İyiki doğdun Bahtınur
Tarih: 08.10. 2016
***
Yirmi yaşına giren Bahtınur'un doğum gününü kutlamak için tüm arkadaşları, daha önceden ayarladıkları lüks mekânda toplanmışlardı.
Şatafatlı eğlencelerden sonra pasta kesilmiş, herkes bir birinden değerli hediyesini Bahtınur'a takdim ediyorlardı.
Pahalı bir saat, tek taş yüzük, 24 ayar altından kolye, elmas küpeler...
Herkes çok mutluydu. Delilerce eğleniyor, bu fırsatı fazlasıyla değerlendirmek istiyorlardı.
Bahtınur, Üniversite 2. Sınıfta okuyordu. Bölümünün birincisi, son derece zeki bir öğrenciydi. Güzelliği ise, derslerinden daha ileri seviyedeydi. Esmer güzeli, renkli gözlüydü. Bir bakan mutlaka bir daha bakar, gözünü alamazdı.
İran'dan Muğla'ya göç etmiş bir ailenin çocuğuydu Bahtınur. Sülalesinin çoğu İran'daydı ve sayılı zenginlerdendi. Muğla'daki ailesi de zengin sayılabilecek durumdaydı. Dedesi Muğla'ya taşınmış ve 80 seneden beri Muğla'da yaşıyorlardı.
Üniversite öncesi inanan birisi olan Bahtınur, geçen sene Deizm'i, yeni olarak ta Ateizmi benimsemeye başlamıştı.
Etrafındaki arkadaşlarının çoğu Ateist, tanrı tanımaz insanlardı. Hatta bazıları mason localarına üye insanların çocuklarıydı.
Baba paraları yiyorlar ve kural tanımadan yaşıyorlardı.
***
Bahtınur, İstanbul'un en ünlü üniversitesinde Tıp okuyor, ikinci sınıfa gidiyordu. Doğum gününü kutlayan insanların hepsi üniversiteden arkadaşlarıydı.
İstanbul'da ikinci senesiydi. İlk birkaç ay özel bir yurtta kalmış, sonra yurtta samimi olduğu üç arkadaşıyla, deniz manzaralı bir eve çıkmışlardı.
Ev arkadaşları; Dicle, Ayşe ve Pınardı. Dicle Diyarbakırlı, Ayşe Ankaralı, Pınar ise Trabzonlu bir Ailenin kızlarıydı.
Dört arkadaş çok güzel bir uyum içinde yaşıyorlar ve günlerini gün ediyorlardı. Hepsinin de dersleri son derece iyiydi.
Özlerinde iyi insanlardı, ama inançları pek sağlam sayılmazdı. Okulda tanıştıkları arkadaşları, onları dinsizliğin içine çekmiş, dinsiz olmalarına neden olmuşlardı.
Hepsinin de ailesi dindar insanlardı oysaki. Hele ki Bahtınur'un sülalesinde onlarca Âlim, hatta kâfir cinlerin bile pes ettiği, çok önceleri yaşamış bir dedesi vardı. Adı, Ali oğlu Veli...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can ile Nas'ın Savaşı
HorrorDaha önce okuduğunuz korku hikayelerini bir kenara bırakın... Korkuyla ümidin, sevgiyle nefretin içinde bulacaksınız kendinizi. Korkudan diliniz tutulurken, üzüntüden burnunuzun direği kırılacak.... Göz yaşlarına hakim olamayacaksınız. Çok yakınd...