Yaz mevsiminin başlamasıyla canlanan kasabanın sokaklarını, sahil şeridini, mağazaları ve eğlence mekanlarını doldurmaya başlayan yerel ahali ve tatilciler, festivalin başlamasıyla daha da şenlenen ortamın tadını çıkarıyorlardı.
Meydanda belediyenin orkestrasının müzik ziyafeti ile açılışı yapan festivale katılanlar sahil şeridi boyunca, plajda ve konser için tahsis edilmiş amfitiyatronun çevresindeki çim alanda dağılmış, değişik standların arasında dolaşarak hem birbirinden lezzetli yiyeceklerin tadını çıkarıp, tercihlerine göre alkollü ve alkolsüz içeceklerle serinliyor, hem de alışveriş yaparak değişik hediyelik ve hatıralık ürünlerden alıyorlardı.
Belediye orkestrasının meydandaki müzik şöleni, festival alanı boyunca yerel ve amator müzisyenlerin solo veya grup olarak verdikleri mini konserler ile devam ederken yeteneklerini sergileyen amatör sanatçılar pandomim gösterisi, eğlenceli kart numaraları ve dans performansları ile gelip geçenleri eğlenediriyorlardı.Daha heyecan peşinde olanlar lunaparkta eğleniyordu.
Mina'nın tedirgin gözlerle lunaparktaki kamikazeyi izlediğini gören Koray standın arkasına taşıdığı bira fıçısını yere bırakıp, yanına gelmişti.
" Daha bakarken kalp krizi geçiriyorsun." deyip güldü.
Mina kafasını sallamıştı." Nasıl biniyorlar anlamıyorum ki ? Deli mi bu insanlar resmen ölüm tuzağı bu aletler."
Koray güldü. "Haklısın en tehlikelisi de atlı karınca. Kaç yiğit savaşçı korkudan can verdi. O dönüşe kalp mi dayanır ?"
Mina irkilerek bakınca onun güldüğünü gördü." Çok komik." diye gözlerini devirdi.
" Evet, çok komik. Adrenalin severim diyen sen lunaparktaki aletlerden mi korkuyorsun?"
" Hepsinden değil. Sadece deli gibi hız yapıp, akıl hastası gibi dönenlerden."
" Yüzde doksan dokuzu oluyor. Atlı karıncayla sihirli aynalar kalıyor geriye." diye gülerek fıçıyı servis için yukarı yerleştirdi.
" Tavuk sen de."
Mina gözlerini kısmıştı." Tavuk mu ? Tedbirli biriyim."
" Gıt gıt gıdak ."Koray gülüyordu.
" Çen koykuyon mu bakim. Atlı kayınca da emniyet kemeyi de takiyon mu ?"
Standa gelenlere içki numunelerinden ve patates kızartmasından ikram eden Didem gülerek müdahale etti.
" Gıcıklık yapmasana kıza."
Koray gülerek bira doldurmaya başlamıştı." Sadece atlı karıncadan korkmuyor cesur yürek. Gel de dalga geçme."
Mina çenesini yukarı kaldırmıştı.
" Öyle bir şey demedim. Korkmuyorum ayrıca Istersem binebilirim ama istemiyorum."
" Tabi tabi eminim öyledir." diye Koray gülmeye devam etti.
Sedef bu kez araya girmişti. Çocuklu bir aileye patates kızartmasını ve hamburgerlerini verdi.
" Uyma şu deliye Mina."
Koray dudağını büzmüştü. " Uyma sen bana.Uslu kız ol sana pamuk şekeri alacağım. Ya da mısır alayim ya minik tavuk."
" Tavuk değilim."
" Ya üzülme napalım böyle tırsık mirsık idare ederiz seni."
Mina gözlerini kısmıştı. Müşteriye bira götüren Koray' ın arkasından baktı. Sedef ona soğuk bir bira getirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CILEKLI PASTA #wattys2019
Storie d'amore" Bana öyle bakmaya devam edersen, şeytan bile tövbe edecek ,sevgilim " " Ya sen ? " " Ben tövbekar değil, günahkârım.Şeytanın bile yüzünü kızartacak günahlara çağırıyor bakışların ve tövbe mi bekliyorsun benden? " " O halde beraber yanalım "