sevmez...

Kardelenin yine ona sırtını dönme pahasına da olsa söylemekten geri durmayacaktı:
- BEN seni unutmak için sevmedim.

Korktuğu gibi olmadı. Genç kız bunun üstünde durmadı, derdi başkaydı:
- Neden yüzüme bakmıyorsun?

Cenk uzaklara bakarak:
- Duymak istediğim tek bir kelime.

Genç kız içinden "Çok beklersin! " diye söylenirken onun yerine başka birşey dedi:
- Hmm, sana gel demediğim için. SEN kolay olanı seçtin, gitmek kolay.

Cenk hâlâ yüzüne bakmadan:
- Gözlerin beni görmek isteseydi ben uzaklarda değil baktığın yerde olurdum. Senin istediğin şeyi yaptım, kendi istediğimi değil.

Kardelenin sesi birden yükseldi:
- Nerden biliyorsun? Sormadın!

Genç adamda buna itiraz etti:
- Söylemedin! Beni durdurmadın!
- Suçlu ben mi oldum şimdi? Biz iki yabancı değildik ki aramızda teklif olsun. Gemiyi denizden ayrı düşünebilir misin? Yağmursuz bulutu, güneşsiz günü? Dikensiz gülü? Sırf gül onu kanattı diye bülbül onu koklamaktan vazgeçer mi?

Cam kırıkları - KardelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin