'' Didem'i durdursak mı Sedef ?''
'' istiyorsan dene, Berna.''
Berna duraksadı. ''Yok vazgeçtim. Zaten şimdi durdursak, acısını çıkartır.''
'' Kesinlikle.''
Önüne gelen her askıdan rastgele kıyafetleri seçip, peşinden gelen gariban mağaza görevlisinin kollarında himalayalar gibi yükselen kıyafet dağının üstüne atan Didem'i izlemeye devam ettik.
Daha önceki yığını masaya bırakan diğer mağaza çalışanı gelmiş, Didem'e yardım etme görevini devralmıştı.
Benim stresle başa çıkmamı sağlayan pasta yapmaksa Didem'inki alışverişti. Ve tüm mağazayı aldığına göre stres seviyesi ölümcüldü.'' Bir şöyle alışveriş yapamadım. Teo herhalde direkt delirdim diye beni boşar.''
''Alışveriş yapmıyor ki, talan ediyor.''
''Oh etsin. Canı sağ olsun, Dido'nun. Karışan yok. Alsın.''
Didem kasada ödemeyi yapmış, dışarı çıkmıştık. Aldıklarını güç bela taşırken ayakkabı mağazasının vitrinine yapıştı.
''Ayyy kızlar şunlara bakın. Ölünesi değiller mi ?''
Sekerci dükkanındaki çocuklar gibiydi. Berna kaşlarını çattı
'' Ayyy Dido halimize bak. Kollarımız koptu sen hala yeni poşet mi ekleyeceksin ?''
'' Dido, kartları patlattın zaten. Acaba bir yerde oturup, birşeyler mi yesek ?''
'' Patlarlarsa patlasınlar.''
'' Babana ayıp olmasın. ''
Omuz silkti. '' Olmaz ona bir şey. Sen onu dert etme bir de Sedef. Sevgililerine kat be kat mislini yediriyor bu harcadığımın. Kızınınki de ödesin bi zahmet.''
Içeri gitmişti bile. Didem'in babasıyla karmaşık bir ilişkisi vardı. Annesi kendisinden daha genç sevgilisiyle yaşamak için evi terk ettiğinde Didem babasıyla tek başına kalmıştı. Öyle çocuk meraklısı olmayan babası da, Didem'le ne yapacağını bilemeyip, tüm sorumlulukları Didem için tuttuğu kişilere paslamıştı.
Berna ile ilk kez evlerine gidince ağzımız açık kalmıştı. Didem'in özel aşçısı, spor hocası, beslenme uzmanı, hayat koçu ve hizmetçisi vardı. Ve o kocaman, ev kadar büyük giyinme odasında apışmıştık. Babası sorgusuz sualsiz ödüyordu hepsini.
'' Benim babam iki parça kıyafet aldı diye anneme demediğini bırakmadı. Eve erken gelmiş, kadıncağız aldıklarımızı saklayamadan kuş gibi antrede yakalandı babama. Ne müsrifliği kaldı kadının,ne hesap bilmezliği. Keşke azıcık senin baban gibi olsaydı Didem ya.'' diye sitem etmişti Berna.
'' Eve hiç uğramayıp, kendinin yarı yaşı sevgilileri mi olsun isterdin ?''
Ikimizde üzülüp, dumur olunca gülmüştü. '' Istediğim her şeyi almamı sağlayınca vicdanı rahatlıyor onun. Sevgililerine yağdırıyor zaten. Ben kızıyım yapsın o kadar.''
Başka kız olsa bunu her an her dakika kullanırdı ama Didem'in bir rutini vardı. Ne zaman babası yeni sevgili yapsa veya Didem'in yaşgünü, mezuniyet gibi özel bir gününü kaçırsa Didem onun parasını harcayıp, varlığını hatırlatmaya çalışırdı.
Didem ayakkabı mağazasını da talan ettikten sonra halimize cidden acıdı da arabaya gidip paketlerden kurtulabildik.
'' Evet sıradaki hedefimiz..'' diye Didem hevesle söze başlayınca Berna patladı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CILEKLI PASTA #wattys2019
Romance" Bana öyle bakmaya devam edersen, şeytan bile tövbe edecek ,sevgilim " " Ya sen ? " " Ben tövbekar değil, günahkârım.Şeytanın bile yüzünü kızartacak günahlara çağırıyor bakışların ve tövbe mi bekliyorsun benden? " " O halde beraber yanalım "