Bölüm 15-1

349 17 2
                                    

Aklı deli, imanı yüksek, kulluğu güçlü Çoban Murat'ın mezarıdır. Yandaki mezarda, köpeğinin mezarıdır. Allah rahmet eylesin. El-Fatiha.

***

Kitabedeki yazı, tam tamına Murat'ı tarif ediyordu. İsimler aynı, meslek aynıydı. İmanın yüksek olması ve kulluğunun güçlü olması da bire bir aynısıydı. Hatta hiç yanından ayrılmayan beyaz köpeğinin mezarı da, yanı başındaydı.

''Olamaz'' diye bir çıkışta bulundu Bahtınur. ''Böyle bir şeyin olması imkânsız'' diye ekledi serzenişine.

Arkadaşları, geçen geceki kişinin, mezarda yatan olabileceğini zannederken; Bahtınur yerde yatan mevtanın, biricik Murat'ı olabilme ihtimali üzerinde yoğunlaşıyordu.

''Nasıl olur'' diye sesli bir halde söylendi yine ve sessiz bir halde düşünmeye devam etti. Beş yıl önce, canlı kanlı karşımda duran Murat, 150 yıl önce yaşamış birisi nasıl olabilir.

Defalarca okudu taşın üstündeki kitabeyi. Biraz daha toprağı eşeleyip, taşın toprak altında kalan kısmında yazı var mı diye kontrol etti. Bir ipucu veya ömrü boyunca cevabını bulamadığı soruların cevabını bulma niyetiyle, mezar taşının dibini kazmaya devam etti. Mezar taşı bayağı uzun olmalı ki, kazdıkça toprağın içinde kalmış kısımlarda da bir şeylerin yazılı olduğunu gördü. Neredeyse tamamen silinmişti yazıları. Taşta, sanat ile yazılmış bir dörtlük daha vardı. Güç bela okuyup, yazılanları yüreğine gömdü. Sırrına vakıf olmadan, derdini ifşa edemezdi.

***

İlk adım tamam oldu.

Bunca gün, zaman oldu.

Asla geriye dönme.

Öne çevirmek yaman oldu.

***

Bahtınur, son gördüğü dörtlüğü arkadaşlarına okumadı; anlayamadığını, çözemediğini söyledi. Mezarda yatan kişinin daha önceleri yaşamış bir çoban olduğunu ve kendisini kurtaran kişiyle hiçbir alakası olmadığını anlatmaya çalıştı. Fakat maceraperest arkadaşları, iki kişinin de aynı olabilme ihtimali üzerinde yoğunlaşıp, yeni bir maceranın içinde bulundukları için heyecanlıydılar.

Ayşe; ''canım garip değil mi, hem isimleri Murat, hem meslekleri aynı. Muradım dediğin Murat, 5 sene önce sır oluyor. Başka bir Murat seni kurtarıp yardım ediyor. Başka bir Murat'ta 150 yıl önce yaşamış bulunuyor.''

Ayşe bir ipucu yakalamış ve hayretini dile getirmişti. Ama Bahtınur, arkadaşlarının daha fazla kafalarının karışmaması, üstündeki musallat durumunun da, onlara aksetmemesi için; '' Evet canım haklısın, isimler aynı, ama tesadüf olmuş. Fakat şahıslar birbirinden farklı'' diyerek, arkadaşlarını bu mevzulardan uzak tutmaya çalışıyordu.

Beş on dakika daha mezar başında oyalanıp, toprak üstünde biten yabanı otları temizlediler. Pınar, çantasındaki yarım litrelik suyu çıkartıp mezara döktü. Yabani otlar yüzünden solan ve büyüyemeyen papatyalar, bu şekilde hasret kaldıkları suya kavuşmuş oldular.

Özünde temiz, ruhen kaliteli olan bu kızların, ilk adımı atılmıştı geçen gece. En azından Allah'ın varlığını yenide kabul etmişlerdi. Belki de dörtlükte geçen ''İlk adım tamam oldu'' sözü, bunu kastetmiş olmalıydı. Çocuklukları dindar aile ortamında geçen ve sonraları dinden soğuyup ateist olan bu kızların, tekrar özlerine dönmeye başlaması, buna işaret olabilirdi.

''Hadi gidelim kızlar'' dedi Bahtınur. ''Sonra yine gelir, kontrol ederiz.''

Kızların gitmeye gönülleri yoktu.

Can ile Nas'ın SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin