Didem canolilerin kremalarını sıkarken Berna da Bruschettalar için üst malzemeleri hazırlıyordu. Carpaccio için deniz mahsullü Di Mare,sığır etli Di Manzo, tavuk etli Di Pollo yanına vejateryenler için uydurduğum sebzeli seçenek için malzemeleri doğramakla meşguldüm.
Işim bitince, dolaba gelato, zabaglione kuplarının ve casata'ların yanına kaldırdım. Hepsini tadımlık mini porsiyonlar şeklinde hazırlamıştık. Limonlu ricotta yapmayı yarına bırakmaya karar vermiştim. Shot bardaklarında ikram edeceğimiz minestrone, Floransa usulü sebze çorbası ve Italyan düğün çorbasını büyük dolaba kaldırmıştım.
" Bence bir kahve molasının zamanı geldi kızlar. Belim koptu ya."
Didem, Berna' nın önerisine atlamıştı hemen.
" Bence de çoğu şeyi hallettik. Yarın sabah erkenden gelip, kalanını hallederiz. Ne diyorsun Sedef ? "
Ikisi de çok çalışmışlardı bütün gün. Gülümsedim.
"Bence de bir kahveyi hakettik. Yarın erkenden gelip,kalan işleri tamamlarız."
Berna sırıtıyordu. " Eh o zaman Ares'e söyle de seni bu sefer daha erken bıraksın kafeye. Artık pikniğe mi gidersiniz gene,yoksa sabah elleriyle kahvaltı hazırlayıp yatağınıza mı getirir bilemem. Yarın geç bırakmasın seni."
Elimdeki mini kokteyl çatallarını düşürmüştüm. Didem'le kıkırdayarak kafe kısmına geçmişlerdi. Toparlanıp,peşlerinden gittim. Klübe gittiğimiz geceden beri tek bir yorumda bulunmamaları,soru sormamaları, beni sıkıştırmamaları bir garip gelmişti zaten bana.
Ortalarından çatlarlardı birşeyi hemen paylaşmazsak. Bu suskunluk hayra alamet değildi, biliyordum. Aşırı doz gıybet, takılma ve imalı kaş göz, bilumum sırıtma ve manidar kıkırdamaya maruz kalacaktım şimdi. Hiç kaçarı yoktu.
Öğleden sonra rahat çalışabilmek için kapattığımız kafedeki pencere kenarındaki masada oturmuşlar kahvelerini yudumlamaya başlamışlardı. Benim fincanımı da hazırlamışlardı.
Karşılarına oturduğum anda gözlerini bana dikip, beklemeye başladılar.
"Ne olduğunu ben de bilmiyorum."
Berna Ares'in instagram sayfasını telefonunda açıp, masanın ortasına koydu.
" Sevgili olmuşsunuz bence siz."
Didem gülümseyerek, mutlu mutlu iç geçirmiş kafasını sallıyordu.
" Çok güzel çıkmışsınız ama ya."
"Dün gece klüpte o sinsirellara karşı bizi süpermen gibi dalıp kurtarmasından itibaren bir başla sen bence. Bu arada acayip klas bir hareketti."
"Bence de Sedef. Mort olup şey gibi kaldı o fesat cadılar."
" Biz de abondone olduk. Şimdi bu adam yalanımıza destek çıktı ve acayip bir kapak yaptı o gerizekalılara orayı anladık."
Didem heyecanla kıkırdadı. " Hele o aptal Hakan nasıl bozuldu öyle . Resmen morun elli tonu oldu sizi pistte izlerken. Öyle apışıp kaldı.Beter olsun,iyi oldu ona. Öbürleri de rögar kapağı gibi kapağı yiyince Ares Karadağ gibi bir adamın seninle pistte ki halini seyredince kalakaldılar. Yemin ederim beyin ameliyatı geçirttiniz millete. Mosmor oldu onlar da."
" Biz de kırmızının elli tonu olduk. O nasıl bir öpüşme öyle, ortalık alev aldı."
Kahvemi neredeyse püskürtüyordum.
"Inandırıcı olsun diye. Yani sevgili olduğumuz yakınlaşmazsak inandırıcı olmazdı. O resimleri de Ares ondan koydu.Bu popüler bir isim ya, bilinen bir ailenin çocuğu, medyatik filan işte o yüzden dedi ki eğer inandırıcı olmazsa oyunumuz, Hakan ve tayfası yutmaz. Tabi haber değeri filan var ya Ares'in. Yani dergilerde, televizyon programlarında basın filan peşinde ya, dolayısıyla sevgilisini de merak ediyorlar. Bizim klüpte yakınlaşmamızı tek gecelik, klüpte tanıştığı bir macera yerine sevgilisi olarak haber yapmalarının benim açımdan daha iyi olacağını düşündü. Yani yatıp bıraktığı bir gecelik biri değil de, beraber olduğu sevgilisi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CILEKLI PASTA #wattys2019
Romansa" Bana öyle bakmaya devam edersen, şeytan bile tövbe edecek ,sevgilim " " Ya sen ? " " Ben tövbekar değil, günahkârım.Şeytanın bile yüzünü kızartacak günahlara çağırıyor bakışların ve tövbe mi bekliyorsun benden? " " O halde beraber yanalım "
