Sana bir sır versem..

1.3K 100 32
                                    

" Kıyafetlerimi çıkarmadan ruhuma dokunan sen
Ve benim birbirine en yakın olduğumuz an
Çırılçıplak zihinlerimizin birbirinin içine karıştığı andı
Pavana"

Sadece nefes alışverişini duyuyordum.Bir de tek tek baktığı geçmişimin yaralı bereli galerisini katman katman soyarken kabuk tutmuş yaralarını kanattığı kalbimin ve ruhumun bir köşeye sinen korkmuş,acı içindeki küçük bir çocuk gibi iç geçirmelerini.

Ares'e bakamıyordum. O kutudan tek tek alıp baktığı fotoğraflarıma verdiği tepkiyi görmeye cesaretim yoktu. Bir kaç tanesinde irkilip, uzun uzun bakmıştı. Hangileri olduğunu tahmin edebiliyordum.

'' Bu sensin değil mi ?''

Elinde tuttuğu ortaokuldan kalma, Berna ve Didem'le yaz tatilinde çektirdiğimiz resme baktım. Oradaki mavi renk çuval gibi elbise giymiş kolları ve bacakları salam gibi şiş, korkunç diş telleri,kalın camlı gözlükleri olan halim içimi acıtıyordu. Madem dürüstlük istiyordu istediğini alacaktı. Alaycılık zırhını giydim.

'' Evet sumocu gövdem ve muhteşem diş tellerim ile Bayan Magoo karşınızda. Daha öldürücü kombinasyon yoktur diye düşünme. Çıtayı baya yükseltiyorum sonra.''diye güldüm.

Ares bana bakıyordu ama ona bakarsam utancımdan ölüp gözyaşlarına boğulabilirdim. Kutuya göz atıp gülerek başka bir resim seçtim. Lisenin bahçesinde yine Berna ve Didem'le beraber bir başka pozumuzdu.

'' Örneğin bak bu cidden zirveyi bulduğum pozlardan birisidir. Tüm o muhteşem özelliklerim yetmezmiş gibi sivilcelerim koştur koştur çıkmıştı. Madem sen koşturuyorsun dur bir boyunun ölçüsünü al sen. Öyle atak yapılmaz böyle yapılır diyen kilom da şekil 2A da gördüğün gibi tur bindirdi.''

Kendime bakmak acı veriyordu ve gülümsemek için zorlamaktan yüzüm acımaya başlamıştı.

'' Bu da mı sensin? ''

Göz ucuyla elinde tuttuğu resme bakmamla gözümü kaçırmam bir oldu. Ellerim titremeye başlamıştı. Ares'ten saklamak için elimde tuttuğum yaprak gibi titreyen fotoğrafı sehpaya bıraktım.

'' Benim.''

Ares'in elinden kapıp kutuya tıkmamak için kendimi zor tutuyordum. Dizlerimi karnıma çekip, kollarımla sardım.

'' Ve burdaki de.''

'' Hı hı.'' diyebildim.

'' Kim çekti bunları ?''

'' Ilkini Berna. Diğerini Didem ve Berna çektiler. ''

Ares nutku tutulmuş gibi resimlerdeki hortlak gibi yüzü çökmüş, bir deri bir kemik kalmış, solgun suratlı, donuk bakışlı, bir pozda kanepede uzanmış ondört yaşındaki halime  ve diğerinde ise bahçede bir masada oturan onsekiz yaşındaki bana bakıyordu.

'' Hastaneye yatırılmadan önce çekilmişti onlar.''

'' Seni bu noktaya gelmek zorunda bıraktıkları için çok üzgünüm." dedi.

Irkildim.'' Bana acımana ihtiyacım yok. Anlıyormuş gibi davranmana da.''

Neden çemkirdiğimi bilmiyordum. Üzüntüyle bakıyor olması savunma mekanizmamı devreye sokmuştu.

'' Sana acımıyorum.'' dedi.

'' O zaman neden öyle bakıyorsun ?''

'' Kilonla ve görüntünle ilgili hassasiyetin olduğunu sanmakla durumu hafife aldığım için üzülüyorum Sedef. Çok daha derinde yaraların olacağını tahmin edemedim. Özür dilerim. Seni bu kadar üzdüklerini  kendini bu hale getirmiş olmanı öngöremedim.''

CILEKLI PASTA #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin