ANKARA GÜN IŞIĞI BAŞLANGIÇ YILDIZ 4-1

İÇERİ SIZAN GÜNEŞ....

Sabah uyandım....

Bizimkiler henüz uyanmamıştı....

Sadece Emir uyurken sayıklıyordu....

Sesi fazla çıkmaya çıkmaya başlayınca....Sait kafasına yumak yaptığı çoraplarından atarak susturmaya çalıştı....

Artık nede kadar başarılı olduysa Emir aynı anda sustu...

Etraf bir anlığına sessizleşti....

Güneş ışığı perdenin arasındaki açıklıktan içeri sızıyordu....

Uzaktan bakıldığında oda içeri giren güneş ışığının etkisiyle odadan çok rönesans tablosu gibi duruyordu...

Eskiden olsa Tuğrul bu sahnenin hemen telefon ile resmini çekmeye çalışırdı....

Gerçi yanımda öyle bir telefon olsa bende yapardım ama tahmin edersiniz ki artık öyle telefonlara ihtiyaç yok...

Gerekte yok zaten...

Üstümü giymeye başladım....

Sonra gömleğimi giyerken kolumdan gelen kokuyla irkildim....

Bildiğin ter kokuyordu...

Çıkardım hemen....

Dolaptan temiz üniformamı giymeye başladım...

O sırada Gölge 8'de uyandı...

aslında çokta uyanma gibi değildi...daha çok sıçrama gibiydi...

genelde o şekilde uyanıyor zaten....

Onun çıkardığı seslere Anıl sonra Sait uyandı...

Emir hala uyuyordu....

Yatın dedim....daha henüz erken uyuyun siz...ben bakarım görevlendirme kağıtlarına...

Yok dedi Anıl...açım ben...gidiyimde ne varmış kahvaltıda öğreniyim sonra geliri beraber ineriz....

Dolabını açıp üstünü almak için açtığında bir kadın ve küçük bir kız resmi gördüm...

Karısı ve kızı olmalı diye düşündüm....

Çokta durmadım üzerinde...

Kirli üniformamı aldım..

Odadan çıktım...

ben çıkarken onlar henüz yeni üstlerini giyiyorlardı....

Hemen arkamdan Anılda çıktı zaten...

Bir asker onu gördüğü zaman " Anıl Abi....o bizim iş vardı ya ne zaman halledicez onu " diye sordu...

" Halletcez koçum..halledicez...bugün yaparız onu " dedi...