Susma

1K 75 14
                                    

Anladım gidiyorsun
Daha öncekiler gibi
Hiç olmazsa son bir defa öp
Bu kadar zor mu
Seni sevdim bir zamanlar demek
Öyle zor ki yeniden sevmek
Yalnızlık eski bir ezber
Ayrılık alışkanlık
Sensizlik bana dost bana eş
Bu kadar mağrur olma
Inan sen olmasan bile
Hayat devam eder doğar güneş
Susma veda ederken
Biraz dur bir şey söyle giderken
Gitme hemen gitme kal
Biraz dur daha erken
Gokhan Türkmen "

Ares 'le bahçedeki son konuşmamızı bölük pörçük uykumda yeniden gösterim yapan beynime, kulaklığımdan gelen ,bu can yakıcı Aşkın Nur Yengi şarkısı klip çekimi gibi arka fon müziği yapmıştı.Yanaklarımın ıslak olduğunu fark edip, hızla sildim.Rüyamda Ares'in sırtını dönüp gittiği an ağlarken, gerçekten ağlamıştım demek.

Içeriden gelen Mina' nın  sesini duydum.

" Ikisinden de nefret ediyorum.O iki embesille kan bağım olduğu için utanıyorum resmen."

Berna' nın  sesi anlayışıydı.

" Seninle ne ilgisi var Mina ? Senin hiçbir  suçun yok ki "

" Gene de kötü hissediyorum kendimi Berna.Biri ağabeyim, o aptal gururu ve korkularından hayatının hatasını yapıyor.Diğer embesilse düğün gecesinin sabahı ortalarda yok.Halen inanamıyorum nasıl yapar böyle birşeyi ya ? Kafayı mı yedi bu ? Ne demek mesajla terk edip gitmek.? Allahım kafayı yiyeceğim ya. Gerizekalı beyinsiz şey.Yok büyük hata yapmışlar, yok o yapamayacakmış, bu kadar büyük bir sorumluluğun altına girmeye hazır değilmiş .O zaman ne evet dedin , ne diye evlendin ya "

"Mina, Didem uyanmasın şimdi.Zaten helak oldu ağlamaktan, zor sakinleştirdik, biliyorsun."

" Ayy çok pardon ya.Sinirlerim laçka oldu.Öfkeden kuduruyorum, bağırdığımın farkında  değilim.  "

" Benim de içimden çığlık atıp, etrafı yakıp  yıkmak geçmiyor desem yalan olur.Iki can dostum terk edildi, enkaz gibi yatıyorlar.Olanları idrak edemiyorum bir türlü ya.Ta Capri'ye gidip, otel odasında Dido'yu o halde gördüm ya.Zaten burdan Sedef icin perişan  olup,elimiz ayağımız  titreyerek,  çıktık biliyorsun.Bir de o odada şok vaziyetteki Didem'i öyle kafayı yemiş gibi bulunca "

" Çok kötüydü gerçekten ya.Ikisinin de halini ölene dek unutamayacağım. "

Sesimi duyup telâşlanmasınlar diye elimle ağzımı kapatmış, hıçkırığımı bastırmaya çalıştım. Acı hiç durulmayan dalgalar gibi gel git yapıp, beni tüm hücrelerime dek yıkıyordu.Her seferinde daha güçlü, daha yıkıcı ve daha kavurucu olmakta da son derece kararlıydı.Yatağa kıvrılıp, örtüyü başıma çektim.Acaba nefesini tutarak ölmek  mümkün müydü?

Tabi ki hayır.Yaşama güdüsü son saniyede tekme tokat devreye giriyordu.Doktorun Didem için verdiği sakinleştiriciden olmasını ne kadar isterdim şu an.Hiç olmazsa kalbimin,  göğüs kafesimi ızdırap içinde bırakan, delice atışı yavaşlardı biraz.

Beynim japonların shinkanzen treninden beter hızdaydı.Tüm benliğim, Ares'in yanına gidip, ona yalvarmak için beni iteklerken, beni red edişindeki kararlılığı, soğuk ve mesafeli hali ve kesinkes bitirmiş olması uzuvlarımı kopartıp atıyordu.Son bir kez görebilmek ne güzel olurdu.Celladına aşık bir idam mahkumu kadar karman çorman idi ruhum.Buz gibi delirerek, ölmek buydu demek.

" Hah geldin mi , aşkım? " diyen Berna' yı işittim.

Teo gelmişti demek.Örtüyü üzerimden atıp, doğruldum.Teo ne olduğunu anlamak için, bizi otele götürdükten sonra, Toskana'ya gitmişti.Işe yarar birşey öğrenmiş olabilirdi.

" Merhaba, Dido nerde ? Uyuyor mu ?"

" Evet az önce nihayet uyuyakaldı.Iyi haber varsa uyandıralım "

CILEKLI PASTA #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin