Aptal gibi önümüzde duran özel uçağa bakakalmıştım. Uçuş görevlisi kapısında durmuş, gülümseyerek bizi bekliyordu. Başka bir görevli hızlı adımlarla yanımıza geldi.
"Benvenuto, signore Ares." (Hosgeldiniz Ares bey ) deyip bavullarımızı almıştı. "e' tutti pronto." ( istediğiniz herşey hazır.)
" Grazie."
Ares gülümseyerek bana dönmüştü.
" Belleza,binmezsek uçak kalkamaz."
" Yok artık ! Uçağın mı var senin ? Kimsin sen Bruce Wayne mi ?"
" Aileme ait. Çok seyahat ediyoruz. Kullanışlı oluyor."
" Kalen, şaton filan da çıkarsa hiç şaşırmayacağım diyeceğim ama şaşıracağım. Alfred mi karşılayacak bizi malikanede ?"
Gülerek elimi tuttu. "Abartma istersen."
" Özel uçağın var ve ben mi abartıyorum acaba ?"
Basamaklardan çıkıp,sarışın ve güzel uçuş görevlisini selamlayarak içeri girince ağzım açık kaldı. Içerisinin lüks ve şatafatlı bir salondan geri kalır bir tarafı yoktu.
Geniş, beyaz renkteki deri koltuklara kurulmuş, sampanyalarla gelen ikramların tadını çıkaran kızlar bizi görünce amigo takımı gibi sevinçle karşıladılar.
Didem, Berke'nin yanından fırlayıp yanımıza gelmiş, sevinçle bana sarılmıştı.
" Sedef nihayet geldiniz. Nasıl oldun sen ? Daha iyi misin ? Başın nasıl oldu ? Dönmüyor değil mi ?" diye peşpeşe soru yağmuruna tutarken yüzümü inceliyordu.
" Iyiyim, merak etme artık. "
" Cidden mi, yoksa endişelenmeyeyim diye mi öyle söylüyorsun?"
Berna patlamıştı. " Allahaşkına bir dur. Iki dakika bir sus Didem ya. Kız daha yeni geldi. Bunalttın."
Didem bana sımsıkı sarılmıştı. Berna gözlerini devirmişti
" Devirdi sampanyaları peşpeşe, çenesi düştü Dido'nun "dedi.
" Fark ettim." diye gülümsedim.
Mina ve Sophie de heyecanla yanıma gelip sarılmışlardı. Sophie iki yanağımdan öptü beni.
" Sen iyi görünüyor. Biz çok merak etti seni. Ares sana iyi baktı ?"
" Fena değildi."
Ares güldü." Uyumasına izin vermedim diye gıcık oldu da. Istediğin kadar uyu Sedef. Uçaktayız."
Mina itiraz etmekte gecikmedi
" Ya ne uyuması ? Hep beraber yolculuğa çıktık. Uyuyarak mı gecireceksin Sedef yoksa tadını çıkararak mı ?"
Beni rahat koltuklardan birine sürüklemişlerdi bile. Berke yanından geçerken saçlarımı büyük abilerin küçük kızkardeşlerine yaptığı gibi sevgiyle karıştırmış, göz kırpmıştı.
Elime tutusturdukları şampanya kadehi ve uğruna ölünesi fondan, şekerleme ve çikolatalar eşliğinde rahat koltuğumda yayılmış giderken Ares'le ne kadar farklı hayatlarımız olduğunu düşünmeden edemedim.
Özel uçağın içi şatafatlı, beş yıldızlı otel odalarını aratmayacak şekilde her türlü konfor düşünülerek tasarım harikası gibi döşenmişti. Bizi kapıda karşılayan sarışın, güzel uçuş görevlisi ve en az onun kadar güzel olan esmer uçuş görevlisinin birbiri adına getirdiği leziz yiyecekler, özel mimoza kokteylleri ,sıcak havlular insana kendini film yıldızı gibi hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CILEKLI PASTA #wattys2019
Romance" Bana öyle bakmaya devam edersen, şeytan bile tövbe edecek ,sevgilim " " Ya sen ? " " Ben tövbekar değil, günahkârım.Şeytanın bile yüzünü kızartacak günahlara çağırıyor bakışların ve tövbe mi bekliyorsun benden? " " O halde beraber yanalım "
