Zikzak

1.1K 84 5
                                    

DİDEM'İN AÇISINDAN

" Benimle dans et, Dido."

Kulaklarıma inanamıyordum. Kalabalığın içinde bana doğru yürüdüğünü görmüştüm. Sedef'e bakmak için izin isteyerek masadan kalktığım anı kollamıştı belli ki. Tam kapıdan çıkarken beni yakalayıp,dansa mı kaldıracaktı?

Ona dönüp ağzının payını vermeye hazırlanmış halde bakınca gamzelerini ortaya çıkartan tebessümü ve yaramaz çocuk gözleriyle karşılaştım. Hâlâ üzerimde eskiden sihirli değnek gibi işe yarayan çekiciliğinin ve haylaz seksapelitesinin etkisi olduğuna inandığını görmek sinir bozucuydu.

" Cehennem donsa bile hayır."dedim soğuk bir sesle.

Berke ciddiye almamış, gülümsüyordu."Neyse ki dünyadayız."

Çok komik der gibi suratımı  astım.

" Git başımdan Berke.Seninle hiç uğraşamam."

" Uğraşmayacaksın ki. Dans edeceksin. Hepsi bu "

" Hayır, etmeyeceğim."

" Neden? Tek bir dans bu kadar mı korkutuyor seni ?"

" Hayal dünyanı reklam hazırlarken kullan."

Salondan çıkmıştım ama peşimden gelmişti. "Tamam burada edelim dansı. Sevgilin de karımla dans ettiğimi görüp ,sinirlenmez. Olay çıkartır filan, herkes nedenini merak ederse kocası olan bir kadını kıskanmasını tuhaf bulacakları ortada."

Ona döndüm. Gerginliğim yüzüme yansımıştı. " Tehdit mi ediyorsun sen beni ?"

" Hayır,  gerçekleri söylüyorum. Bu kadar kötü biri sanma beni."

" Değilsin. Çekilmez birisin. Sinir bozucusun ve ısrarcısın."

Üzülmüş gibiydi. Içim acısa da soğuk nazarlarla ona bakmayı sürdürdüm.

" Hak ettim dediklerini. Öyle davrandığımın farkındayım ama kontrol edemiyorum Didem. Sana yaklaşmak icin debeleniyorum ama o kadar berbat ettim ki herşeyi."

" Debelenme Berke. Senden bir şey istemiyorum. Bir şey yapmanı da istemiyorum. Uzak dur yeterli."

Iç geçirmişti. "Randevuya çıkmayı kabul edersen dediğini yapacağım."

Gözlerimi devirdim.

" Çıkmayacağım. Al sana cevabın. Randevu yok. Yani uğraşma, vaz geç artık. Sözünü tut ve git."

" Bu kadar mı kurtulmak istiyorsun benden ?"

" Evet." dedim. Cidden üzülmüştü ama anlaması gerekiyordu.

" Maalesef sen beni affedene kadar buralarda olacağım. Karşına çıkmaya da devam edeceğim."

Oflamama engel olamadım." Bu asla olmayacak. Seni asla affetmeyeceğim."

" Ben de asla vaz geçmeyeceğim Didem. Sen affedene kadar etraftayım."

Omuz silktim. "Iyi, debelen dur o halde." deyip, yeniden salona döndüm. Mert'in yanına masaya giderken tebessümlü ve mutlu yüzümü takınmıştım.

Berke'nin bir daha dönmemesi ekmeğim yağ sürmüştü. Dediği deli saçması şeyleri de kulak arkası yapıp,Mert'le olan zamanına odaklandım. Yani en fazla ne yapabilirdi Berke ?

Kafeyi satın almak ve iki ev aşağıya taşınıp komşum olmak dışında.

Ilk bombayı ertesi gün patlamıştı. Balodan beri bir tuhaf ruh haline giren Sedef'le kafeye giderken arabanın arkasında yüzünde transta gibi bir ifadeyle dışarıyı seyrederek oturuyordu. Dikiz aynasından gördüğüm bu manzaradan rahatsız olarak yan koltuğumda oturan Berna'ya bakıp, kafamla Sedef'i işaret ettim. Berna iç geçirerek bir şey anlamadığını belli eden bir şekilde dudaklarını büzmüştü.

CILEKLI PASTA #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin